Anayasa Yazım Komisyonu`nda CHP çekincesini kaldırınca dört parti `Hiç kimsenin dini inancının gereklerini yerine getirmekten men edilemeyeceği` hükmünde uzlaştı.
Vatan`dan Şebnem Hoşgör`ün haberine göre, yeni anayasa yazım çalışmalarında, kamuda ve eğitimde başörtüsünün serbest hale gelmesinin yolunu açacak sürpriz bir uzlaşma sağlandı. Uzlaşma Komisyonu`nun Temmuza kadar devam kararının ardından, yazım alt komisyonu önceki gün toplandı. Toplantıda daha önce üzerinde uzlaşma sağlanamayan `Din vicdan ve inanç özgürlüğü` başlıklı madde yeniden ele alındı. Maddede pek çok fıkra görüş ayrılıklarını yansıtan `parantezlerinden` arındırıldı.
YEŞİL RENKTE YAZILDI
Dört parti şu fıkrada anlaştı: "Hiç kimse ibadet, dini uygulama ve törenlere katılmaya, dini inanç, düşünce ve açıklamaya zorlanamaz; ya da bunları yapmaktan men edilemez, dini inanç, düşünce kanaatlerinden ve inancının gereklerini yerine getirmekten ya da getirmemekten dolayı kınanamaz, suçlanamaz ve farklı bir muameleye tabi tutulamaz."
Daha önce CHP, "men edilemez" ve "farklı muameleye tabi tutulamaz" ifadelerine karşı çıkmıştı. CHP, Rıza Türmen tarafından temsil edildiği önceki günkü toplantıda bu çekincesini kaldırdı.
SÜHEYL BATUM: SEHVEN OLMUŞTUR
CHP`nin komisyon üyelerinden Süheyl Batum ise durumun bir yanlışlıktan kaynaklandığı öne sürerek şu açıklamayı yaptı, "Sanırım bir yanlışlık oldu. Sehven olmuştur. Düzeltilir. Örneğin Cuma günü bir öğrenci ya da öğretmen `Bugüne ders koyamazsınız` dediği takdirde, bu dininin gereklerini yerine getirmek anlamına geleceği için ne yapacaksınız? Bir başka örnek; kamuda mesai saatleri, tatil saatleri belli. Bir memur, `Biz bu mesai saatlerine göre çalışmayacağız çünkü namaz vakitlerinde dinimizin gereğini yerine getiriyoruz` derse ne yapılacak?"
RIZA TÜRMEN: BİZ TÜRBAN DEĞİL EŞİTLİK DÜZENLEMESİNE İMZA ATTIK
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, komisyonda kabul edilen ``Din, vicdan ve inanç hürriyeti`` başlıklı maddeyle ``kamuda türban serbestisi`` geleceğine yönelik yorumlara, ``Bu madde, daha önce kabul ettiğimiz `eşitlik` ve `kamu hizmetine girme hakkı` maddeleriyle aynı doğrultuda`` karşılığını verdi. Türmen, kendilerinin "Türban" düzenlemesine değil "Eşitlik" düzenlemesine imza attıklarını savundu.