Mustafa Karakaş-HABER YORUM
Fanatizm kadar insanı kör eden zihinleri dumura uğratan bir hastalık olmasa gerek.
Dün İstanbul halkı çileyi iliklerine kadar hissederken korkunç bir parti fanatizmi aldı başını gidiyor.
İnsanlar çile çekerken elbette yerel yada merkezi iktidar... Kim olursa olsun eleştireceklerdir... Yolların tuzlanmadığı, kar küreme makinalarının yolda kaldığı bir durumda elbette sorumluları eleştirilecekti.
Ne var ki CHP tabanı ve sempatizanları İmamoğlu'nu eleştirilemez kılmak istiyor.
Bu bir afetti bu konuda kimseyi eleştirmek ülkeye bir şey katmaz deyişi aslında mevzu hırsızlığından başka bir şey değildir.
Mevzuyu kar kütlelerine hapsetme kurnazlığıdır.
Yerel ya da merkezi kim işini iyi yapmıyorsa elbette eleştirilir.
Misal daha geçen hafta Gaziantep'te iktidar partisinin yerelde yöneticilerinin yetersizliğini eleştirenler bugün Ekrem İmamoğlu'na ve İBB'ye yapılan en ufak bir eleştiriye bile müsamaha gösteremiyorlar.
Keza tersi de öyle! Dün Gaziantepliler keşke araçları ile yola çıkmasaydı deyip vatandaşı suçlayanlar bugün mevcut yönetimi suçluyor.
Bu ahlaki sorun giderilmeden Türkiye'de meseleleri konuşabilmek o kadar zor ki!
Peki İstanbul yönetimi kar ile mücadele başarılı mıydı?
Geçmiş yıllardaki yollara ne kadar tuz atıldığı ortaya konduğunda aslında sorunun cevabı netleşir.
Misal daha önceki kar yağışlarında ne kadar tuzlama ve solüsyon kullanılmış?
Bunu öğrendiğimiz an sorun kalmaz.
2017 yılında yolları açmak için -ki kar yağışı dün ile kıyaslanamaz bile- 136 bin ton tuz ve 539 ton solüsyon kullanılmışken dün ne kadar kullanıldı biliyor musunuz?
Cevabı İBB Sözcüsü Murat Ongun'dan alalım. Dün kullanılan tuz miktarı 41 bin670 ton solüsyon ise 21 ton.
Aradaki dağlar kadar farkı görüyorsunuz değil mi?
Şimdi siz cevaplayın: İBB çalışıyor mu?