DEVA Partisi lideri Ali Babacan; ''Ülkemizin içinden geçtiği bu zor süreci değerlendirdik. Arkasından, siyasi partiler arasında süregelen diyalog ve işbirliği süreçlerinin üzerinden geçtik. Uzunca bir süredir, Gelecek Partisi'nin ve DEVA Partisi'nin de içinde olduğu 6 partiden oluşan bir komisyon, bir anayasa değişikliği ve sistem değişikliği üzerinde çalışıyor.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçişle ilgili zaten 6 partinin ortak bir iradesi vardı. Bununla ilgili güzel ve böylesine kapsamlı bir çalışmanın da oldukça hızlı bir şekilde ilerlediğini, iyi bir noktaya geldiğini de hep beraber görmüş olduk. Bu çalışmaların üzerinden de beraberce geçtik. Karşılıklı teyitleştik. Önümüzdeki süreçte de yine partilerimiz arasındaki hem diyalog, istişare sürecinin hem de işbirliği süreçlerinin de hangi yönde, nasıl gelişebileceğiyle ilgili de çok değerli fikir alışverişinde bulunduk" dedi.
Ortak basın toplantısında konuşan Gelecek Partisi lideri Davutoğlu ise; ''Artık bu görüşmelerimiz salt iyi niyet ve nezaket görüşmelerinin ötesinde; topluma güven hissi uyandıracak bir işbirliği zemini oluşturmak bizim siyasi, ahlaki bir sorumluluğumuz. O bakımdan son dönemde siyasi partilerle, genel başkanlarla yaptığımız görüşmeler, böyle bir zemin oluşması bakımından büyük önem taşıyor. Bu istişareler devam edecek. Şu anda toplum güven duymak istiyor. İktidara olan güvensizliğini telafi edecek tek şey, muhalefetin topluma güven verecek bir psikolojiyi oluşturma sorumluluğudur. Bu görüşmelerimiz bu bakımdan büyük bir önem taşıyor. Bundan sonra da devam edecek.'' ifadelerini kullandı.
Merak edilen 'ittifak' sorusunu ise Davutoğlu şu ifadelerle yanıtladı;
"Siyasi liderler bir araya geliyorlarsa, ülke gündemiyle ilgili her konuyu konuşurlar. Ama mesele bu değil. Otoriterleşen, yolsuzluklarla anılan ve her gün toplumsal güvenini yitiren iktidar karşısında muhalefetin hep beraber temel ilkeler, temel yaklaşımlar çerçevesinde görüşmelerini artırmaları lazım. Türkiye her an seçim ortamına girebilir. Bu, bu Haziran da olabilir, Ekim de olabilir, en geç gelecek Haziran demiş olsak bile aslında fiilen iktidar Türkiye'yi seçim ortamına soktu.''