Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Enes Kara'nın intihar olayı gündemdeki yerini koruyor. Kimi bilindik çevreler her zamanki gibi bu olayı da kullanarak İslami cemaatleri ve İslam'ı hedef almaya başladı.

Yaşanan olayla ilgili yazılı basın açıklaması yapan Enes Kara'nın Annesi Hatice Kara, evladını kaybetmiş acılı bir aile nazarı ile muamele görmeleri gerekirken siyasi malzeme konusu edildiklerini, akıl ve izanın kabul etmeyeceği iftiralarla karşılaştıklarını ve kendilerine insafsızca saldıranların vicdanlarını gözden geçirmelerini istediğini söyledi.

Evladımı ölüme cemaat değil, ateizm sürükledi!

Enes Kara’nın babası, “Evladımı ölüme sürükleyen cemaat değil, etrafındaki ateist arkadaşları oldu” dedi.

"Oğlum 11. sınıfa kadar neşeli ve hayat dolu bir çocuktu. 11. sınıftan itibaren okuduğu Fen Lisesindeki arkadaş çevresi, oğlumu yavaş yavaş bizden uzaklaştırdı!"

Anne Kara, "10 Ocak 2022 tarihinde yaşanan hadise neticesinde, ahirete göçen evladım Enes üzerinden yürütülmeye çalışılan kamuoyu algısına karşı bir kısım cevap ve acılı bir annenin feryadıdır. Öncelikle belirtmek isterim ki, oğlum Enes, 11. sınıfa kadar neşeli ve hayat dolu bir çocuktu. 11. sınıftan itibaren okuduğu Fen Lisesindeki arkadaş çevresi, oğlum Enes'i yavaş yavaş bizden uzaklaştırdı. Sosyal ilişkileri ve aile içi bağlılığı azalan oğlumun, arkadaş ilişkisi ise gün geçtikçe artmaya diğer yandan ise telefon ve oyun bağımlılığı oluşmaya başladı. Okuldan arta kalan zamanlarda, ya telefon oyunları ya da arkadaşları ile vakit geçirir olmuş ve gün geçtikçe sessizleşmeye ve içine kapanmaya başlamıştı. Maalesef arkadaş çevresi evladımın sonu oldu." diye belirtti.

 

Oğullarını küçüklüğünden beri güzel ahlak üzerine yetiştirmeye gayret ettiklerini, İyiyi ve güzeli hep kendisine telkin ettiklerini kaydeden Kara," Çevresine, devletine ve insanlığa faydalı olabilmesi için tüm fedakarlığı yaptık. Oğlumun istikamet üzerinde olmasını istedik ve hep ona dua ettik. Ancak, hiç ummadığımız ve çocuğumuzdan beklemediğimiz o sona engel olamadık." dedi.

"Lise döneminde tanıştığı ve sonraki süreçte de görüşmelerinin devam ettiği bir kısım arkadaşları, oğlumu dinsizliğe sürüklemiş ve inandığı değerleri sorgulatmaya başlatmıştır"

Lise döneminde tanıştığı ve sonraki süreçte de görüşmelerinin devam ettiği bir kısım arkadaşlarının, oğlumu dinsizliğe sürüklediğini ve inandığı değerleri sorgulatmaya başladığını söyleyen Kara, şöyle devam etti:

Oğlum inandığı değerlerden uzaklaştıkça, iyice içine kapanmış ve maalesef hayatı amaçsızlaşınca boşluğa düşmüş ve kurtuluşu ölümde görmüştür. Oğlumun arkadaş çevresi Enes'i inancından uzaklaştırarak yaşama sevinç ve enerjisini elinden almıştır. Enes'in manen çöküşü, okulun zorluğunu dahi kaldıramamasına sebebiyet vermiştir. Oğlumuz, arkadaş çevresinin telkini ile bizden uzaklaşmıştır. Ancak biz bir an bile Enes'i bırakmadık. Sürekli kendisine destek olmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Arkadaş çevresi ve telefon bağımlılığını engelleyemedik. Oluşan neticeyi önleyemedik. Ayrıca çocuğumuzu zorlama ile bir yerde tutmadık. Fakat tüm hayatını Hatay'da geçirmiş olduğu için 'Elazığ'ı bilmezsin, 2-3 ayda en azından Elazığ'ı tanır ve arkadaşlar edinirsin ondan sonra eve çıkarsın.' diyerek gayet makul olarak yönlendirdik.

 Günlerdir basın ve yayın kuruluşlarında, evladımızın acısını dahi yaşamamıza fırsat verilmeden türlü türlü saldırılara maruz kaldık. Yobazlık ve gericilikle itham edildik. İnsaf sınırları aşılarak katil olarak dahi itham edildik"

Günlerdir basın ve yayın kuruluşlarında, evlatlarının acısını dahi yaşamalarına fırsat verilmeden türlü türlü saldırılara maruz kaldıklarına dert yanan Kara, "Yobazlık ve gericilikle itham edildik. İnsaf sınırları aşılarak katil olarak dahi itham edildik. Evladını kaybetmiş acılı bir aile nazarı ile muamele görmemiz icap ederken siyasi malzeme konusu edildik. Akıl ve izanın kabul etmeyeceği iftiralarla karşılaştık. Bize insafsızca saldıranların vicdanlarını gözden geçirmelerini istiyorum." dedi.

Kara son olarak," Sözlerimi bitirirken ifade etmek isterim ki, oğlumun ölümü ile gün yüzüne çıkan ve gençleri ölüme sürükleyen manevi rahatsızlıkların giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin araştırılmasını yetkililerden istirham ediyorum. Ta ki nice Enesler ölmesin diye…" çağrıda bulundu. (İLKHA)