BİTLİS - Peygamber Sevdalıları Plaformuna üye derneklerden BEST- DER Mutki ilçesinde ilk kez “Kutlu Doğum” etkinliği düzenledi. Etkinliğe günler kala 2 bin nüfuslu ilçede hummalı bir çalışma başlatıldı. Tüm evlere CD ve el broşürleri  dağıtıldı. İlçe merkezine büyük ve küçük ebatlı afişler asıldı. Esnaf ve köy ziyaretleri yapılarak halk etkinliğe davet edildi. Etkinliğe saatler kala il merkezindeki Peygamber sevdalılarının oluşturduğu konvoy tekbir ve salâvatlar eşliğinde etkinliğin yapıldığı alana giriş yaptı.
 
Sunuculuğunu Ertan Ay’ın yaptığı etkinlik, Saat 16.30’da Molla Emrullah Uysal Hocanın Kur’an tilavetiyle başladı, Mevlit ile devam etti. İlahi sanatçılarının okuduğu ilahilerle halk coştu. Etkinliğin başlamasıyla birlikte aniden başlayan sağanak yağışa rağmen halk etkinlik alanını terk etmedi. Kısa tutulan etkinlikte Molla Abdulbari Çelik katılımcılara Kürtçe bir konuşma yaptı.
 
Gökyüzünün de Peygamberin muhabbetiyle aşka geldiğini belirten Çelik şöyle konuştu: “Ey peygamber âşıkları! Âlemlerin Rabbi size büyük bir mükâfat versin inşallah. Bugün gökyüzü de Peygamber için aşka gelmiş üzerinize bereket yağdırıyor. Ne zaman ki Hz. Peygamberin Mekke`den Medine`ye hicret etmek için yola koyulduğu haberi ulaştı. İşte o zaman Medine halkı, genciyle yaşlısıyla, zenginiyle fakiriyle, kölesiyle efendisiyle, kadınıyla erkeğiyle hep birlikte çöllere düşerek O’nun yolunu gözlediler. Medine’ye varan Resullülah, güneşin altında bekleyen Müslümanlara siz beni seviyor musunuz dediğinde tüm Müslümanlar dediler ki ya Resullülah canımız, malımız, evladımız sana feda olsun dediler. O gün peygamberin ashabı güneşin altında bekleyerek onun yolunu gözlerken bugün sizde yağmurun altında O’na olan sadakatinizi gösteriyorsunuz. Vallahi sizler nasıl O’nu seviyorsanız O da sizleri seviyor”
 
Muhammed’in davasına sahip çıkanların izzet bulduklarını vurgulayan Çelik, “Allah Ku’ran-ı Kerim de buyurduğu gibi, kim Allah Resullüne iman etmişse, kim Resullüllah’a yardım ederse, kim Resullülah’a tabi olursa, kim Kur’anın nuruna uyarsa işte kurtuluşa erenler onlardır.
 
Ey Peygamber âşıkları! Tarih şahittir ki kim Peygambere gülmüşse, Allah’ta o’nu güldürmüştür. Kim kalbini Peygambere açmışsa, Allah o’nun kalbini iman ve kanatla doldurmuştur. Kim evinin Ebul Eyüp El- Ensar’i gibi evinin kapısını Resullülah’a açmışsa, Allah o’nu yüceltmiştir. Kim Medine’yi Münevvere gibi şehrinin, köyünün, kasabasının kapısını Peygambere açmışsa,  Allah onları da izzetli kılmıştır. Kim de Taif halkı gibi peygambere sırtını dönerek şehrinin kapısını kapatmışsa,  zarar etmiştir. Bugün Mutki ilçesi de Allahın Resulüne kalbini, ilçenin kapısını, evinin kapısını peygamberin aşkına, muhabbetine ve o’nun sevdalılarına açmıştır” ifadelerini kullandı.
 
Muhammed’in davasının izzetli, şerefli ve büyük olduğunun altını çizen çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Ey peygamber âşıkları! Siz zannetmeyiniz ki bu çabanız boşa geçecek vallahi Allahın melekleri bu yağmurun altında sizin fotoğraflarınızı çekmektedirler. Kıyamet günü bu fotoğrafınız önünüze koyulacaktır. Allah sizlere o yağmurun ve soğun altında ne yapıyordunuz dediğinde sizler ya Rabbi bizler senin peygamberinin aşkı ve muhabbeti için orada toplanmıştık diyeceksiniz. Ey peygamber âşıkları! Hz. Muhammed Mustafa’nın davası büyüktür, davası izzetlidir, davası mübarektir. Vallahi kim bu davaya tutunursa varacağı yer cennettir. Allah (CC)  Peygamber hakkında şöyle buyuruyor: “Ey Muhammed şeksiz ve şüphesiz sen insanları doğru yola çağırıyorsun”. Onun için doğru yol, dürüst yol, cennete giden yol, Allahın rızasını kazanan yol, meleklerin sevgisini kazanan yol, Allahın azabından kurtulacak yol,  Hz. Muhammed Mustafa’nın yoludur.  Unutmayınız ki bizler Muhammed’iyiz ve Muhammed sevdalılarıyız” dedi.
 
Hz. Muhammed’in davasının kolay olmadığını ve bu davayı sırtlayanların meşakkatlerle karşılaşacağını belirten Çelik, “ Ey Peygamber âşıkları! Muhammed Mustafa’nın davası kolay bir dava değildir. O’nun için Mekke halkı hemen onun davasını kabul etmediler, o’nun davasına hemen kalbini açmadılar. Peygamber bu dava uğruna insanlar için çok eziyetler, meşakkatler, acılar, hakaretler, işkenceler ve muhaceretler gördü. Fakat Ebu cehillerin bahtı karaydı, Ebu leheblerin yüzü karaydı, Utbelerin kalbi karaydı ki, Peygambere iftira ve hakaretler ettiler. O gün Ebu cehiller ve o’nun zihniyetinin Peygambere yaptıkları gibi, bu günde ve kıyamete kadar da kim ki peygamberin yolunu takip ederse günün Ebu cehil ve zihniyeti tarafın da onlara hakaret, zulüm, iftira, işkence yapılacaktır.  Küfür ehli hiçbir zaman doğru hareket etmemiştir. Her zaman İslam’a, Müslümanlara, peygamber varislerine, Müslümanların hanımlarına, İslam’ın şeyh ve ulemasına iftira etmişlerdir.
 
Kalabalığa tavsiyede bulunan Çelik, sözlerini şöyle bitirdi: “Ey peygamber âşıkları! dostlarınızı ve düşmanlarınızı iyi tanıyınız. Kim ki sizi Allaha, onun peygamberine, camiye, namaza çağırıyorsa onlar sizin dostunuzdur. Kim ki sizi Allahtan, peygamberden, camiden, Kur’andan, namazdan uzaklaştırmak için çaba harcıyorsa onlarda sizin düşmanınızdır. İzzet, şeref, özgürlük, kurtuluş Hz. Allahın kitabına ve Hz. Muhammed’in sünnetine tabi olmakla mümkün olur” (Şükrü Tontaş-İLKHA)