Mahabad Kürt Cumhuriyeti, İran sınırları içinde 1946'de kuruldu. Yaşamasına tahammül edilmeyen devletin, bugün 76. kuruluş yıldönümü. ABD'li bir diplomatın kaleme aldığı kitapta o dönem, siyasi aktörler ve İran'ın Kürtlere yaptıkları anlatılıyor.

İran'ın Batı Azerbaycan Eyaleti'nde yer alan Mahabad, eski adıyla Piranşehr veya Savuçbulak olarak bilinir.

Adı “Ay şehri” anlamına gelen ve Urmiye Gölü'nün güneyinde bir vadide yer alan Mahabad, 200 bin civarında nüfusa sahip.

İranlı Kürtler büyük önem atfettiği Mahabad'ın sakinleri, Kürtçe'nin Soryani lehçesini konuşur ve çoğunluğu Sünni Şafii mezhebine mensuplar.

Mahabad ile özdeşleşen siyasi figür ise hiç şüphesiz Kadı Muhammed’dir.

Kadı Muhammed!

1900'da Mahabad'da dünyaya gelen Kadı Muhammed, kentin önde gelen ailelerinden biri olan Qazi Ali'nin oğlu.

Açık kaynaklarda yer alan bilgilere göre Kadı Muhammed, Mahabad Vakıflar Dairesi Müdürlüğü'nü yaptıktan sonra babasının yerine kadılığa atandı.

22 Ocak 1946 tarihinde Mahabad Çarçıra Meydanı'nda Kürt Cumhuriyeti'ni ilan etti.

Cumhurbaşkanı seçilen Kadı Muhammed, Kürtçeyi resmi dil ilan etti ve akabinde kabinesini kurdu.

16 Kasım 1946'da Sovyetler Birliği'nin (SSCB) çekilmesinin ardından İran güçleri, bütün gücüyle Mahabad'a saldırdı.

Kadı Muhammed, Kürtlerin katliamlara maruz kalmaması için İran yönetimiyle anlaşma kararı aldı.

İran ordusu, 17 Aralık 1946 yılında Mahabad kentini işgal ederek Kürt Cumhuriyeti'ni yıktı.

Tahran yönetimi, göstermelik bir mahkemenin ardından Kadı Muhammed, kardeşi Sadri Kadı ve kuzeni Seyfi Kadı'yi 31 Mart 1947'de yine cumhuriyetin ilan edildiği Çarçıra Meydanı'nda idam etti.

Şimdiye kadar Mahabad ve Kadı Muhammed üzerine yüzlerce belki de binlerde makale ve kitap yazıldı, çizildi.

Bunların büyük bölümü Kürtler tarafından yazılırken bir kısmı da yabancı seyyah, tarihçi ve diplomatlar tarafından kaleme alındı.

Amerikalı diplomat William Eagleton Jr'nın yazdığı "Kürt Cumhuriyeti 1946" da bunlardan biri.

İran, Yemen, Tunus, Libya, Cezayir, Irak ve Suriye gibi birçok ülkede büyükelçilik görevlerinde bulunan Eagleton'un kitabı, geçen günlerde Avesta Yayınları'ndan çıktı.

İngilizceden İbrahim Bingöl'ün çevirisiyle çıkan kitap, bir döneme ışık tutuyor.

Kürt Cumhuriyeti!

Kitap William Eagleton Jr'nin oğlu Richard Eagleton'un yazdığı sunuş bölümüyle başlıyor.

