Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceği öne sürülerek NATO kuvvetlerinin büyük bir bölümünün doğu sınırlarına yakın yerlere konuşlandırılmasından sonra, ABD'den bir geri adım geldi.

ABD Hava Kuvvetleri Yedek Komutanlığı, yayınladığı yazılı açıklamada 16 Şubat'ta beşinci nesil F-35A savaş uçaklarından oluşan bir filonun Almanya'nın Spangdahlem Hava Üssü'ne yeniden konuşlandırıldığı belirtildi.

Atılan bu adımın 'muhtemel bir saldırganlığı caydırma ve caydırıcılığın başarısız olması durumunda müttefikleri savunma' amacı güttüğünü belirten Komutanlık, konuşlandırılan savaş uçaklarının sayısını belirtmedi. Ancak ABD Hava Kuvvetleri savaş filoları genellikle, havada yakıt ikmali tankerleri gibi destek araçlarıyla birlikte 18 ila 24 uçaktan oluşmasıyla biliniyor.

Açıklamada ayrıca, savaş uçaklarının konuşlandırılmasının 'Alman hükümetiyle yürütülen bir tam işbirliğiyle' gerçekleştirildiği kaydedildi ve şu ifadelere yer verildi:

"[Konuşlandırılan F-35'ler] hazırlıkları destekleyecek, NATO'nun kollektif savunma duruşunu geliştirecek ve müttefik ve ortak ülkelerle hava entegrasyon yeteneklerini daha da artıracaktır."

Avrupa'daki ABD Hava Kuvvetleri Komutanı General Jeffrey Harrigian konuya ilişkin açıklamasında, Almanya'da daha fazla F-35 konuşlandırılmasının 'NATO'nun savunmasına verdikleri desteği önemli ölçüde artırdığını' iddia etti.

Geçtiğimiz hafta başında ABD Hava Kuvvetleri 6 adet KC-135 havada yakıt ikmali tankerini başka bir Alman hava üssü olan Ramstein'a taşımıştı.

Pentagon ayrıca 8 adet F-15E saldırı uçağını Polonya'nın Lask kasabası yakınlarındaki bir üsse göndermişti.

ABD Hava Kuvvetleri'nin söz konusu askeri hareketleri, NATO'nun doğu sınırlarına yönelik daha büyük bir askeri konuşlandırmanın bir parçası olarak görülüyor. Söz konusu adımlara NATO üyeleri, Rusya'yı Ukrayna'yı işgal etmekten 'caydırma' amacıyla meşruiyet kazandırmaya çalışıyor.

NATO üyeleri aylardır Moskova'nın Ukrayna'ya yönelik bir saldırı planladığını iddia ederken, bu iddiaya kanıt olarak da Rus birliklerinin Ukrayna sınırında askeri yoğunluğunu arttırmasını gösteriyor. Ancak söz konusu iddiaları defalarca reddeden Kremlin ise, birliklerini kendi toprakları içinde dilediği gibi hareket ettirme hakkının Rusya'da saklı olduğunu hatırlatıyor. Mepa news