BATMAN - Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Batman Şubesi, Ayasofya`nın tekrar camii olarak ibadete açılması için 17 Mayıs`a kadar ülke genelinde başlatılan "Zincirler Kırılsın Ayasofya Camii Olarak Açılsın" imza kampanyası başlatarak, Gülistan Caddesi`ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Batman Şube Başkanı Lokman Özkan okudu.
İstanbul, Fetihle birlikte hakkı üstün tutan anlayışın sembolü olan bir şehir haline geldiğini belirten Özkan, "Yeryüzünde hakkı hâkim kılmak ve adaleti tesis etmek için mücahede eden bir medeniyetin başkenti olmuştur. İstanbul fethedildiğinde Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülen Ayasofya ise, hem bu fethin sembolü, hem de adaletin zulme karşı üstünlüğünün bir timsali olarak minaresinden ezanların yükseldiği bir mabet haline gelmiştir. Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olan Ayasofya`nın üzerine titremiş, bu mabedi kendi parasıyla satın alıp vakfetmiş ve bu mabet için şöyle vasiyet etmiştir: `Ayasofya, kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Bunu, Allah`a, ahirete, O`nun heybetine inanan hiçbir mahlûk; sultan olsun, hâkim olsun, bir mütegallibe olsun, değiştiremez. Kim vakfiyeyi değiştirirse Allah`ın meleklerin, bütün insanların laneti onların üzerine olsun. Yüzlerine bakan ve onlara şefaat eden hiçbir kimse bulunmasın`` dedi.
Ayasofya Cami`sinin İstanbul`un fethinin nişanesi ve Fatih Sultan Mehmed`in bir vakfı olarak 482 yıl boyunca kıyamlara, rükûlara ve secdelere ev sahipliği yaptığını söyleyen Özkan, hukuksuz bir şekilde 24 Kasım 1934`te bir oldu bittiyle müze haline getirildiğini vurguladı.
Bu dönüşüm milli iradenin hiçe sayılarak Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleştirildiğini dile getiren Özkan, "Bu kararı içeren vesikanın doğruluğu bile şüphe götürmektedir. Cumhurbaşkanının imzasının taklit edildiği ve kararname numarasının da geriye dönük olduğu konuşulmaktadır. Velev ki imzalar ve belgeler gerçek dahi olsa alınan bu karar yanlış bir karardır. 24 Kasım 1934`te yapılan bir işleme gerekçe olarak 5 Haziran 1935 tarihli, 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 17. maddesinin gösterilmesi hukuksuzluğun resmidir. Ayasofya Caminin açılması talebi karşısında birilerinin `Ayasofya`nın aslı kilisedir, öyle de kalmalıdır` demeleri ise oldukça manidardır. Çünkü bu yaklaşımın ``Eskiden İstanbul Bizans`ındı, şimdi İstanbul`u onlara geri vermeliyiz`` demekten ya da ``Malazgirt`ten önce Anadolu Bizans`ındı, şimdi yine öyle olmalıdır`` demekten bir farkı yoktur" ifadelerini kullandı.
"Ayasofya Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır"
İmza kampanyasıyla hem Müslüman halkı hem de tüm dünya Müslüman halkları adına fethin sembolü Ayasofya`nın bir an evvel camiye dönüşmesi için bir imza kampanyası başlattıklarını sözlerine ekleyen Özkan, "Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki yeryüzündeki tüm Müslümanlar İstanbul`a bakmaktadırlar. Ayasofya`nın yeniden cami oluşunu beklemektedirler. Bu muştulu haber hakkı üstün tutan anlayışa Yeni Bir dünyanın kurulmasına giden yolda önemli bir merhale olacaktır. `İmzanla zincirleri kır` kampanyamız Batman ile sınırlı kalmayarak, tüm Türkiye`de ve İslam ülkelerinde bu kampanya devam edilmektedir. Kudüs davasına, Mescid-i Aksa davasına sahip çıkan Müslümanlar, elbette Ayasofya`nın şimdiki konumundan da muzdariptirler. Ayasofya Camiinin minarelerinden okunacak ezanların şahadetleri tüm Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır" ifadelerini kullandı.
"Ayasofya mutlaka camiye dönüşecek"
Son olarak Özkan, şu ifadelere yer verdi: "Tüm dünya Müslümanlarını da bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Kendini bu coğrafyaya, bu coğrafyayı da kadim bir medeniyetin fütuhat anlayışına bağlayan herkes Ayasofya`nın yeniden camiye dönüştürülmesini arzu etmektedir. Yine biz inanıyoruz ki `İmzanla Zincirleri Kır` kampanyamıza yaşam tarzı nasıl olursa olsun toplumumuzun her kesimi destek verecektir. Çünkü milletimiz Ayasofya Camisinin bir bayrak gibi özgürlük temsili olduğunun farkındadır. Hedefimiz Türkiye Geneli on milyon imzaya ulaşmaktır. Ayasofya mutlaka camiye dönüşecek ve bu mahzun halinden kurtulacaktır. Ayasofya Camiinin açılışı her daim haktan yana bir duruşun yeniden İstanbul tarafından kuşanılmasının ilk adımı olacaktır. İstanbul un fethinin 560.Yıldönümüne yakışan budur. Biz tüm yüreğimizle inanıyoruz ki, Ayasofya Camii açılacaktır"
Basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Batman Şube Başkanı Lokman Özkan okudu.
