Biz Müslümanlar ya dinimizi tam olarak bilmiyoruz ya da bilgimiz deniz gibidir yüzmeyi bilmiyoruz… Filistin’de kendi topraklarında zulüm altında yaşayan aç ve çaresiz Müslüman kardeşlerimize nedense hiç yardımcı olmayı düşünmüyoruz.
Bu insanların açlıktan ölmesinde kimin suçu var? Açlıktan ölenlerin mi? Bu insanların bunları hak ettiklerini düşünen var mı acaba? Başkalarını yurtlarından mı kovdular? Aç bırakıp öldürdüler mi? Eğer böyle bir zalimliğe yeltenselerdi kendilerine yapılanları hak etmiş olabilirlerdi.
Hayata yeni kucak açmış bir çocuğun gelişi belirsiz bir kurşunla vurulmasında kendi suçu var mı? Bu soruya cevap verecek birileri varsa o da biziz. Evet, sadece kelime-i şahadet getirip ben Müslüman’ım diyen bizleriz. Her gece sıcak yatağımıza uzanıp başımızı yastığa koyduğumuzda rahat bir şekilde uyuyabiliyor muyuz? Eğer kalbimiz sızlamadan, Filistin’de zulüm gören; aç, susuz ve yaralı Müslümanların durumunu düşünmeden, vicdan azabı çekmeden rahat bir şekilde uyuyabiliyorsak vay bizim halimize!
Başta Filistin ve Arakan olmak üzere Dünyadaki birçok ülkede Müslümanlar eziyet görüyor ve biz de bunlara seyirci kalıyoruz. Teknolojik silahlara ve tanklara karşı taş ile savaşan bir Filistinli çocuğun ölüm haberini duyduğumuzda hiç mi içimiz sızlamıyor? Neden onlara yardım etmeyi düşünmüyoruz, neden onlara yapılan bu haksızlığı düzeltme cihetine girmiyoruz ve son olarak bir Müslüman kimliğiyle neden bu soruları kendimize sormuyoruz?
Bir Müslüman olarak bu soruları kendimize sorup kendimizce çözüm yolları üretmemiz gerektiği kanaatindeyim. En azından cebimizdeki paradan bir miktar göndersek diyorum. Bir günlük ihtiyacımız kadar para göndersek bizden bir şey eksilmez ki. Bu para onlar için bir hayattır, bir candır… Eğer maddi durumumuz buna da müsait değilse her namazdan sonra ellerimizi semaya kaldırıp onlar için duayı ihsanda bulunmamız gerekir…
Mehmet Şirin Aslan / Diyarbakır – Yaş: 17