Richard Eagleton, sunuş bölümünde Kürtleri şöyle tarif ediyor:

"Kürtler son zamanlara kadar soykırım mağdurları oldular ama bütün bu acı çekmelere rağmen bu halk hala insanlık standartlarını derinden koruyor. Kendilerine saldıranlara ve zarar verenlere bile yürekten sıcak duygularla yaklaştıklarına tanık oluyorum. Muazzam, metanetli ve özür dilemeye hazır bu muhalif halk Selahaddin Eyyubi'nin bütün efsanevi iyi huylarını ve niteliklerini göstermektedir…"

18. yüzyıl öncesi Mahabad ve Kürtler ile başlayan yazar, kitapta I. ve II. Dünya Savaşı, Rusya'nın Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki rolü, Türkiye, İran ve Irak'ta Barzaniler başta olmak üzere onlarca aşirete ilişkin bilgilere de yer veriyor.

Kitabın yazarı William Eagleton Jr, Mahabad kentinin Kürt nüfusuna karışmış az sayıda azınlık grup olduğunu ve bu grupların kentin Kürtlüğü bozmak bir yana, tıpkı tuzun yemeğe kattığı tat gibi nüfusa tat kattığı tespitinde bulunur.

Komele Örgütü'nün kuruluşu!

Eagleton, Kadı Muhammed'in dinsel fonksiyonunun tam da adının (Kadı) gösterdiği gibi olduğunu belirtir. Çünkü atalarının bölgede kuşaklar boyunca İslam adına adaleti yöneten dinsel kadılardan oluşmuş bir ailenin en etkili mensubuydu.

Kitapta, 16 Eylül 1942'de 15 Kürt'ün girişimiyle kurulan Komele Örgütü ve merkez komitesinde yer alan isimlere de yer veriliyor.

Bilgilere göre 1944'e gelindiğinde Komele'nin propaganda faaliyetlerinin tüm coğrafya dahil Rus sınırındaki Miyanduvab'ın kuzeyindeki Sovyet bölgesine kadar yayılıyor. Kadı Muhammed de Ekim 1944 tarihinde örgüte üye oluyor.

Barzaniler!

"Kürt Cumhuriyeti" kitabında Barzani aşiretine genişçe yer veren ABD'li diplomat Eagleton, Mela Mustafa Barzani'ye ilişkin şunlara yer veriyor:

"Mela Mustafa Barzani orta boylu biriydi ama etkileyiciydi. Parlak gözleri, güçlü ve zeki yüzünün katı hatlarını ortaya çıkarıyordu. Cesareti ve dayanaklığı aklına ve bedenine damgasını vurmuştu. Köydeki mollalardan sadece ilkokulun kaba eğitimini almış olmasına rağmen, hedefine ulaşmada çok çabuk durumun özünü kavrar, diplomatik ve askeri kurnazlığı kullanırdı. Kendine çok güvenen, inatçı biri olmasına rağmen entelektüel eksikliklerinin farkındaydı, bu yüzden de eğitimleri onları halkın nezdinde daha yüksek yerlere hazırlamış olan Kürtlere hayranlık duyuyordu."

Kürt Cumhuriyeti'n ilanı!

Yazar Eagleton, Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluş gününe ilişkin şu sözleri dikkat çekiyor:

"Önceki gün kar yağmıştı, ama ertesi gün 22 Ocak 1946 günü sabahı güneş doğdu, yaklaşık bin 400 metre yükseklikte, 37 derece kuzey enleminde hava kışın ortasına göre nispeten sıcaktı. Öğleye doğru kent halkından ve ziyarete gelen aşiret elemanlarından oluşan kalabalık bir grup daire şeklinde Çarçıra Meydanı'nda toplandı. Gerçekten de kentin tek düz olan, alana giden bu iki cadde Kürt bayrakları ve sarı, kırmızı ve yeşil flamalarla donatılmıştı. Kalabalık, Kadı Muhammed'in tuğladan yapılmış büyük evinden alarak tahtadan inşa edilmiş platforma götürdü. Kadı Muhammed'in önünde Kürt erkek ve çocuklarından daire şeklinde oluşan renkli bir topluluk vardı.

