2011 yılında Şirvan Barajı’nın yapılmasıyla birlikte tapularının orman kadastrosu çalışmalarıyla iptal edildiğini ifade eden köylüler, yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.

Şirvan Barajı’nın bölgenin ekonomisine büyük katkı sağladığını, gençlere de iş imkânı oluşturduğunu ifade eden köy sakinleri, tapulu arazilerinin Kadastro tarafından orman arazisine çevrildiğinden dolayı evlerine elektrik çekmediklerini, yol sorunu yaşadıklarını ve çocuklarını da okula gönderemediklerini kaydetti.

Evlerini kendi tapulu arazilere inşa ettikten sonra Kadastro tarafından arazilerinin orman arazisine çevrildiği bilgisini aldıklarını ifade eden köy sakinleri, bir buçuk yıldır karanlıkta yaşadıklarını, kendi hayvanlarından elde ettikleri ürünleri dahi elektrik olmadığı için koruyamadıklarını ve bu nedenle de kullanamadıklarını belirtti.

“2 senedir karanlıkta yaşıyoruz ne yolumuz var ne de çocuklar okula gidebiliyor”

Baraj yapıldığı için evlerini taşımak zorunda kaldıklarını ifade eden köy sakinlerinden Abid Alpağut, “Yeni evlerimizi yaptığımız yerde 60 dönümlük tapulu arazimiz vardı. Burada kendimize ev yaptık ama daha sonra Kadastro bize buranın orman arazisine çevrildiğini haber verdi. Bu nedenle şimdiye kadar evlerimize ne elektrik çekebildik ne de yolumuz var. Şu anda kendi imkânlarımızla bir yol yaptık ama çok tehlikeli olduğu için kaza yapıyoruz ve geçen gün bir traktörümüz devrildi. Bir buçuk senedir bizlere elektrik verilmiyor. Neden? Orman arazisi olduğu için. Valimiz elektrik kurumuna talimat vererek, 'Gidin köylünün sıkıntısı nedir, gerekeni yapın' dedi. Elektrik Kurum Müdürü gelip incelemede bulundu ancak şu ana kadar olumlu bir haber alamadık.” dedi.

“Cumhurbaşkanımızdan sorunu çözülmesi için devreye girmesini rica ediyoruz”

Arazinin durumu için Tapu Müdürlüğüne gittiğini ama orada arazinin Kadastro tarafından orman arazisine çevrildiğine dair bir belgeye ulaşılamadığını ifade eden Alpağut'a durumun düzeltilmesi için Kadastro'ya talepte bulunulması gerektiği söylenmiş.

Kadastro'da görevli memurun herhangi bir belgeye bakmadan oranın orman arazisine çevrildiğini ve yapacak bir şeyin olmadığını ifade ettiğini belirten Alpağut, "Bunun üzerine CİMER’e şikâyette bulunduk. Bize tapunun iptal edilemeyeceğini ve durumun düzeltilmesi için tapuya başvurmamızı söylediler ama yine de bir sonuç alamadık. Sayın Cumhurbaşkanımızdan sorunu çözülmesi için devreye girmesini rica ediyoruz. Zira bizler baraj yüzünden kendi köyümüzü terk etmek zorunda kaldık.” ifadelerini kullandı.

“Bizim hiçbir güvenliğimiz yok, ortaçağ hayatı yaşıyoruz”

“100 metre yakınımızda asfalt yol var ama karakol komutanı resmi olmamasına rağmen yolu tel örgü ile kapattı.” diyen İrfan Alpağut, yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle anlattı:

“Bir buçuk sene önce bu baraj tamamlandı ve bu sayede iş imkânına da kavuştuk ama bizim eski köyümüzde elektrik, su ve yolumuz vardı. Kendimize ait arazide inşaat bittikten sonra bir öğrendik ki arazi tapularımız iptal edilmiş ve arazilerimiz orman yapılmış, bizim hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Aşağıdaki mahalle de bizim köye bağlı ama onların yolu elektriği yapıldı fakat bizde ise yol dahi yok. Onların arazileri de orman vasfında olmasına rağmen bu sorunu yaşamadılar. Biz neden bu sorunları yaşıyoruz anlamış değiliz? Hiçbir kurumdan olumlu bir cevap alamadık. Çocuklarımızın hiçbiri okula gidemiyor. Hem yol çok kötü hem de en yakın okul 5 kilometre uzakta, 6 yaşındaki çocuğu nasıl göndereyim? Bizim hiçbir güvenliğimiz yok, ortaçağ hayatı yaşıyoruz. 21’nci yüzyıldayız elektrik yok, yolumuz yok. Dün akşam kardeşimin traktörü devrildi ama Allah korudu. Yol çok kötü olduğu için hiçbir servis de gelip çocukları almıyor.”

“Asfalt yolu tel örgü ile kapattıkları için çocuklarımı okula gönderemiyorum”

100 metre ilerde bulunan asfalt yolun tel örgülerle kapatılması nedeniyle çocuklarını okula gönderemediğini ifade eden Naif Alpağut, “Benim 5 çocuğum var, sabahları alıp asfalt yola bırakıyorum akşamları yürüyerek eve dönmek zorunda kalıyorlar. Okul müdürü çocukları okula göndermemi istiyor ama servis yok, yol yok, gece ve karanlık olduğu için çocuklarımı gönderemem dedim. Okul müdürü ceza alacağımı söylüyor. Burada korucularımız da var, karanlık olduğu için nasıl nöbet tutacaklarını bilmiyorlar. Bizler devletimizden rica ediyoruz, bize sahip çıksınlar, bizler de bu ülkenin vatandaşıyız.” dedi. (İLKHA)