Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi'nde ikamet eden Yakup İnan isimli şahıs, 2002 yılında karıştığı bir suçtan dolayı 13 yıl hapis cezası aldı ve yaklaşık 7 sene cezaevinde kaldıktan sonra izinli olarak evine döndü.
Kendisi cezaevindeyken herhangi bir geliri olmadığından dolayı ailesi, elektrik faturaları ödeyemedi. Biriken borçların üzerine eklenen faizlerle beraber borcu 100 bin TL'yi aşan İnan ailesi, son 10 aydır hem sudan hem de elektrik enerjisinden mahrum kalmış durumda.
Sağlık problemlerinden dolayı çalışamayan ve yasal sürece göre cezasını tamamlamak üzere tekrardan cezaevine girmesine 4 ay kalan çaresiz baba, ailesini mağdur şekilde bırakmak istemediğini belirterek borcun ödenmesi konusunda yetkili mercilerden ve hayırseverlerden yardım bekliyor.
"Biriken borçlardan dolayı evimin elektriği kesildi, su sayacıma kelepçe vuruldu"
Yaşadığı mağduriyeti dile getiren baba İnan, "2002 yılında istemeden karıştığım adli bir suçtan dolayı 13 yıl ceza aldım ve yaklaşık 7 sene kapalı cezaevinde kaldım. Coronavirus salgınından dolayı yaklaşık 13 aydır izinli olarak dışarıdayım. Ben cezaevindeyken herhangi bir gelir olmadığından dolayı elektrik ile su borcum birikti ve eşim ve 5 çocuğum mağdur oldu. Biriken borçlardan dolayı evimin elektriği kesildi, su sayacıma kelepçe vuruldu. Yaklaşık 10 ay önce de DEDAŞ elektrik sayacımı söküp götürdü." dedi.
Sosyal yardımlarla binanın ortak gider borçlarını karşıladıklarını belirten İnan, "Biriken borçlardan sonra maddi durumu elverişsiz olanlara elektrik desteği verilmesi hususunda kanun çıktı. Fakat bundan da faydalanamadım. Çünkü binanın su, elektrik, asansör masrafları gibi ara giderleri, sosyal yardımlaşmanın verdiği elektrik katkı payıyla ödemek zorunda kalıyorduk. Nihayetinde bina içerisinde durumumuzu bilip olumlu karşılayan da var olumsuz karşılayan da. Yani kendi faturamızı ödemeyi bırakmış ortak gider masrafını karşılamaya çalışıyorduk." ifadelerini kullandı.
Mağduriyetime ilişkin kurumla iletişime geçtiğini fakat şu ana kadar olumlu bir sonuç alamadığını kaydeden İnan, "4'ü öğrenci olmak üzere 5 çocuğumla beraber karanlıktayız. Onlara bakamadığım için çok üzülüyorum. Karşı komşum belli süre aralıklarla seyyar kabloyla bize elektrik veriyor ama onlarında maddi durumları pek iyi olmadığından kısıtlı yardımcı olabiliyor." şeklinde konuştu.
"Cezaevine girdiğimde bu çocukları kime teslim edeceğim"
Sağlık sorunlarıyla beraber yoksullukla da mücadele ettiğini dile getiren İnan, çaresiz kaldığını belirterek şunları söyledi:
Kömür sobasını hayırseverler verdi ama yakacak kömürüm dahi yok. Kömürün torbası 30-35 TL olmuş, alamıyorum. Tüp 230 TL olmuş, dolduramıyorum. Fıtık hastasıyım, neticesinden korktuğum için ameliyat olamıyorum. Verdikleri iğne ve serumlarla ağrılarımı gideriyorum. Sağlık problemimden dolayı çalışamıyorum, çaresiz kalmışım.
İnan, "Coronavirusten dolayı bizleri şimdilik serbest bıraktılar. Önümüzdeki mayıs ayında bizi tekrar cezaevine almaları durumu var. Cezaevine girdiğimde bu çocukları kime teslim edeceğim? Ben cezaevindeyken eşim sosyal yardımlaşmaya ve valiliğe müracaat etmiş, verilen cevap 'Yardım alıyorsunuz' olmuş. Bana iş verilse bu borcumu taksitlendirir öderim ama yarın beni tekrardan cezaevine çağırsalar ne yapacağım." diye belirtti. (İLKHA)