Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği'nin (İGİAD) İnsani Geçim Ücreti Tespit Komisyonu'nun gerçekleştirdiği araştırma neticesinde, İstanbul'da orta gelirli bir ailenin 2022 yılı için İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) 5.303 lira olarak belirlendi. Dünya genelinde ekonomik dalgalanmaların 2021'de hem sağlık hem de iktisadi gelişmeler açısından işveren ve çalışan tüm kesimleri derinden etkilediği bilgisinin yer aldığı açıklamada, 2004'ten bu yana her yıl aralık ayında yapılan bu araştırmayla Türkiye'nin 12 farklı bölgesinden aileler örneklem alınarak, geçinebilmeleri için gerekli İGÜ seviyesinin tespit edildiği belirtildi. İGİAD'ın açıklamasında, yürürlükte olan asgari ücret anlayışı yerine ise İGÜ yaklaşımının kabul görmesi gerektiği bilgisine de yer verildi.

 ASGARİ ÜCRET GÜNCELLEMELERİ 6 AYDA BİR YAPILMALI
İGÜ rakamının iki çocuklu dört kişilik bir ailenin refah bir yaşam sürebilmesi için aylık insani geçim maliyetinin hesaplanmasından hareketle belirlendiğine dikkat çeken İGİAD yaptığı açıklamada, ekonomide yaşanan dalgalanmalarla gıda fiyatlarındaki artışın asgari ücretle çalışan 7 milyon kişinin alım gücünün yarı yarıya düşmesine sebep olduğunu belirtiyor. Konut, ulaşım ve diğer sektörlerdeki orantısız artışların gıda merkezli İGÜ hesaplamalarını da zorlaştırdığının altı çizilen bilgilerde, İstanbul dışındaki bölgelerde de uygulandığı takdirde İGÜ'nün yıl içerisinde ortalama alım gücünün korunmasına küçük de olsa bir destek sağlayabileceği de yer alıyor. Bu yıla özel olarak asgari ücretlerde güncellemenin sadece ocak ayında değil, haziran ayında da yapılmasını öneren İGİAD, ilk 6 aylık enflasyonun yol açtığı reel gelir kaybının haziran ayında değerlendirilerek ücretlerde tekrar değerleme yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

İSTANBUL'DA GEÇİNEBİLMEK İÇİN 5 BİN 303 LİRA ASGARİ ÜCRET ALINMALI
İnsani Geçim Ücreti'nin toplumsal dayanışma ve refah seviyesi açısından önemli bir gösterge olduğuna değinilen İGİAD açıklaması, İGÜ'nün kapsamı ve yöntemine dair de detaylı bilgiler içeriyor. İstatistik Kurumu (TÜİK) İstatistiki Bölge Sınıflaması'nda yer alan 12 farklı bölgeye göre yapılan İGÜ araştırması; bir ailenin gıda, giyim, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar, mobilya, ev bakımı, sağlık, ulaşım, haberleşme, eğlence, eğitim hizmetleri harcamalarını içerirken, SGK, vergi ve devlet tarafından karşılanan eğitim giderlerini hesaba katmıyor. TÜİK tarafından üretilen veriler kullanılarak yapılan hesaplamalara göre, işverenlerin İstanbul'daki bir çalışana ailesini geçindirebilmesi için aylık asgari 5.303 lira ödenmesi gerektiğini vurgulayan İGİAD, insani geçim ücretinin çalışanlara verilmesi için işverenlere harekete geçmelerini tavsiye ediyor.

İNSANİ GEÇİM ÜCRETİ (İGÜ) NEDİR?
"Helal kazancın adil paylaşımı" ilkesini benimseyen İGİAD, piyasa şartları uygulaması yerine alternatif İGÜ – İnsani Geçim Ücreti uygulamasını geliştirmiştir. İGÜ, farklı bölgelerde ortalama büyüklükteki ailelerin insanca geçimini sağlayacağı taban ücret seviyesidir. Bu uygulamanın temeli, alt gelir grubundaki işgörenlerin insanca yaşam standardına erişmesine yardımcı olmaktır. İGÜ, aynı zamanda, işverenin, yanında çalıştırdığı işgörenleri yoksulluğa mahkûm etmemesi, üretilen artı değerin adil bir şekilde paylaşılması ve bu sayede iş ortamındaki motivasyonun arttırılması gereğini ortaya koymayı amaçlayan bir uygulamadır.

İGİAD, işveren ve işgören gibi ana unsurlarının kazanca katkıları oranında ve oluşan kârı hakkaniyet çerçevesinde paylaşılmasını, adil ve hak merkezli bir iş hayatının gerçekleşmesi için asgarî şart olarak görmektedir. Bu prensip hem inanç hem sosyal dayanışma hem de işletme veriminin artırılması açısından önemlidir. Bu sayede hakkaniyete dayalı ve adil bir paylaşım gerçekleşmiş olacak, toplumsal barışın ve düzeyli bir kalkınmanın önü açılacaktır.

İGÜ uygulamasında piyasa şartları değil hakkaniyet, yardımlaşma ve ücretin yeterliliği esas alınmaktadır. Özellikle emek arzının yoğun olduğu ülkemizde piyasa mekanizmasının çalışanların aleyhine bir durum oluşturduğu açıktır ve bu çok yoğun bir şekilde istismar edilmektedir. Burada istismar, tek taraflı olmamakla birlikte işveren tarafı uygulayıcı taraf olarak daha fazla önem taşımaktadır.