Zeynep BOZDAŞ- Kazakistan’da LNG fiyatlarına yapılan zam sonrasında sokağa dökülen göstericiler Almatı Uluslararası Havalimanı'nı ele geçirdi ve birçok devlet kurumuna saldırdı. Hükümetin protestolar nedeniyle istifa ettiği ülkede olağanüstü hal ilan edildi. Almatı kentine taşıtla ve yaya olarak giriş yapılmasına, kentten çıkış yapılmasına kısıtlama getirildi. Almatı'daki devlet başkanlığı konutu gösterilerce ele geçirildi.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev şiddetin arkasında yerli ve yabancı provokatörlerin olduğunu dile getirdi. Tokayev, ülkede yaşananları dış müdahale olarak değerlendirdiğini, bu nedenle yardım için Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üyelerine başvurduğunu duyurdu.
Ülke genelinde şiddet olayları çıkaran protestocuları 'uluslararası terörist çeteler' olarak nitelendiren Tokayev, "Yurt dışında ciddi eğitimden geçtiler. Kazakistan’a saldırıları, dış müdahale olarak değerlendirilebilir ve değerlendirilmeli de. Bu bağlamda, Kolektif Güvenlik Anlaşmasına dayanarak bugün, Kazakistan'a yönelik terör tehdidinin üstesinden gelmesinde yardımcı olmaları için KGAÖ ülke liderlerine başvurdum" ifadelerini kullandı.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev’le telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve bu ülkedeki durumla ilgili Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) liderleriyle görüşmeler başlattığını söyledi. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, Kazakistan’a barış güçlerini gönderdi. Barış gücünün Kazakistan’daki ana görevinin devlet ve ordu tesislerini korumak olduğu açıklandı. Ordunun göstericilere karşı silahlı müdahaleyi başlattığı ülkede göstericilere silah dağıtıldığına dair görüntüler büyük yankı uyandırdı.
UKRAYNA’DA RUS, KAZAKİSTAN’DA ASYA BAHARI MI?
Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in ülkede yaşananları dış müdahale olarak nitelendirmesi akıllara ABD’yi getirdi.
Kazakistan’ın müttefiklerinden Rusya’nın Ukrayna ve Belarus hattındaki askeri faaliyetleri engellenememiş, ABD ve AB’nin diplomatik girişimleri ve askeri müdahale tehditleri sonuç getirmemişti.
Kazakistan’daki gelişmeler Rusya’ya yakın müttefiklerinde yaşanan yalancı baharla oyalama girişimi mi? Rusya’nın eli , ABD ve AB ile Ukrayna gündemli müzakere sürecinde zayıflatılmak mı isteniyor?
ABD elçiliklerinin büyük krizler öncesi yaptığı uyarılardan bir tanesini 16 Aralık’ta Kazakistan için de yapması dikkat çekmiş, krizin perde arkasında ABD ve Avrupa var yorumları yapılmıştı. ABD o uyarıda; "16 Aralık’tan itibaren Kazakistan’da geniş çaplı gösteriler başlayacak, bu gösterilerde çatışmalar meydana gelebilir" demiş ve olası tehlikelere karşı vatandaşlarını uyarmıştı.
Nitekim gazeteci Pepe Escobar’ın "Maydan yeniden yürürlüğe konuldu. Cenevre'de önümüzdeki hafta yapılacak olan Rusya-ABD görüşmelerinden hemen önce Rusya'ya karşı yeni bir cephe açtılar. Rusya'yı Doğu'da oyalayarak Batı'da geri adım atmaya zorlama niyetindeler" değerlendirmesi süreç ile ilgili ipucu verir niteliğindeydi. Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç iktidarının Kasım 2013'te Ukrayna-AB Ortaklık Anlaşması'nı imzalamayı reddetmesi üzerine Kiev'de başlayan olaylarda 100'ü aşkın kişi hayatını kaybetmiş, Yanukoviç ülkeyi terk ederken batı yanlısı iktidar göreve gelmişti. Bugün Rusya, Ukrayna’da yeniden turuncu devrimi arzularken, Batı, Kazakistan’a ‘Maydan’ı mı yaşatmayı arzuluyor?
Ya da yeniden Sovyet topraklarına hakim olmayı arzulayan ve Kazakistan’daki olayları ‘iç mesele’ olarak nitelendiren Rusya ülkede tam hakimiyet sağlamak için kontrollü bir süreç mi yönetiyor? Nitekim Russia Today (RT) ve Sputnik Genel Yayın Yönetmeni Simonyan, Rusya'nın Kazakistan hükümetine yardım etmesi için bazı şartları sıralamış ve bunları Kırım'ın ilhakının tanınması, Rusça'nın yeniden ikinci resmi dil olması, Rusya'ya askeri üsler temin edilmesi, Rus azınlıklara özerklik olarak sıralamıştı.
Belarus’u hatırlatan süreç neyi ifade ediyor? Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik müdahalesi ve Kırım’ın ilhakı sürecinde Nazarbayev, Ukrayna konusunda çekimser kalmış hatta Putin ile görüşmelerinde Rusya yanlısı söylemlerde bulunmuştu. Çoğunlukla etnik Ruslardan oluşan Kuzey Kazakistan ülkedeki muhalifleri tedirgin etmiş, Rusya’nın azınlıkları bahane ederek Ukrayna’ya benzer bir müdahaleyi Kazakistan’a karşı da gerçekleştirebileceği yorumları yapılmıştı. Rusya Kazakistan’daki ateşi söndürme karşılığında ülkedeki askeri varlığını artırmayı mı hedefliyor?
KAZAKİSTAN O YAKINLAŞMANIN BEDELİNİ Mİ ÖDÜYOR?
22 Aralık 2021’de Rusya ve Kazakistan arasında istihbarat, terörle mücadele ve siber güvenlik alanlarında imzalanan bir anlaşma Kazak parlamentosunda onaylanmış, Kazakistan'da ABD askeri üssü olmaması ya da NATO ile işbirliği yapılmaması gibi maddeleri kapsadığı iddia edilmişti.
Orta Asya’nın en büyük ülkesi olan Kazakistan, Sovyetleri yeniden canlandırmak isteyen Rusya’nın ve yayılmacı politikasına devam eden Çin’in hedefi konumunda bulunuyor.
3 Ekim 2009'da Nahçıvan'da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile kurulan ancak özellikle İstanbul Bildirisi’yle birlikte ticari ve kültürel iş birliğini artıran Türk Devletleri Teşkilatı, Kazakistan’ın rolü ve ittifakın özellikle güvenlik alanındaki çalışmaları Rusya’nın temel endişe konusu.
Türk Devletleri Teşkilatı yaşanan olaylar nedeniyle ülkeye ‘yardım’ teklifinde bulunsa da Rusya’dan yardım isteyen Kazakistan’da olayların yatışması halinde Rusya’nın ne alacağı merak konusu. Belarus ve Ukrayna benzeri bir sürecin Kazakistan’ı da beklediği öngörülüyor. Özellikle ülkede Kuzey Kazakistan’daki Rus nüfus, Rusya karşıtı bir tutumu zorlaştırıyor.