Haber Yorum- Mesut Tunce
Bahsi geçen özel TV Kanalının devşirme yarışma programında, geçtiğimiz günlerde kutsala hakaretiyle gündeme gelen ve kendini sanatçı diye takdim eden zat-ı la-muhteremenin şarkıları çalınarak, dini hassasiyeti olan Müslüman halka ve kutsala hakaret edilmesine sert tepki veren Cumhurbaşkanına meydan okundu. Programın bu eyleminin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile Resmi Gazete'de yayımlanan "Basın ve Yayın Faaliyetleri" başlıklı genelgeden hemen sonra yapılması ayrıca dikkat çekti.
ABD'li Yahudi'nin sermayesiyle ayakta duran bu kanal, daha önce de devlete ve millete meydan okumalarıyla gündeme gelmişti. Bu gücü nereden aldığı sorusu ise ayrı bir araştırma konusu...
İslam'da zorlama yoktur. Kimseye, Müslüman olacaksın, düzgün ve saygın bir hayat yaşayacaksın diye baskı kurmak gibi bir niyetimiz yok. Ancak tüm özgürlükler, başka özgürlükleri kısıtlamaya başladığı yerde biter. "Kutsalıma hakaret etme, gençlerimi yozlaştırma" diyen halkın bu talebi, bu noktada özgürlükçü ve masumdur.
Müslüman halk onların gayrı meşru yaşam tarzlarına müdahale etmezken, onların dindar kesimin gözünün içine baka baka kutsala saldırmaları elbette ki kabul edilebilecek bir durum değildir.
Eğer illa ki düşünce özgürlüğünde ısrar ediyorlarsa onlara söyleyeceğimiz şudur; Biz sizin ilahlarınıza küfretmiyoruz, siz de bizim kutsalımızdan elinizi dilinizi çekin artık. Zındıklık edecekseniz, bunu kendi ortamınızda, kendi lağımınızda yapın, zındıklığınızı gözümüze gözümüze sokmaktan vazgeçin. Halk bunu istemiyor ve onaylamıyor.
Ayrıca Hz Adem'e hakareti düşünce özgürlüğü sayan kesimlerin, gencecik kızları Mustafa Kemal'e hakaret etti diye cezaevlerine tıkma çabaları ise hiç mi hiç anlaşılır değildir. İkiyüzlülüğü bırakın ve Müslüman gibi davranamıyorsanız bile insan gibi davranın. O kirli ellerinizi kutsalımızdan çekin.