Övür'ün yazısından ilgili bölüm şu şekilde;
Bir süredir bu cephede yine eski bir siyasetçinin adı sık sık konuşulur oldu. Çok genç yaşta siyasete hızlı girip, hızlı yükselen ve düşüşü de bir o kadar hızlı olan bir siyasetçiden, Erkan Mumcu'dan söz ediyorum. Mumcu, uzun yıllardır kenara çekilmiş, zaman zaman konuşsa da siyasetle ilişkisini askıya almış bir siyasetçi. Ama siyasetten erken uzaklaşmasına rağmen iddialı ve genç olması onun tekrar siyasete döneceği ihtimalini kuvvetlendiriyordu.
Peki, ittifakların genişlediği bugünlerde Mumcu'nun siyasete dönme ihtimali var mı?
Şimdi size siyaset kulislerine bile henüz inmemiş, bugüne kadar da ustaca saklanmış bir görüşmeden söz edeceğim. Çok değil, iki-iki buçuk ay önce Dolmabahçe Sarayı'nda Başkan Erdoğan'ın konuğu Erkan Mumcu'ydu. Denilenlere göre yaklaşık 3 saat süren baş başa bir görüşme gerçekleşti.
Mumcu, AK Parti'nin ilk iktidar döneminde Milli Eğitim, Kültür ve Turizm Bakanlığı yapmış, 2005 yılında da biraz erken bir biçimde istifa ederek Anavatan Partisi'nin başına geçmişti. Ne var ki, eski merkez sağı yeniden canlandırma girişimi hüsranla bitince kenara çekilmek zorunda kalmıştı.
Bu nedenle, Dolmabahçe görüşmesinin eski bir başbakan ile bakanı arasındaki görüşmeden çok daha fazlası olduğuna şüphe yok. Ne konuşulduğu bilinmese de görüşmenin siyaset ağırlıklı olduğunu tahmin etmek zor değil. Ayrıca Başkan Erdoğan'ın yakın geçmişte bu tür etkili hamleler yaptığı da biliniyor.
Bu görüşmeden somut bir sonuç çıkar mı, bir takvime bağlandı mı bilemem ama siyaseti hareketlendireceği çok açık.