DİYARBAKIR- Tüm kötülüklerin anası olan içki konusunda yerel yönetimlerin teşvik tutumunu değerlendiren Memur Sen Konfederasyonu Diyarbakır Bem Bir Sen İl Başkanı İbrahim Gökdemir bir basın açıklaması düzenleyerek içki kullanımı ve bağımlılığını, toplumu birbirine düşüren, sosyal dayanışmayı tahrip eden, fertler arasında düşmanlık oluşturan, aile saadeti ve huzuru bozan, boşanmayı tetikleyen, gençliği ifsat eden, bireyi toplumdan soyutlayan, toplumun temeline konmuş dinamit olarak nitelendirdi.
`Ülke kaynakları halka hizmet yerine içki fabrikalarına harcandı`
Cumhuriyetin kuruluş süreci ile lâikliğin toplum tabanında kemikleşmesi için batı zihniyetli ideolojik sistem tarafından Müslüman halkı dini değerlerinden uzaklaştırmak, ahlâkî değerlerinden ifsat etmek amacı ile içki kullanımı ve tüketimi yaygınlaştırıldığını belirten Bem Bir Sen İl Başkanı Gökdemir. bu amaçla ülkenin birçok yerinde ülke kaynaklarının halka hizmet yerine içki fabrikalarına harcandığını söyledi.
`Lâikliğin teminatı içki`
Düzenlenen basın açıklamasında lâikliğin teminatı olarak içki tüketiminin görüldüğünün altını çizen Gökdemir, "Gelişmenin ve medenîleşmenin sembolü olarak içki tüketiminin reklâmı yapılmış, milyonlarca lira harcayarak halka içki tüketimini teşvik etmek için Yeşilçam`da filimler hazırlatmıştır. Yakın tarihimize kadar yönetimi elinde bulunduran Hükümetlerden hiçbiri halkın milyonlarca insanımızın veryansın ettiği içki müptelasına karşılık bir tedbir alma gereği duymadığı gibi, bilakis teşvik edici olmuştur. Ak Parti Hükümeti ise `İnsanı yaşat ki devlet yaşasın` felsefesi ile uygulamaya koyduğu insan eksenli politikalarının gereği olarak toplumu zararlı alışkanlıklardan koruma amaçlı çalışma iddiası ile yola çıkmıştır. Bunun en barız örneği gençliğimizi ve toplumu sigarının zararlarından korunma amaçlı yaptığı çalışma ve çıkardığı yasalar gösterebilir. Ancak Hükümetin toplumu ifsat eden bataklığı görmeyip sivrisineklerle uğraşması misali, sigaradan onlarca kat daha tehlikeli olan ve hem birey sağlığını hem de toplumun yapısını en üst seviyede tehlikeye sokan içkiye karşı hiçbir bir yasal düzenleme yapmamış olması manidardır" dedi.
`Laik sistem halkı dininden uzaklaştırmak için toplumu içkiye kurban etti`
Laik sistemin halkı dininden uzaklaştırmak için, toplumu içkiye kurban edercesine ülkenin her köşesine ahtapot misali gibi içki ve birahaneleri yaygınlaştırdığına vurgu yapan Gökdemir, bunun bölgesel yansıması olarak Diyarbakır`da Cumhuriyetin en önemli yatırımı olarak içki fabrikasının kurulmasını gösterdi.
Gökdemir, bu fabrika ile binlerce Müslüman Kürt halkını içki müptelası haline getirdiğini, ailelerin huzur, güven ve mutluluğunu tahrip ettiğini ifade etti.
`Halkımız parklar, bahçeler, ibadethaneler ve mezarlıklara uğrayamaz hale geldi`
Diyarbakır`da daha önceki yıllarda belli bir yerde faaliyet sürdüren içki ve birahanelerin hükümetin demokratikleşme adımları ve yerel yönetimlerin desteği ile ele ele vermişçesine adata Diyarbakır`ın her bölgesinin içki ve birahaneler ile dolup taştığını dile getiren Gökdemir, basın açıklamasını şöyle sürdürdü: "Toplumun manevi huzur mekânı cami ve mezarlıkların saygınlıkları ayaklar altına alınarak içki ve birahaneler yaygınlaştırılmıştır. Örnek vermek gerekirse; Mardin kapıdaki şehitlik mezarlığı girişinde kümeler halinde sıralanan içki büfeleri kimin desteği ile faaliyet sürdürmektedirler? Bu içki büfeleri ve birahaneler ruhsatlarını kimlerden almaktadırlar? Gazi köşkü, On Gözlü köprü, Kırklar dağı çevresi, ova bağ yolu gibi mekânlar adeta içki içenlerin mesire alanı olmuştur. Yol kenarlarında arabaların içinde uyuşturucu ve alkol alarak yüksek sesli müzik yayınıyla milletin rahatsız edilmesiyle sözlü ve fiili sataşmalar ile halkımız açısından korku ve tehdit mekânı haline dönüşmüştür. Halkımız artık, Parklar, bahçeler, ibadethaneler, şehitlikler ve mezarlıklara uğrayamaz hale gelmiştir."
Diyarbakır`da özelikle yerel yönetimlerdeki belediyelerin halka hizmet etmenin ötesinde, içki büfeleri, barlar ve birahanelere ruhsat vererek âdeta mantar misali yaygınlaşmasını teşvik ettiğini ve Müslüman Kürt gençlerinin zehirlemeye sebep olduğunu açıklayan Gökdemir, hükümete, mülkü amirlere ve belediyelere de çağrıda bulunarak şöyle devam etti. "Bizler duyarlı Sivil Toplum Temsilcileri olarak; Hükümete çağrımız şudur; Anayasada ifadesi bulunan sorumlulukların gereği olarak gençliğimiz ve vatandaşlarımızı içki ve alkol gibi zararlı ve toplumun sosyal düzenini bozan her türlü uyuşturucu ile etkin mücadele etmeye çağırıyoruz. İçki üretimi ve tüketimi yasal düzenleme ile tamamen yasaklanmalıdır. İlimizin Mülkü âmirleri başta olmak üzere, Denetim sorumlu kurum ve kuruluşlar gerekli tedbirleri almalarını talep ediyoruz. Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube yol kenarlarında ve mesire yerlerinde arabaların içinde içki içip vatandaşları rahatsız edenlere ve sarhoş olarak araç kullananlara alkol denetimlerini sıklaştırmalıdır. Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri şehrin her mekânında ayrım gözetmeksizin açılan içki büfeleri ve birahanelere ruhsat izni vermemeli, halkın can ve mal güvenliğine yönelik öncelikli tedbirler almalıdır."
`Halk yasal tepkisini ortaya koymalıdır`
Gökdemir basın açıklamasının son kısmında ise duyarlı Müslüman halka da seslenerek; "Gençliğimizin ve neslimizin güvenli geleceği için her türlü kötülüğün anası konumunda olan içki belasından kurtulmak için yasal tepkilerini yetkililer nezdinde dile getirmelidir" ifadelerini kaydetti. (Osman İçli-İLKHA)