Mustafa Karakaş/Doğruhaber
Batı entelektüel aklı eleştireldir. Lakin eleştiri yapmadan önce derinlemesine tahlillerde bulunurlar. Olay hakkında bilgi peşinde koşar.
Evet batı aydını ve sanatçısı (İlkesel olarak) meseleleri tahlil ederken kutsallara saygı duymaz ve aklı merkez alır ama hiç değilse bir araştırmanın içinde olur.
Batı’nın sadece ideolojik takıntılarını rol model alan ama bilimdeki ilerleyişini bir türlü model alamayan Türkiye’de ise aydın ya da sanatçı duruşu diye bir durum yoktur.
Sanatçı ve aydın! dibine kadar ideolojiktir, bundan dolayı bilimsel bir duruşları yoktur.
Ahlaklı olmadıkları gibi ahlaki ilkeleri de yoktur.
Misal aynı anda hem Seyyid Rıza’yı hem de Sabiha Gökçen’i savunabilirler
Hem Dersim’e ağlar hem de Mustafa Kemal güzellemelerinde bulunabilirler.
Hem demokratım deyip hem Nazım Hikmetçilik oynayabilirler.
Maalesef ülkedeki entelektüel manzara bu. Taş devri resmen!!!
Sanatçılarımızın durumu bundan da kötü.
Hani Türk Halk müziği söyleyenleri bir kenarda tutarsak sanatçıların büyük bir kısmı ultra cahildir.
Baksanıza yazdığına;
“Onun arabası var güzel mi güzel
Şöförü de var özel mi özel”
İlkokul 2. Sınıf seviyesindeki sözlerden şarkı üretmek herhalde ülkemize hastır.
Neyse devam edelim
Sanatçılarımızın din ve tarih namına bildikleri pek bir şey yoktur.
Tv’lere çıkarın 3 dakikadan sonra cümleyi Mustafa Kemal’e bağlayıp “Mustafa Kemal’in/Cumhuriyet’in çocuğuyum” cümleciği ile politik ve zihinsel kısırlıklarını manipüle ederler
Mesela o sanatçılardan Leman Sam korkunç derecede faşisttir.
Yeryüzündeki her ırkı düşman bellemiştir ki bu tam olarak Kemalizm demektir.
Bunlardan bir diğeri olan Sezen Aksu da az cahil değildir hani.
2017de yazdığı şarkıda Hz Adem ve Havva’yı cehaletle suçlar.
Hangi veri ile bu suçlamada bulunmuştur bilinmez.
Zira Adem Havva isimleri kitabîdir. Yani arkeologların bulduğu isimler değildir.
Siz Adem ve Havva hakkında bir şeyler yazacaksanız kaynağınız ya Tevrat ya İncil ya da Kuran olmak zorundadır.
Bilimsellik budur çünkü?
Peki Sezen Hanım hangi kaynağa dayanarak Adem ve Havva’yı cehaletle suçlamış.
Evet bildiniz. Doğru cevap Tevrat
Biz Müslümanlar Tevrat’ı tahrif edilmiş yani insan eli ile bozulmuş bir kitap sayarız ve Tevrat’ın şu anki haline asla iman etmeyiz.
Ama Sezen Hanım Hz Adem ve Hz Havva’yı cehaletle suçlarken Tevrat’ı referans almış.
Elbette bir Yahudi Tevrat’ı referans alır. Ama Müslüman alamaz.
Tevrat ‘Adem Havva kıssasını anlatırken;
“‘Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin’ diye buyurdu, ‘Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.’” (Tevrat: Yaratılış 2:16-17)
Ondan sonra bir yılan Havva’yla konuştu. “Yılan kadına, ‘Tanrı gerçekten, “Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin” dedi mi?’ diye sordu. Kadın, ‘Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz’ diye yanıtladı, ‘Ama Tanrı, “Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz” dedi.’ Yılan, ‘Kesinlikle ölmezsiniz’ dedi, ‘Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.’ Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.” (Tevrat: Yaratılış 3:1-7)
Tevrat’ın bu anlatımına göre ağaçtaki meyve Adem’e bilgelik vermiş.
Oysa yukarıdaki ifadeler korkunç derecede Allah’a iftira atılan anlatımlardır.
Bir Müslüman asla burayı referans alamaz.
Elbette Tevrat’a inanan bir Yahudi buna inanacaktır.
Muhtemelen Sezen Aksu Adem ve Havva’yı cehaletle suçlarken Tevrat’ı referans aldı, insanlığın atasına “cahil” dedi.
O halde biz de Sezen hanıma sormalıyız “neden Tevrat’ı referans alıyorsunuz?”
Muhtemelen Sezen Aksu Kuran’daki “Adem Havva Kıssasını okumamış”
Okusaydı;
Kuran’daki Adem Havva kıssasını bilseydi Adem’in kelimelerin bilgisi ile donatıldığını, iblis’i imtihanda yendiğini de bilirdi ve insanlığın atasının aynı zamanda bilginin de atası olduğunu öğrenmiş olurdu.
Bilmediğinize göre ve Tevrat merkezli yazdığınıza göre soracağız
- Siz Tevrat okuyor musunuz?
- Müslümansanız neden bu konuda Müslümanların kaynağına başvurmuyorsunuz?