İstanbul, Fetihle birlikte hakkı üstün tutan anlayışın sembolü olan bir şehir haline geldiğini belirten Özkan, "Yeryüzünde hakkı hâkim kılmak ve adaleti tesis etmek için mücahede eden bir medeniyetin başkenti olmuştur. İstanbul fethedildiğinde Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülen Ayasofya ise, hem bu fethin sembolü, hem de adaletin zulme karşı üstünlüğünün bir timsali olarak minaresinden ezanların yükseldiği bir mabet haline gelmiştir. Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olan Ayasofya`nın üzerine titremiş, bu mabedi kendi parasıyla satın alıp vakfetmiş ve bu mabet için şöyle vasiyet etmiştir: `Ayasofya, kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Bunu, Allah`a, ahirete, O`nun heybetine inanan hiçbir mahlûk; sultan olsun, hâkim olsun, bir mütegallibe olsun, değiştiremez. Kim vakfiyeyi değiştirirse Allah`ın meleklerin, bütün insanların laneti onların üzerine olsun. Yüzlerine bakan ve onlara şefaat eden hiçbir kimse bulunmasın`` dedi.
Ayasofya Cami`sinin İstanbul`un fethinin nişanesi ve Fatih Sultan Mehmed`in bir vakfı olarak 482 yıl boyunca kıyamlara, rükûlara ve secdelere ev sahipliği yaptığını söyleyen Özkan, hukuksuz bir şekilde 24 Kasım 1934`te bir oldu bittiyle müze haline getirildiğini vurguladı.
Bu dönüşüm milli iradenin hiçe sayılarak Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleştirildiğini dile getiren Özkan, "Bu kararı içeren vesikanın doğruluğu bile şüphe götürmektedir. Cumhurbaşkanının imzasının taklit edildiği ve kararname numarasının da geriye dönük olduğu konuşulmaktadır. Velev ki imzalar ve belgeler gerçek dahi olsa alınan bu karar yanlış bir karardır. 24 Kasım 1934`te yapılan bir işleme gerekçe olarak 5 Haziran 1935 tarihli, 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 17. maddesinin gösterilmesi hukuksuzluğun resmidir. Ayasofya Caminin açılması talebi karşısında birilerinin `Ayasofya`nın aslı kilisedir, öyle de kalmalıdır` demeleri ise oldukça manidardır. Çünkü bu yaklaşımın ``Eskiden İstanbul Bizans`ındı, şimdi İstanbul`u onlara geri vermeliyiz`` demekten ya da ``Malazgirt`ten önce Anadolu Bizans`ındı, şimdi yine öyle olmalıdır`` demekten bir farkı yoktur" ifadelerini kullandı.
"Ayasofya Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır"
İmza kampanyasıyla hem Müslüman halkı hem de tüm dünya Müslüman halkları adına fethin sembolü Ayasofya`nın bir an evvel camiye dönüşmesi için bir imza kampanyası başlattıklarını sözlerine ekleyen Özkan, "Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki yeryüzündeki tüm Müslümanlar İstanbul`a bakmaktadırlar. Ayasofya`nın yeniden cami oluşunu beklemektedirler. Bu muştulu haber hakkı üstün tutan anlayışa Yeni Bir dünyanın kurulmasına giden yolda önemli bir merhale olacaktır. `İmzanla zincirleri kır` kampanyamız Batman ile sınırlı kalmayarak, tüm Türkiye`de ve İslam ülkelerinde bu kampanya devam edilmektedir. Kudüs davasına, Mescid-i Aksa davasına sahip çıkan Müslümanlar, elbette Ayasofya`nın şimdiki konumundan da muzdariptirler. Ayasofya Camiinin minarelerinden okunacak ezanların şahadetleri tüm Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır" ifadelerini kullandı.
"Ayasofya mutlaka camiye dönüşecek"
Son olarak Özkan, şu ifadelere yer verdi: "Tüm dünya Müslümanlarını da bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Kendini bu coğrafyaya, bu coğrafyayı da kadim bir medeniyetin fütuhat anlayışına bağlayan herkes Ayasofya`nın yeniden camiye dönüştürülmesini arzu etmektedir. Yine biz inanıyoruz ki `İmzanla Zincirleri Kır` kampanyamıza yaşam tarzı nasıl olursa olsun toplumumuzun her kesimi destek verecektir. Çünkü milletimiz Ayasofya Camisinin bir bayrak gibi özgürlük temsili olduğunun farkındadır. Hedefimiz Türkiye Geneli on milyon imzaya ulaşmaktır. Ayasofya mutlaka camiye dönüşecek ve bu mahzun halinden kurtulacaktır. Ayasofya Camiinin açılışı her daim haktan yana bir duruşun yeniden İstanbul tarafından kuşanılmasının ilk adımı olacaktır. İstanbul un fethinin 560.Yıldönümüne yakışan budur. Biz tüm yüreğimizle inanıyoruz ki, Ayasofya Camii açılacaktır"
(M.Fatih Akgül-İLKHA)