Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'a yaptığı ziyaret sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Ukrayna-Rusya gerilimine değinen Erdoğan, Ukrayna'nın sıradan bir ülke olmadığını ve güçlü bir ülke olduğunu dile getirdi.
Ukrayna-Rusya gerilimi
Rusya'nın da bu adımı atabilmesi için tüm dünyadaki durumu ve kendi durumunu gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev Ukrayna'daydı. Şimdi ben de İlham Bey ile bir konuşacağım. Tabii Sayın Putin'le de bu konuları masaya yatırıp konuşmamız lazım. Çünkü bu bölgeler artık savaşı kabullenemez. Bunlar doğru da olmaz. Artık savaşı siyaset tarihinden silip atmamız lazım. 'Ben bir yerin topraklarını işgal edeyim, alayım' mantığıyla bu işler yürümez. İşte örneğin Ukrayna'da ne yaptı Rusya? Kırım'a çöktü. Kırım ile ilgili biz her zaman, Kırım'ın işgaline karşı olduğumuzu Sayın Putin'le yaptığımız her görüşmede kendisine söylüyorum. Dışişleri Bakanlığımız aynı şekilde muhataplarına bunları söylüyor. Yani bu konuda bizim politikamız belli." dedi.
"Rusya, Suriye'ye desteği çekmiş olsa Esed'in ayakta duracak hali yok"
Suriye'nin ciddi bir kısmında ABD ile Rus üslerinin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Öbür tarafta terör örgütleri, Amerika'dan ciddi destekler aldı, hâlâ almaya devam ediyor. Şimdi bunları yok farz etmek mümkün mü? Değil. Bunları biz Biden'la yaptığımız görüşmelerde devamlı kendisine söyledik. Trump ile yaptığımız görüşmelerde söyledik. Obama ile yaptığımız görüşmelerde söyledik. Hepsine de 'Siz terör örgütlerini destekliyorsunuz' diye hep söyledim. Bizim güneyimizde, Suriye'nin kuzeydoğusunda terör örgütlerine binlerce tır silah, mühimmat, her türlü ciddi desteği bunlar verdiler. Nitekim Irak'taki Koalisyon Güçleri olarak, Suriye'deki Koalisyon Güçleri olarak bu işleri yaptılar, hâlâ da yapmaya devam ediyorlar. 'Çekildik, çekiliyoruz. Biz burada terör örgütlerine destek vermiyoruz' diyorlar. Doğru konuşmuyorlar tabii. Aynı şekilde Rusya, oradan çekilmiyor. Şu anda Rusya, Suriye'ye desteği çekmiş olsa Esed'in ayakta duracak hali yok. Esed, şu anda Rusya'dan aldığı destekle ayakta duruyor. Malum İran'ın desteği var. Böyle bir durum söz konusu. Temennimiz odur ki bir an önce bölgeye sulh ve sükûn hâkim olur ve bunlardan da böylece kurtulmuş oluruz." diye konuştu.
Erdoğan, "ABD'nin, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de İsrail ve Güney Kıbrıs Rum kesimiyle birlikte yürüttüğü boru hattı projesinden desteğini çekmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şöyle karşılık verdi:
Bu proje esasında olacak bir iş değil. Bunun bütün analizlerini yaptılar, baktılar ki bu işin pozitif olabilecek bir yanı yok. Yani maliyet hesapları tutmuyor. Amerika bütün adımını zaten kapital üzerinde yürüten bir ülke. Bunun maliyet analizleri tutmadığı için de 'Bu olacak bir iş değil' diyerek desteğini çekti. Zaten, burada hep konuşulan nedir? Bu iş, Türkiyesiz olmaz. Çünkü eğer buradan Avrupa'ya gaz gidecekse bu ancak Türkiye üzerinden olur. Berat Bey, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde bile İsrailli muhatabı, o zaman o teklifle gelmişti. İş bir yere doğru da gidiyordu. Belki biz o zaman İsrail ile o işi bağlayabilirdik. Peki, şimdi bağlama umudu yok mu? Şartlar oturup konuşulur. Çünkü bu işin menfaat analizleri çok önemli. Belli bir yere de geldik. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüşmelerimiz oluyor. İsrail Başbakanı Bennett daha değişik düzeyde haberler gönderiyor. Bütün bunlarla beraber biliyorsunuz, geçenlerde İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı Üyelerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul ettim, onlarla görüşmelerimiz oldu. Eğer biz siyaset yapacaksak siyaset, kavga dövüşle olmaz. Siyaseti barış çizgisinde götürmeye mecburuz.
Erdoğan, Karadeniz'de bulunan gazı, Türkiye'ye 2023'te taşımayı planladıklarını söyledi.
Ankara Büyükşehir Belediyesine 5 bine yakın CHP ve İYİ Parti kökenli isimlerin alındığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Bu ülkede kadrolaşmanın kitabını CHP yazmıştır." dedi ve şunları ekledi:
Biliyorsunuz Mehmet Moğultay bu işin en mahir hareket edenlerindendir. Onun 'CHP'lileri almayacağım da ülkücüleri mi alacağım' gibi bir ifadesi de vardır. Sadece onunla kalmadı tabi. CHP'nin o dönemlerdeki bakanlarının hepsinde aynı uygulama olmuştur. Seyfi Oktay'ına git, aynı şeyi görürsün. Bunların yönettiği belediyelerde de hep aynı şeyi görürsün. Şimdi burada da bunlar aynı bu uygulamayı yürütüyor. Bu yaptıklarını milletimiz görüyor. Bize bu noktada çamur atamazlar. Bunların kadrolaşma yanında beceriksizliklerine de milletimiz hep şahit oldu.
"Kur da düşecek, faiz de"
Kur korumalı mevduata değinen Erdoğan, "Döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasından ve istikrarın devamından gayet memnunuz. Finansal piyasalardaki istikrarın devamına ve TL'ye olan ilginin artmasına yönelik ilave çalışmalarımız sürüyor. Diğer taraftan biliyorsunuz benim bir iddiam var; 'faiz sebep, enflasyon neticedir'. Nitekim de neticesi, kendini gösteriyor. Enflasyon, düşüşe girmiştir, girecektir. Bu bir defa kesin. 20 Aralık burada bir dönüm noktası oldu. Enflasyonun gerilemesini beklemek, milletimin hakkıdır, bizim de hedefimizdir ve bunu zaten başaracağız. Ama faizde de artık düşüşler başladı. Bir ara biliyorsunuz 12'ye falan geldi, hatta daha aşağıya da geldi. Sonra tekrar bir çıkış yaşandı. Fakat bunu da aşağıya çekeceğiz. Bu da ekonomideki şartlara göre şekillenecek. Çünkü bu öyle bir durum ki hep söylediğim gibi, dere yatağında akar. Burada da aynen bu durumu yakalayacağız. Yavaş yavaş, kademeli bir şekilde, aceleci olmadan kur da düşecek, faiz de aynı şekilde düşecek ve 2022 bizim en parlak yılımız olacak inşallah. 2023'e de zaten böyle gireceğiz. Bu enflasyonun da düşüşünü getirir, enflasyon düşecek." (İLKHA)