Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya, baro binasında düzenlediği basın toplantısında, yaşanan olayın sorumlularının bulunup cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Avrupa'nın ortasında bütün dünyanın gözünün önünde geri itme olaylarının yaşandığını belirten Sivrikaya, "'Geri itme' diye yıllarca yumuşattığımız bir tabirle 22 insan kış ortasında ülkenin sınırını çizen nehrin içine atıldı. Üzerlerindeki kıyafetler ayaklarındaki botlar alındı. Bu kötü muamele falan değil, bu açıkça işkence. Bu insanlar işkenceye maruz bırakılarak ölüme terk edildiler." dedi.
Sivrikaya, Yunanistan'daki avukatlara çağrı yaparak, Selanik ve Atina'daki barolara mektup yazacaklarını ve sınırda yaşanan olayların çözümü için göreve davet edeceklerini dile getirdi.
Hukukçuların, bulundukları yerde yaşanan insan hakları ihlalleri ve hukuksuzluklara karşı çıkan kişiler olduğunu vurgulayan Sivrikaya, "Ne olur ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı adli ve idari soruşturmaların takipçisi olun. Bunların hesabını sorun." ifadelerini kullandı.
Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör ise Edirne Barosunun düzensiz göçmenlerle ilgili AİHM'e yaptığı başvuruların 2020 yılından beri karara bağlanmadığını ifade etti.
Düzensiz göçmenlere yönelik hak ihlalleri yapıldığını vurgulayan Yaşagör, şunları kaydetti:
"Son 4-5 ayda sınırda sistematik olarak geri itmede bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Bu konuyla ilgili Edirne Barosundan avukatlar görevlendiriliyor ve bireysel başvurular yapıldı. Şu anda AİHM'in önünde çok sayıda başvuru var. Ancak mahkeme tarafından verilen bir karar henüz yok. 2020 yılında beri yoğun şekilde uygulanan bu ihlale karşı mahkemenin bir an önce aksiyon alarak karara bağlamasını bekliyoruz. Hak ihlallerinin mahkemece tespit edilip sonlandırılması gerekmektedir. Vefat edenler adına başvuru yapılamayacak ancak eğer yakınlarıyla irtibat kurulabilirse onlarla kurulan iletişim sonrasında başvuru yapılabilecek."
Paşaköy köyü Mandakoru mevkisinde donarak ölen 18 düzensiz göçmenin cansız bedeni bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan 1 düzensiz göçmen de müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.
Donarak ölen insanların ayaklarında ayakkabılarının ve pantolonlarının bile olmaması dikkat çekmişti.