İslam aleminde olduğu gibi Türkiye’de de Recep, Şaban ve Ramazan ayını kapsayan, manevi diriliş ve arınma mevsimi olan üç ayların sevinci yaşanıyor.
İslam alemi, Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), “Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur” dualarıyla karşılamış olduğu ve "üç aylar" olarak bilinen, mağfiret, bereket ve arınma mevsimine ulaşmanın sevinci içerisinde üç ayların ilk ayı olan Recep ayını heyecanla karşıladı.
Müslümanlara dini hissiyat ve ibadet yoğunluğu eşliğinde gündelik hayatlarını sorgulama, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunan üç aylara kavuşmanın sevinci yaşanırken, 3 Şubat Perşembe gününü 4 Şubat Cuma gününe bağlayan gece ise İslam aleminde Regaip Kandili olarak idrak edilecek.
Rahmet, bereket ve manevi yenilenme mevsimi olarak da bilinen üç aylar bugün başlarken, Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi gibi özel gecelerin idrak edildiği üç aylarda, oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlerin daha çok yapılması tavsiye ediliyor.
Üç ayların önemi ile ilgili İLKHA’ya değerlendirmelerde bulunan Gaziantep İl Müftüsü Doktor Hüseyin Hazırlar, Allah’ın kullarına olan rahmetinin tecellisi olarak insanlar içerisinde özel insanlar, mekânlar içerisinde özel mekânlar, zamanlar içerisinde de özel zamanlar yarattığını belirtti.
Hazırlar, bu özel zaman dilimlerinden birinin de “üç aylar” olarak bilinen, Müslümanlar tarafından çok iyi değerlendirilmesi gereken Recep, Şaban ve Ramazan ayları olduğunu ifade etti.
Üç ayların Müslümanlar için fırsat, arınma ve Allah’a daha çok yakınlaşma mevsimi olduğunu belirten Hazırlar, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç aylara kavuştuğu zaman, “Allah’ım! Recep ve Şaban ayını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” şeklinde duada bulunduğunu anımsattı.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç ayları sevinç içerisinde karşıladığını belirten Hazırlar, “Öncelikle bizleri rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç aylara ulaştıran Cenab-ı Hakk’a sonsuz hamdü senalar olsun. Bizlere bu ayları nasıl idrak, ihya edeceğimizi örnek yaşantısı ile gösteren Peygamber Efendimize salat ve selam olsun.” dedi.
“Yarın gece Regaip Kandili idrak edilecek”
Recep ayının ilk günü ile birlikte üç ayların başladığını belirten Hazırlar, “Cenab-ı Hak, bu üç ayları memleketimize, alemi İslam’a hayırlara, berekete, iyiliğe vesile eylesin. Malumunuz üç aylar Cenab-ı Hakk'ın rahmetinin, bereketinin adeta sağanak sağanak yağdığı günlerdir. Üç ayların evveli olan Recep ayı içerisindeki ilk kandil olan yani perşembeyi cumaya bağlayan gece inşallah Regaip Kandilini idrak edeceğiz. Regaip Kandili ile birlikte rağbetimizin ve yönelişimizin Cenabı Hakk’a olması gerektiğini yeniden hatırlayacağız.” ifadelerini kullandı.
“Recep ve Şaban ayları Ramazan ayına, Kur'an ayına hazırlık aylarıdır”
Üç aylarda Regaip Kandilinin yanı sıra Miraç ve Berat Kandili ile Ramazan ayının içerisinde yer alan ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinin de yer aldığını bildiren Hazırlar, “Neticesinde ise ümmet olarak Ramazan Bayramını idrak edeceğiz. Dolayısıyla bir manevi ve kutlu yolculuğa çıkıyoruz. Bu kutlu yolculukta Peygamber Efendimizin, ‘Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur’ duasını hep tekrar edeceğiz. Dolasıyla aslında Recep ve Şaban ayları adeta Ramazan ayına, Kur'an ayına hazırlık aylarıdır.” şeklinde konuştu.