Kadı Muhammed platforma çıktı. Yavaş ve kendinden emin bir sesle Kürtlerin ayrı bir halk olduğunu, kendi topraklarında yaşadıklarını ve diğer uluslarla birlikte kendi kaderini tayın hakkını paylaştığını ileri sürdü. Kürtler uyanmıştı ve güçlü dostları vardı. O andan itibaren özerk bir Kürt Cumhuriyeti kuruldu. Kadı Muhammed, alkışlar arasında partinin merkez komitesine ve Kürdistan halkına bu yeni ulusa liderlik etmesi için kendisini seçtikleri için teşekkür etti."

Kadı Muhammed ve bakanlar kurulu!

Kitapta yer alan bilgiye göre Kürt Cumhuriyeti'nin ilanının ardından 11 Şubat 1946'da Kürdistan gazetesinde yayınlanan listede bakanlar kurulu şu isimlerden oluştu:

Cumhurbaşkanı: Kadı Muhammed.

Başbakan ve Yargıtay Başkanı: Hacı Baba Şeyh

Başbakan Yardımcısı ve Savaş Bakanı: Muhammed Hüseyin Seyfi Kadı

Başbakan Yardımcısı ve Eğitim Bakanı: Menaf Kerimi

Sağlık Bakanı: Seyid Muhammed Eyübiyan

Dışişleri Bakanı: Abdul Rahman İlhanizade

Yol İşleri Bakanı: İsmail İlhanizade

Ekonomi Bakanı: Ahmed İlahi

Çalışma Bakanı: Halil Husrevi

Posta, Telgraf ve Telefon Bakanı: Karim Ahmedyan

Ticaret Bakanı: Hacı Mustafa Davudi

İçişleri Bakanı: Muhammed Emin Muini

Adalet Bakanı: Mela Hüseyin Mecdi

Tarım Bakanı: Mahmud Velizade

Kabiliyetli lider Kadı Muhammed!

Kadı Muhammed'in danışma ve istişarede bulunmadan hiçbir karar almadığına da değinen yazar Eagleton, "Ne Kadı Muhammed ne de kabine Şıkak aşiretinden Emer Xan, Herki aşiretinden Reşid Beg ve Mela Mustafa Barzani gibi önde gelen liderlere danışmadan askeri veya siyasi nitelikte önemli kararlar almadı… Bu derme çatma oluşumun böylesine bir verimlilik ve eşitlikle işlemiş olması gerçeği, öncelikle bu oluşumun kabiliyetli ve coşkulu liderliğinden, özellikle de bölgesel otoriteyi aşiretlere bırakacak kadar sağduyuya sahip Kadı Muhammed'in önderliğinden kaynaklanıyordu" ifadelerine yer verdi.

Kadı Muhammed, Sadri Kadı ve Seyfi Kadı!

İdam kararı!

Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 14 ay sonra Çarçıra Meydanı'nda 31 Mart 1947'de saatler sabahın 03.00'ünü gösterirken Kadı Muhammed, kardeşi Sadri Kadı ve kuzeni Seyfi Kadı, kurulan üç darağacında asıldılar.

Eagleton'a göre idamlar maksimum güvenlikle gizlice gerçekleştirildi. Ertesi sabah sadece meydanın yakınlarında oturan birkaç vatandaş geceleyin dışarıda rahatsız edici sesler duyduğunu hatırlıyor. Mahabad şok edici bir sessizliğe gömülmüştü. Eagleton, asılan üç isim dışında aslında nisan ayı başlarında Binbaşı Ali Han Şirzad, Yüzbaşı Hamid Mazuci, Teğmen Muhammed Nazımi, Teğmen Resul Nazadeyi ve Teğmen Abdullah Roşanfikr adında 5 Kürt'ün daha asıldığını bilgisini paylaşır.

 

Bu haber the Independentturkish’ten alınmıştı. Her hangi bir editöryal müdalahe bulunulmamıştır.

Not:1946’da İran’da iktidar İran Şahı Muhammed Rıza Şah Pehlevi’ydi.