Gaziantep'te geçtiğimiz haftadan belli aralıklarla etkili olan ve hayatı olumsuz etkileyen kar yağışı dün itibariyle yerini güneşe bıraktı. Son yıllarda ciddi kuraklığın yaşandığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Gaziantep’te uzun yılların ardından kar yağışı etkili oldu.

Uzun yıllardır beklenen mevsimsel yağışların olmamasından dolayı kentte başta Antep fıstığı, zeytin ve hububat gibi tarımsal ürünlerde ciddi verim ve kalite kaybı yaşandı.

 

Geçtiğimiz yıllarda sonbaharın çok kurak geçmesi ve barajlardaki suyun da gittikçe azalması nedeniyle tarım alanlarında ciddi sıkıntıların yaşandığı kentte kış mevsiminde de yeterli yağışın olmaması ciddi bir kuraklık endişesine neden oldu.

Kuraklık nedeniyle meyve ağaçlarında erken açma tehlikesi baş göstermiş ve yeterli yağışın olmaması nedeniyle özellikle geçtiğimiz yıl ekili hububat alanları ve Antep fıstığı ile zeytin bahçelerinde büyük tehlikeler oluşmuştu.

Sonbahar, kış ve ilkbaharın kurak geçmesi hem çiftçiyi hem de vatandaşları endişelendiriyordu. Ancak geçtiğimiz günlerde belli aralıklarla yaklaşık 10 gün kentte etkili olan kar yağışı yüzleri güldürdü.

Gaziantep’in yıllar sonra karlı havanın etkisi altına girmesi vatandaşların yanı sıra özellikle de çiftçileri çok mutlu etti.

En son 1968 yılında bir metre kar kalınlığının ölçüldüğü kentte, 54 yıl sonra kar kalınlığının bir metre ve yüksek kesimlerde de bir metreyi aşması büyük bir sevince neden oldu.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin önemli tarım kentlerinden Gaziantep’te tarım sektörü temsilcileri ile çiftçiler kar yağışını sevinçle karşıladı.

Türkiye'de ekilebilen tarım alanı bakımından önemli bir konumda bulunan Gaziantep’te yağışların bu yıl mevsim normallerinin altında gerçekleşmesi nedeniyle kuraklık endişesi yaşayan çiftçilerin yüzü, son günlerdeki yoğun karla güldü.

Kar yağışı ile birlikte Antep fıstığı ve zeytin bahçeleri başta olmak üzere hububat ekili tarlalar beyaza büründü.

Antep fıstığı, zeytin bahçeleri ve hububat ekili alanların üzerini kaplayan kar, kentteki çiftçinin yüzünü güldürdü.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanı Ziraat Mühendisi Kenan Seçkin, İLKHA muhabirine, kuraklıktan ciddi anlamda etkilenen Gaziantep’te yoğun kar yağışının çiftçi için adeta can suyu olduğunu söyledi.

Son yıllarda yeterli yağış düşmemesinden dolayı çiftçilerin olumsuz etkilendiğini ifade eden Seçkin, bu yılki kar yağışının berekete dönüşeceğini belirtti.

“Kar yılı var yılıdır”

Kuraklıktan sonra kar yağışının yüzlerini güldürdüğünü dile getiren Seçkin, “Gaziantep'te, ‘kar yılı var yılı’ derler. Kar yağdığı zaman tüm ürünler bol ve bereketli olur. Bilim adamları 50 yıl içerisinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin biraz daha kuraklaşacağını savunuyor. Özellikle iklim değişikliğinden dolayı Gaziantep, sadece 2014 yılından bu yıla kadar 5 tane büyük kuraklık yaşadı. Bu kuraklıklardan dolayı sadece tek yıllık bitkilerde milli ekonomi kaybı 15 milyar TL’nin üzerinde oldu. Buna çok yıllı bitkileri de kattığımızda milli ekonomi kaybı çok daha fazladır.” dedi.

“Antep fıstığı üretiminde kuraklık endişesi başlamıştı”

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde “yeşil altın” olarak nitelendirilen Antep fıstığının da kuraklıktan nasibini aldığına dikkat çeken Seçkin, “Antep fıstığına baktığımızda sürgünler çok kısa, bu tür sürgünlerde bir yıl sonranın ‘meyve gözü’ dediğimiz Karagözler oluşmamakta veya çok az oluşmaktadır. Fakat yağışın, bereketin, karın bol olduğu yıllarda bu sürgünler çok daha fazla görülmektedir. Bir meyve gözü yerine birden çok meyve gözü olmaktadır. Dolayısıyla kar tek yıllık bitkilerin yanında özellikle çok yıllık bitkilerde yani Antep fıstığının da verimini arttıran zeytin verimine de direkt etki etmektedir.” ifadelerini kullandı.

