Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu bültene konuk olan Yapıcıoğlu, ziyaretlerinin amacı, Kürdistan Bölgesi ile ilişkiler, Türkiye’de Kürt meselesi ve Kürtçe eğitime ilişkin soruları yanıtladı.
“Kürtçe’nin eğitim dili olmasını istiyoruz”
Yapıcıoğlu, Kürt meselesine yönelik HÜDA PAR’ın çözüm önerisiyle ilgili, “Kürt meselesini bir kaç başlıkta ele almak lazım. Bazı meselelerin çözümü için anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Bazıları için yasal değişiklikler gerekiyor. Bazıları için ise idari adımlar atılırsa mesele çözülebilir. Mesela bugün gündemde olan konulardan biri de Kürt dili meseledir. Biz anadilde eğitim hakkının herkes için serbest olmasını talep ediyoruz. Kürtçe de ikinci eğitim dili olsun. Fakat anayasal bir engeller var. Anayasaya göre Türkçe dışında başak hiç bir dilde eğitim görülemez. Sadece seçmeli değil, Kürtçenin eğitim dili olmasını istiyoruz” dedi.
“Bu coğrafyanın ismi Kürdistan’dır”
HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu, Türkiye’de "Kürdistan" ismine karşı hassasiyet ve yasaklarla ilgili de görüşlerini dile getirdi. "Tabii ki bu coğrafyanın ismi Kürdistan’dır” diyen Yapıcıoğlu, “Bugün değil bin yıl önce, yüzyıl önce hatta beş yıl önce de Kürdistan’dı. Kürdistan ismini kabul etmeyenlere yönelik 5-6 yıl önce Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürdistan Meclis’te, 'Kürdistan yok, Kürdistan nerede diye soranların tarihi bilmediğini söyledi. Kürdistan’ın nerede olduğunu soranların gidip ilk meclisin tutanaklarını inceleyebileceklerini, orada Kürdistan mebuslarından söz edildiğini belirtti. Tarihinizde Kürdistan ismi var, neden şimdi inkar ediyorsunuz dedi” ifadelerini kullandı.
“Toplumsal barışı destekleyenler bunun önünde durmalıdır”
Yapıcıoğlu, “Ne yazık ki çözüm sürecinin ardından 2015-16 yıllarında Kürdistan kelimesi yasaklandı ve bu ismi kullananlar tutuklandı. Böyle devam ederse yarın Kürt yok diyebilirler. Bunun önü alınmalıdır. Bedeli ne olursa olsun, toplumsal barışı destekleyenler bunun önünde durmalıdır” şeklinde konuştu.
“Türkiye, Irak ve genel olarak Kürdistan siyasetini konuştuk”
KDP lideri Mesud Barzani ile daha önce görüşme talebinde bulunduklarını ve Barzani’nin daveti üzerine Erbil’e geldiklerini anlatan Yapıcıoğlu, “Bu sıcak misafirlikten ötürü sayın Barzani’ye teşekkür ediyorum. Beş gündür buradayız. Türkiye, Irak ve genel olarak Kürdistan siyasetini konuştuk. Görüşlerimizi dile getirdik, Başkan'ın sorduğu sorulara yanıt verdik, bizim de bazı sorularımız oldu, kendisi cevapladı. Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki kardeşlerimizle ilişkilerimizi güçlendirmek istiyoruz ve bu çerçevede geldik. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Adalet Topluluğu (Komala Dadgeri) ve İslami Birlik Partisi (Yekgırtu) ile de görüştük” dedi.
“Kürdistan Bölgesi'ndeki kardeşlerimiz için üzerimize bir görev düşerse yapmaya hazırız”
"Kürdistan'daki partilerle ortak projeniz var mı?" sorusuna Yapıcıoğlu, “Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki kardeşlerimiz için üzerimize bir görev düşerse yapmaya hazırız. Ama Kürdistan'ın iç işlerine karışmak istemiyoruz. Biz de burayı evimiz olarak görüyoruz, kardeşlerimizi ziyarete geldik. Birçok konu tartışıldı, ama şimdi bu ayrıntıların üzerinde durmak istemiyorum” şeklinde konuştu.
HÜDA PAR Başkanı, Türkiye'de olası bir erken seçime hazır olduklarını belirterek, “Şu ana kadar hangi ittifakta yer alacağımıza dair bir karar vermedik. Seçimler için kardeşlerimize hazırlıklarını yapmalarını söyledik. Ancak seçim günü netleşene kadar ittifaklar konusunda karar vermeyi doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.
“Adalet ve eşitlik istiyorlar Kürtler için de istemelidirler”
Yapıcıoğlu, “HÜDA PAR kendisini bir Kürt partisi olarak görüyor mu?” sorusuna cevaben, "Ben Kürdüm ve arkadaşlarımın çoğu da Kürt. Aramızda Kürt olmayanlar da var. Partimizin 46 kurucusundan 2'si Türk. Partinin 37 yöneticisinden biri Türk, biri Arap, geri kalanların tamamı Kürt. Biz Türkiye Kürdistanı'nda kendimizi İslami parti olarak görüyoruz. Ama Kürt sorunu bizim için en önemli konu. Bu konu sadece Kürtleri ilgilendirmiyor, İslam ümmetinin de bu sorunu çözmesi gerekiyor. Kardeşlik diyorlarsa ona göre çözülmeli. Sadece lafta kalmamalı. Adalet ve eşitlik istiyorlar Kürtler için de istemelidirler” dedi.
“Dil unutulursa millet unutulur”
Seçmeli ders konusuna da değinen Zekeriya Yapıcıoğlu, “Türkiye’de çok sayıda Arap da yaşıyor. Evet, Arapça tehlike altında bir dil değil ama Türkiye’deki Araplar da kendi dillerini unutmuş durumda. Dillerin hepsi bizim için kutsaldır. Kürtler için doğal bir hak ise, diğer milletler için de haktır” diye konuştu.
Yapıcıoğlu, “Her yıl seçmeli dersler gündeme geldiğinde tüm halkımıza sesleniyor ve dilinizi unutmayın diyoruz. Çocuklarınız Kürtçe seçmeli dersi tercih etsin ki dilini unutmasın. Türkiye'de Kürtlerin ancak yüzde 20'sini kendi dilini biliyor. Kürtçe unutuluyor ve bunun önü alınmazsa birkaç yıl sonra bu oran yüzde 5’e düşer. 100 yıl önce Kürtçe konuşanların oranı yüzde 100’dü, çoğu Kürtçeden başka dil bilmiyorlardı. Herkes kendi dili ile vardır. Dil unutulursa millet unutulur” ifadelerini kullandı.