Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk’un hizmete girişi nedeniyle İstanbul Denizcilik Tersanesi’nde düzenlenen törene katılarak bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için bir ilki teşkil eden Test ve Eğitim Gemisi Ufuk’un hizmete alındığı günde davetlilerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Savunma sanayinde kritik projeler konusunda önemli gelişmelerin ardı ardına yaşandığını bir yılın ardından 2022 yılına güzel bir giriş yapıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen hafta Ankara’da, ülkemiz savunma sanayinde yeni bir seviye olarak gördüğüm Millî Muharip Uçağımızın Mühendislik Merkezi ile diğer ilgili tesislerin açılışlarını TUSAŞ’ta gerçekleştirmiştik. Aynı gün Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgemizde yapımı tamamlanan tesisleri de hizmete açmıştık. İki gün önce de yerli ve millî kritik projelerimizle ilgili önemli kararlar aldığımız Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantımızı yapmıştık" dedi.

Türkiye’nin güvenlik ve istihbarat faaliyetlerinin denizlerde de en etkin şekilde yürütülmesine önemli katkı sağlayacağına inandığı Ufuk gemisinin Millî İstihbarat Teşkilatı’na hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık dışarıdan alım istemiyoruz, projelerimiz yerli ve millî olacak dediğimiz 2004 yılından bu yana azim ve kararlılıkla çalışarak, hamdolsun, bugünlere geldik. Savunma sanayinde bağımsız olamayan milletlerin, geleceğe güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını, özellikle son 10 yılda çevremizde yaşanan hadiseler bize bir kez daha gösterdi. Türkiye, gerçekleştirdiği savunma sanayi alımları sayesinde yaptığımız atılımlarla birlikte bölgesinde oyun kuran ve oynanan kirli oyunları bozan bir ülke konumuna ulaştı. Ülkemizin bu başarısı, dünyanın dört bir yanındaki mazlum ve mağdur halklar, topluluklar için de çok önemli bir umut kaynağı hâline geldi." diye konuştu.

Türkiye’nin, gizli-açık bütün ambargolara rağmen, terörle mücadeleden sınır ötesi harekâtlarına kadar her alanda millî çıkarlarının gerektirdiği tüm hamleleri yapabilmesini, savunma sanayinde elde ettiği ilerlemeye borçlu olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: "Hamdolsun bugün, insansız hava-kara-deniz araçlarından helikopterlere, silah ve mühimmatlardan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harbe kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemleri yerli-millî olarak tasarlıyor, geliştiriyor, üretiyor ve kullanıyoruz. Türk savunma sanayi ürünlerini kullanan ülke sayısı da her geçen yıl artıyor. Savunma ve havacılık ihracatımızın bu yılsonunda 4 milyar doları aşmasını bekliyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişin eksiklerini giderdik, bugünün hazırlığını zaten yapıyoruz. Artık aktif savunma anlayışıyla ülkemizi geleceğin harp ortamına hazırlıyoruz. Araştırma geliştirme yatırımlarımızı artırarak yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeye ağırlık veriyoruz. Derin öğrenme ve yapay zekâ entegrasyonu gerektiren karmaşık sistemlere yönelik çalışma ve uygulamalarımız hızla devam ediyor. Malzeme ve imalat teknolojilerinde dünyadaki ileri ülkeler seviyesini yakalamaya doğru hızla ilerliyoruz. Bir yandan da gözümüz uzayda. Uzay alanında da gerek fırlatma sistemleri gerekse uydu sistemleri geliştirmeye yönelik çalışmalarımız sürüyor" diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin gerektiği gibi korunabilmesinin ancak mavi vatanın en iyi şekilde savunulmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi.

Mavi vatanın güvenliği için donanmayı daha güçlü ve caydırıcı kılacak birçok projeyi hayata geçirdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî savaş, amfibi, sismik araştırma, Sahil Güvenlik, lojistik gemileri ve botları üretebildiklerini söyledi. Bu projelerde yüzde 70'e varan yerlilik oranına ulaştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi de insansız hava araçlarında edindikleri tecrübeyle silahlı insansız deniz araçları ürettiklerini, bunların "sürü" şeklinde hareket eden versiyonları üzerinde de çalıştıklarını anlattı.

"Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için gemiler ve botlar yapılıyor"

Envanterde bulunan birçok deniz aracının günün şartlarına uygun şekilde son teknolojiler eklenerek modernize edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve millî ürünlerle donatılıyor. Geçtiğimiz yıl yine bugünlerde ambargolar sebebiyle dışardan temin edemediğimiz her bir sistemin alternatifini geliştirerek ürettiğimiz İ sınıfı fırkateynlerimizin ilki olan İstanbul'u denize indirmiştik. Bugün hizmete sunacağımız ülkemizin ilk istihbarat gemisi Ufuk da millî mühendislik kabiliyetleriyle inşa edildi. Sadece bu gemimizin inşası yüklenici firmamız STM'nin öncülüğünde ASELSAN, HAVELSAN, ANEL, İŞBİR, YALTES gibi, sektörlerinin lideri kuruluşların başını çektiği 194 yerli firmamızın katkısıyla gerçekleştirildi. Ülkemiz hâlihazırda dünyada bir savaş gemisini millî olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor. Üstelik bu neticeyi yabancı muadillerinden çok daha üstün özellikler ve uygun maliyetlerle elde ettik. Bu başarıda bakanlıklarımızın ve Savunma Sanayi Başkanlığımızın yanı sıra Genelkurmayımızın, Deniz Kuvvetlerimizin, askeri ve özel tersanelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektör firmalarımızın, KOBİ'lerimizin çok önemli payı vardır. Ülkemize bu gururu yaşattıkları için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapılıyor. Nitekim şu ana kadar 25 ülkeye, 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu konuda yeni hayırlı haberler de alacağız" diyerek başarılarından dolayı sektör mensuplarını tebrik etti.

Şimdi bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklandıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk artık millî ve yerlisine sahibiz. MİLGEM Projemiz kapsamında inşası süren İstanbul ve ihalesine çıktığımız diğer üç adet fırkateynimizde yerli ve millî dikey atım sistemiyle yerli ve milli hava savunma füzelerimiz olacak. Atmaca gemisavar füzemiz, Gökdeniz yakın hava savunma sistemimiz, ÇAFRAD, Akrep, Cenk-S gibi radarlarımız, ADVENT ve MÜREN savaş yönetim sistemlerimiz gibi birçok silah, sensör ve sistemi artık kendimiz tasarlayıp, üretiyoruz. Önümüzdeki iki yılda donanmamızı daha da güçlendiriyoruz. Hava savunma muhribimiz TF-2000'in ihalesine yakında çıkıyoruz. Üzerine konuşlandıracağımız helikopter ve İHA'larla hava operasyonları yapabileceğimiz, deniz ve hava gücümüze çarpan etkisi oluşturacak amfibi gemimiz Anadolu'yu bu süreçte hizmete alıyoruz. Yeni tip denizaltılarımızla, denizde ikmal ve muharebe destek gemimizle denizlerimizde çok daha güçlü ve caydırıcı olacağız. MİLGEM istif sınıfı fırkateynlerin 6, 7 ve 8. gemileri için de ihaleye çıktık. Burada da üç savaş gemimizi aynı anda inşa ederek yine bir ilke imza atıyoruz. İHA ve SİHA'ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının da kullanılabileceği kara, hava, deniz unsurlarının müşterek görev icra edeceği sistemler tasarlıyoruz. Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli, millî silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştirip ihraç edeceğiz. Ayrıca yerli ve millî imkânlarla üreteceğimiz uçak gemimizin sağlayacağı deniz, hava gücümüzle bu alanda dünyanın en üst ligine de çıkmış olacağız. Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye'dir. Ülkemiz ve milletimiz için çalışan, işinin ehli, üretken, samimi tüm girişimcilerimizin ve firmalarımızın yanındayız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz'e gemi teslim belgesini verdi. (İLKHA)