Gaziantep’te en son 1968 yılında yoğun kar yağışının olduğunu hatırlatan Seçkin, kar yılının rahmet ve bereket yılının yanı sıra kâr yılı olduğunu, bu yıl Gaziantep çiftçisinin kâr edeceği bir yıl olacağını ifade etti.

“Kar toprağı besliyor”

Karın toprağı çok iyi beslediği için faydalı olduğunu ifade eden Seçkin, “Kar yavaş yavaş eridiğinden dolayı yüzey akışları yok olmaz. Dolayısıyla suyun tamamı toprağa sızar. Kar yine yeraltı kaynaklarını zenginleştirir. Kar yağdığı zaman don olur. Donun olduğu yıllarda bitki zararlıları böceklerde özellikle toprağın belli bir değerinde kışı kışlayarak geçirirler. Don olduğu zaman o böcekler ölür ve bir sonraki yıl zirai mücadelede vatandaşların tarımsal girdileri de azalır. Kar yağışı ve don hem direk verime etki ediyor hem zirai mücadeleye direkt etki ediyor hem de çiftçinin daha fazla kazanmasına etki ediyor. Karın yağdığı ve yağmurun bol olduğu yıl sahaya çıktığımızda ağaçlara baktığımız zaman ağaçlar bize adeta gülüyor. Ağaçlar, ‘Ben bu sene suya doydum ve kendi besinimi de sağladım’ diyor. Ama yağış olmadığı yıllarda ağaçlar kuraklıktan etkileniyor.” şeklinde konuştu.

“Kuraklık sorununu çözecek çalışmaların yapılması lazım”

Gaziantep’te son 18 yılda toplam 5 büyük kuraklığın yaşandığını hatırlatan Seçkin, “2014 yılından bu yıla kadar 5 tane büyük kuraklık yaşadık. Kuraklık yaşadığımız yıllarda ağacın yüzüne baktığımızda ise ağaç bize adeta solgun solgun bakıyordu. Her yönden kuraklık ağaçlara zarar veriyordu ve dolayısıyla Gaziantep'in bu kuraklık sorununu çözecek çalışmaların yapılması lazım. Bu bağlamda da Gaziantep Valiliğimizin önderliğinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Müdürlüğümüz, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’nın ortak çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Şu anda sahada ekipler çalışıyor. Atıl olan eski kanalların tamiratı yapılıyor. Yaklaşık 160 bin dekar alanın tekrar suya kavuşturulmasına ilişkin Gaziantep'te bir çalışma var. Bu çalışma hem bizleri hem de bölge çiftçilerini hem de uzun yıllardan beri kuraklıktan dili yanan üreticilerimize son derece heyecanlandırmıştır.” diye konuştu.

“Kendine yeten kentine yeter”

Kuraklığa karşı çözümün sulama projelerinin hızlı bir şekilde tamamlanması ile mümkün olacağına dikkat çeken Seçkin, şunları söyledi.

“Çünkü 2004 yılından bu yana Gaziantep'te farklı yıllarda kuraklık yaşandı. Bu kuraklıktan dolayı bizim tek yıllık bitkilerimiz var; bakliyat ekili alanlarımızın hepsi çok yıllık bitki yani hepsi Antep fıstığı ve zeytine kaydı. Dolayısıyla buğday ülke için stratejik bir üründür. Buğday ekiliş alanlarımızı çoğaltmamız gerekiyor. Fakat özellikle kuraklıktan dolayı ilimizde buğday ekiliş alanı her geçen yıl azalmaktadır. Şunu unutmayalım; kendine yeten kentine yeter. Dolayısıyla kent olarak kendi kendimize yetebilmek için hububat ekiliş alanlarını azaltmak yerine çoğaltmamız lazım. Sürekli bu kuraklığın etkilerini kırarak kuraklığın etkilerini kırıp sulu şartlarda tarım yaparak, hem birinci ürün buğday hem ikinci ürün mısır ve diğer ürünlerle çiftçi desteklenirse hububat ekili alanları artar ve çok yıllı bitkilerin ekiliş alanına kaymaz.”

Kar yağışının Antep fıstığına olumlu yansıyacağını da ifade eden Seçkin, kar yağışının ve sıcaklıkların mevsim normaline dönmesinin Antep fıstığı üreticilerinin yüzünü güldürdüğünü de sözlerine ekledi. (İLKHA)