“Üç aylar bizlere nefsimizi muhasebe etme imkânı veriyor”
Üç ayların Müslümanlar için bir fırsat olduğunu belirten Hazırlar, üç ayların daha çok ibadet, tefekkür ve muhasebe ile geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Biz bu aydan itibaren nafile ibadetlerimizle, tövbe ve istiğfarlarımızla, af ve mağfiretle, bizi Cenabı Hakk'ın rızasına eriştirecek salih amellerimizle manen Ramazan ayına hazırlanmış oluyoruz. Şunu da unutmayalım; Cenabı Hakk’a karşı olan kulluğumuz, ibadetlerimiz, sorumluluğumuz, ümmete ve insanlığa karşı olan sorumluluğumuz belli bir ay ve takvim ile sınırlı değildir. Biz her daim Cenab-ı Hakk’a kul olmak, Cenab-ı Hakk'ın bize varoluş gayemizi hatırlattığı bütün hakikatleri yerine getirmekle mükellefiz. Ama bu aylar bir miktar daha arınma, durulma, tefekkür etme yaratılış gayemizi, insanlara karşı sorumluluğumuzu düşünme zamanıdır. Kış mevsimindeyiz, bu kış mevsiminde ülke olarak gerçekten mazlumların imdadına yetişmek noktasında çok güzel çalışmalar oluyor. Özellikle hemen yanı başımızda ki Suriyeli kardeşlerimize yönelik bu rahmet ve bereket ayında ‘bizde yanınızdayız’ diyerek yaptığımız kampanyaya kardeşlerimiz destek veriyorlar. Dolayısıyla buna benzer salih amellerimizi artırarak Kur'an ile bir miktar daha meşgul olarak, tefekkür ederek, ibadet hayatımızı zenginleştirerek, bir miktar daha cemaatle namaz kılmaya özen göstererek, bir miktar daha okumaya, tefekkür etmeye zaman ayırarak bu ayları değerlendirmeliyiz.”
“Bu aylarda Allah'ı hatırlamak ve Kur'an-ı Kerim'i okumak çok önemli”
İnsanoğlunun bazen varoluş gayesini ve yaratılış hikmetini unuttuğuna dikkat çeken Hazırlar, “İnsanoğlu bazen savruluyor, çevresine, insanlığa ve ümmete karşı sorumluluğunu unutuyor. Komşusunu unutuyor. Daha da ötesi kendisini unutuyor. Kendisini unutan da maalesef çok sorumsuz davranışlar sergileyebiliyor. Bu mübarek aylar bizlere bunları hatırlatıyor. İnşallah idrak edeceğimiz üç aylar başta ülkemiz olmak üzere bütün İslam ümmetinin sıkıntılarının giderildiği, bütün İslam ümmetinin daha bir dayanışma ve kardeşlik içerisinde, birbirlerine sahip çıktığı bir vesileye dönüşür diye inşallah dua ediyoruz.” diye konuştu.
“Allah’a yönelmeye fazlasıyla ihtiyacımız var”
“Üç aylar, yaratılış gayemizi düşünmemiz, yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi gözden geçirmemiz için bulunmaz bir fırsattır” diyen Hazırlar, “Nasıl ki şehirler içerisinde Mekke'nin çok özel bir yeri var. Kitaplar içerisinde Allah'ın kitabının çok özel bir yeri var. Aylar içerisinde Ramazan ayının çok özel bir yeri var. İnsanlar içerisinde kâinatın efendisinin çok özel bir yeri var. Elbette bu zaman dilimleri içerisinde de müstesna zaman dilimleri var. Dolayısıyla bu zaman dilimlerini bizim değerlendirmemiz, bir berekete, rahmete dönüştürmemiz gibi bir sorumluluğumuz var. Adeta bu aylar gönül dünyamızı yeniden şarj ettiğimiz, yeniden tefekkür, tezekkür ve tedebbür aylarıdır. Bu ayları fırsata dönüştürmemiz lazım. Cenab-ı Hak, bu aylarda kulunun bir miktar daha kendisine yönelmesi için adeta imkan ve fırsat veriyor. Biz de bunu değerlendirmeliyiz. Bizim tövbeye istiğfara, Allah’a yönelmeye fazlasıyla ihtiyacımız var. Çünkü insanoğlu Cenab-ı Hakk’a yakın olursa sorumluluğunu yerine getirir. Ama Allah’tan insanoğlu uzaklaşırsa gerçekten çevresine duyarsız, ilgisiz, alakasız olan bir varlık haline dönüşebiliyor. Dolayısıyla bize sorumluluklarımızı hatırlatan bir döneme giriyoruz.” dedi. (İLKHA)