2020 yılında umre ziyareti için Suudi Arabistan'a giden ve 20 Kasım 2020 tarihinde de Suudi yönetim, tarafından arkadaşı Nur Muhammed Rozi ile birlikte tutuklanan Hamdullah Veli, bir yıldan fazladır tutuklu bulunduğu ülkeden Çin'e iade edilmesi tehlikesi ile karşı karşıya.
Fas'ın Kazablanka şehrinde havalimanında gözaltına alınıp tutuklanan ve 5 aydır tutukluluk hali bulunan İdris Hasan da aynı şekilde Çin'e iade edilmesi tehlikesi var.
Kendi ülkeleri haricinde yaşayan Doğu Türkistanlıların durumu ve özelde Arap ülkelerinde tutuklananlarla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Doğu Türkistan Âlimler Birliği Türkiye Temsilcisi Mahmut Muhammed, Türkiye ve Avrupa ülkelerindeki Doğu Türkistanlıların güven ve huzur içerisinde yaşadıklarını ancak diğer İslam ülkelerinde bulunanların bu kadar şanslı olmadıklarını ifade etti.
"Çin, dışarıda okuyan ve yaşayan tüm Doğu Türkistanlıların iadesini talep ediyor"
Muhammed, "Bundan 5 veya 10 sene öncesine kadar oralarda da güven ve huzur içinde yaşayabiliyorlardı. Mısır, Suudi Arabistan, Yemen, Suriye ve diğer ülkelerde birçok Doğu Türkistanlı öğrenci rahatça yaşayabilmekteydi. Ancak Çinin yükselişi ve Türkistan’da bulunan Müslümanlara karşı amansız saldırılarının ardından, Türkistan dışındakiler de bu durumdan etkilenmeye başladılar. Aynı zamanda Çin ile Arap ve İslam ülkeleri arasındaki güvenlik ve ticari açıdan yapılan anlaşmalardan ötürü Çin, bu ülkelerde bulunan gerek öğrenci gerekse de tüccarlardan olan tüm Doğu Türkistanlıların geri iade edilmesini ve ülkelerinden çıkarmalarını talep etmektedir. Çin tüm Türkistanlı Müslümanları hedef aldığı için Şeri ilimleri okuyan ile diğer alanlarda eğitim gören kişiler arasında onlar için herhangi bir fark bulunmamakta. Çin dışarda okuyan ve yaşayan tüm Doğu Türkistanlıları geri talep ediyor." dedi.
"Arap ülkelerinin yöneticileri Çin'in söylemlerine inanıyorlar"
2020 yılından umre ziyareti için Suudi Arabistan'a giden ve ardından tutuklanan Hamdullah Veli ile ilgili de konuşan Muhammed, "Hamdullah veli, Coronavirus salgınını sebebiyle başlayan tam kapanma nedeniyle Türkiye'ye tekrar geri dönemedi. Böylece Suudi Arabistan'da ikamet arkadaşı Nur Muhammed Rozi ile kalmaya başladı. Bir süre sonra Çin'in talebi ile ikisi de gözaltına alındılar. Şu anda Çin onların iade edilmesini talep ediyor. Çin, tüm Doğu Türkistanlıları terörist olarak gördüğü için herhangi bir ülkede bulunan sıradan bir Doğu Türkistanlı hakkında terör faaliyetlerinde bulunduğunu iddia edebiliyor. Çin'in bu söylemlerine maalesef Arap ülkelerinin yöneticileri inanıyorlar. Bunun için de Çin'in talep ettiği, hedef gösterdiği kişileri gözaltına alıyorlar. Bahsettiğimiz iki kişide bu şekilde gözaltına alındılar. Bir yıldan fazladır Suudi Arabistan zindanlarında tutulmaktalar. Bizler Doğu Türkistanlılar olarak durum ne olursa olsun bu iki kişinin Çin'e iade edilmemesini talep ediyoruz. Bu ikisi eğer Suudi Arabistan'a karşı herhangi bir hata veya suç işlemişlerse orada yargılansınlar. Varsa suçları cezalarını da orada çeksinler. Bu karar, hem dini hem de hayati tehlikelerini muhafaza etme açısından insani olarak daha doğru bir karar olacaktır. Çünkü dinlerini muhafaza ederek bir şekilde Suudi Arabistan zindanlarında yaşayabilirler. Ancak Doğu Türkistan'daki zindanlarda bir Müslümanın dinini muhafaza ederek hayatta kalması mümkün değildir." diye konuştu.
