Mustafa Karakaş/Doğruhaber

Tayfun Selen 25 yıl önce Türkiye’den Amerika’ya gitmiş bir göçmen!

Çeşitli iş kollarında çalıştı.

Son olarak ABD’nin New Jersey eyaletinin 500 binden fazla nüfusa sahip Morris Bölge Yönetim Kurulu Başkanlığına oy birliğiyle seçildi.

Selen, yemin ederek görevine başladı.

Fakat Selen’in yemin töreni biraz farklıydı.

Türkiye’de bu şekilde yemin etse yer yerinden oynardı.

Hele hele bu yemin şekli bir de 20 yıl önce olsaydı. Çok büyük bir ihtimal darbe olurdu. Öyle ya bir milletvekili Kur’an’ın başını örtme emrine uyduğu için linç edilmemiş miydi?

Meclisten atılmamış mıydı?

Sonra 28 Şubat sürecinde Siyonist israili eleştiren bir tiyatro oyunundan dolayı bir belediye başkanı tutuklanmamış mıydı?

Bırakalım 20 yıl öncesini…

Daha geçen hafta çocuklara Kuran öğretilmesini “çağdışılık” olarak nitelendiren ortaçağ kafalı bir siyasetçiler hala meclis çatısında varken…

Evet bu gerici zihniyet hala bu ülkede varken “Türkiye’de Kuran’a el basılarak yemin edilseydi” sorusuna hiçbirimiz rahatlıkla “ne olacak ki, kimi ne ilgilendirir, kişinin dini anlayışı ne ise ona göre yemin etmesinden daha doğal, daha insani ne olabilir ki!” diyemiyoruz maalesef.

Ama Hristiyanların ülkesi Amerika’da bir Müslüman Kurana el basarak yemin ederken Müslümanların ülkesi Türkiye’de insanlar Kurana el basarak yemin etmeyi teklif etmeye bile korkuyorsa….

Ortada fikir hürriyeti adına, inanç hürriyeti adına çok ciddi bir sorun var!

Çocuklarınız size “elin Amerikasında insanlar kendi inançlarına göre yemin edebiliyorken biz niye kendi ülkemizde edemiyoruz?” diye sorsalar ne cevap vereceksiniz

Laiklik elden gider mi diyeceksiniz

Bu kez hangi yalan uydurulacak?