"İslam ülkeleri ve halklarından Doğu Türkistanlılar hakkında hassa olmalarını talep ediyoruz"
Fas'ta 5 aydır tutuklu bulunan İdris Hasan'ın da geri iade edilmesi tehlikesi bulunduğunu hatırlatan Muhammed, "Bu kardeşimiz Fas’ta bulunan Kazablanka Havalimanı’nda tutuklandı. Kendisi şu ana kadar serbest bırakılmadı. Onun serbest bırakılmasını ve gerekçe ne olursa kesinlikle Çin'e teslim edilmemesini talep ediyoruz. Tüm bu olanlar Türkistanlıların Arap ve İslam ülkelerine gitmekten korkmalarına, tedirgin olmalarına sebep olmuştur. Tabi bu durum çok üzücü. Bundan ötürü İslam ülkelerinde bulunan herkesten Doğu Türkistanlı kardeşlerinin durumu ile ilgili gerçekleri göz önünde bulundurarak hareket etmelerini, orada yaşanan zulümleri görmezden gelmemelerini bekliyoruz. Ayrıca genel anlamda İslam'ın şerefine uygun, olumlu bazı adımlar atmalarını da temenni ediyoruz." şeklinde konuştu.
"Gerekçe ne olursa olsun Suudi yönetimi tutuklu buluna Doğu Türkistanlıları Çin'e iade etmemeli"
Suudi Arabistan yönetimine seslenerek ülkelerinde tutuklu buluna Doğu Türkistanlıların serbest bırakılmasını talep eden Muhammed, "Haremeyn'in hizmetçisi olan Suudi yönetiminden ve Veliahtlarından Nur Muhammed Rozi ve Hamdullah Veli'nin serbest bırakılmasını istiyoruz. Çünkü bu yapılan bir zulümdür ve Arap ülkesi olan Suudi Arabistan’ın ne konumuna ne tarihteki yerine ne kesinlikle yakışmamaktadır. Ayrıca Haremeyn'i Şerifeyn'in itibarını korumak her Müslüman üzerinde bir sorumluluktur. Suudi'ye Umre vazifesini yerine getirmek için giden birinin bilgimiz kadarıyla hiçbir suç işlememesine rağmen tutuklanması ve kendilerini ya katledecek ya da zindana atacak olan Çin rejimine iade edilmesi hem Suudi'nin hem de orada yaşayan Müslümanların konumunu düşürür, onlar için bir ayıp olur. İşte bundan ötürü bu konumun ve değerin tüm İslam âlemi içerisinde korunması için gerekçeleri ne olursa olsun bu iki kişinin kesinlikle Çin'e teslim edilmemesini temenni ediyoruz." dedi.
Fas tarihi sorumlulukla hareket ederek İdris Hasan'ı serbest bırakmalı, Türkiye'de ourma izni olan 3 kişi için de Türkiye üzerine düşeni yapmalı"
İslam âlemi ve Arap ülkeleri içerisinde ciddi bir konuma sahip olan Fas'ın da Türkiye'de ailesi ve 3 çocuğu olan İdris Hasan'ı Çin'e iade etmemesi gerektiğini hatırlatan Muhammed,
"Tarihte Endülüs’ten kovulan ve oradan hicret etmek zorunda kalan Müslümanlardan binlercesine sahip çıkan ve onlara özel köyler inşa eden, günümüze kadar da bundan söz edilen Fas'ın şu an böyle bir şey yapması kesinlikle kabul edilemez. Bu, Fas'a sığınan ve yolculuk eden tek bir kişidir. Bu kişinin Çin'e teslim edilmesi hem kendilerine yakışmamakta hem de haram bir adım olarak karşılarına çıkmaktadır. Aynı zamanda gerek İdris Hasan gerek de bu iki kişi Türkiye'de ikamet etmektedirler. Türkiye'de süresiz oturma iznine sahiptiler. İşte bundan ötürü hem Türkiye'deki cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerden bu duruma el atmalarını, bu ülkeler ile iletişim kurmalarını ve bu üç kişinin serbest kalması için ellerinden geleni yapmaya çağırıyoruz. Böylece bu kişiler aileleri olan eşleri ve çocuklarına tekrar kavuşabilsinler. Türkiye'ye de yakışan budur. Çünkü bu kişiler Türkiye'ye sığınmış ve burada süresiz oturma izni almışlar. Nitekim bu izin bu kişilere güvenlik garantisi verme anlamına gelmektedir. Tutuklanmış olan bu kişilerin Türkiye tarafından talep edilmeleri, İslam alemi içerisinde Türkiye'nin değerini yüceltecektir. Türkiye’nin üzerine düşen de budur. Çünkü dünya genelindeki birçok mazlum, kovulmuş ve sahipsiz kalmış olanlar Türkiye'ye sığındılar. Bahsettiğimiz bu kişilerin özgür kalmaları için de Türkiye'nin bu konuda aracı olmasını talep ediyoruz." diye konuştu. (İLKHA)