Döviz kurdaki dalgalanma nedeniyle temel ihtiyaç malzemelerine gelen zamlar halkın belini büküyor. Doların yükselmesini bahane ederek fiyat artışına giden kimi zincir marketler doların düşmesini görmezden gelerek fiyat artışlarına devam ediyor.

Kur nedeni ile eczanelerde de ilaç tedariki noktasında sıkıntı yanşamaması için düzenleme yapılması gerektiğini ifade eden eczacılar, önceliğin sağlığa verilmesi gerektiğini ifade etti.

Kurdaki düşüşü ile birlikte başta büyük firmalar ve zincir marketlerin ürünlere yansıtmaları gerektiğini belirten Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Saim Alpaslan, fiyatların denetlenmesi için ülke genelinde oluşturulması gereken ekipler ile ciddi çalışmalar yürütülmesi gerektiğini söyledi.

"Bazı firmalarda fiyat artışına gidildi"

ATSO Başkanı Saim Alpaslan, "Malumunuz son zamanlarda Dolar'da önemli artışlar yaşandı ve bu artış ciddi manada insanları endişelendirdi. Dolar 8.40 TL'den 18.50'lere kadar yükseldiğine şahit olduk. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasının ardından Dolar'da yaşanan düşüşler, ülke insanını, tacirleri ciddi manada sevindirdi. Gözlemlediğimiz kadarı ile piyasada ciddi manada bir olumlu yansımasının olmadığını gördük. Bazı kalemlerde düşüş söz konusu işte demir, çelik, sac da düşüş söz konusu. Dolar'ın düşüşü ortada, altında düşüş var buda bizi sevindiriyor. İç piyasada ise maalesef olumlu yansıma göremiyoruz çünkü büyük firmalar indirimi ürünlerine yansıtmıyor, haliyle küçük esnafa bu yansımıyor. Hatta bazı firmalarda fiyat artışına gidildi." dedi.

"Market raflarında bazı ürünler piyasada yok"

Alpaslan, büyük firmaların ürün fiyatlarında düşüş gerçekleştirmeyince yereli küçük esnafında fiyat düşüremediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Aslında ülke bazında ciddi bir düşüş bekliyoruz, market raflarında bazı ürünler piyasada yok buda bizi endişelendiriyor. Kurda yaşanan düşüşle birlikte ciddi bir indirim beklerken hala yansıyan bir durum yok. İnsanın aklına şu geliyor acaba insanlar farklı bir kazanç peşindeler. Bu büyük firmaların daha önce satış politikaları neydi, ürün kaç Dolar'a mal oluyor ve kentlere kaç Dolar'dan satılıyor, TL bazındaki durum ne ve bugün ne kadara satılıyor. Ülke bazında ciddi bir ekip kurulmalı ve bizimde il bazında kurmamız gereken ekip ciddi bir denetleme yapılması gerekiyor. Aksi taktirde birileri büyük paralar kazanıyor.

İş dünyasının güven kaybetmemesi için gerekli adımları atması gerektiğini belirten Alpaslan, "İş dünyasından herkes elini taşın altına koyması lazım, yani ürünü 100 Dolar'a aldım o günkü kurlar 18.50 TL'den ödedim, illaki ürün bitene dek bunu aldım fiyat üzerinden fiyatlandıracağım diye bir şey yok. Günü birlik fiyat uygulamamız lazım, buda yüzde 30-35'ler oranında kur düştüğüne göre firmalarımız vatandaşı için elini taşın altına, vicdanına koyup indirimlerde acil eylem planına gitmesi lazım. Aksi taktirde iş dünyası güven kaybedecek." dedi 

Fiyatlarda indirim yapabilmek adına firmaların faturalarında düşüşe gitmesi gerektiğini aksi taktirde yapacakları indirimin kendilerine zarar olarak yansıyacağını belirten Ağrı'dan bir marketin müdürlüğünü yapan Hakan Alaca, "Firmalardan özellikle toptancılardan örneğin 5 litrelik yağın gelişi 142 TL civarı, bunu en fazla 2-3 TL kar ile satabiliyoruz. O firmadan ucuza gelmeden haliyle bizde elimizdeki ürünü eritemiyoruz. O yüzden ya 2 TL yâda 3 TL karla satıyoruz. Kendi kafamıza göre ürünlere yansıttığımız bir durum yok. Şimdi toptancılar artık bu durumda indirime gitmeye başlayacak yavaş yavaş. Fatura düşük gelirse o zaman indirime gidilir." şeklinde konuştu.

Market müdür yardımcısı Mehmet Özgül, zincir marketlerin zamlardan önce ürün stokladıklarını, sonra yerel marketlerin altından ürünleri piyasaya ama zamlı olarak sürdüklerini ifade etti.

Özgül, "Çoğu firmadan ürün tedariki noktasında sıkıntı yaşayabiliyoruz özellikle bebek mamaları ürünlerinde ciddi problem yaşıyoruz. Salça, yağ, un, makarna gibi ürünlerin tedariki noktasında toptancının suçunun olmadığını düşünüyorum, bu noktada zincir marketler ciddi problemler oluşturuyor. Mesela sıvı yağ bize 142 TL'ye gelmiş ise bunu ancak 145 TL'ye satabiliriz. İnsanlar tepki gösteriyor 'hani Dolar indi siz neden hala indirim yapmıyorsunuz.' Şimdi 140 TL'ye, 142 TL'ye aldığım ürünü ben nasıl zararına satayım. Elimdeki ürün bitmeyene kadar ben ürün alamam. Bide ürün stoklayamam ama zincir marketler bunu yapıyor maalesef. Şimdi 109 TL'ye satıyorlar ürünleri neden çünkü zamdan önce toplu şekilde alıyor ve yine zamlı satıyorlar. Yağ pahalıyken stokladılar, ürünleri raflardan kaldırdılar mesela sadece bir litrelik yağlar vardı raflarda, yağ pahalıyken sakladılar, satmadılar şimdi satıyorlar ve yerel marketleri kötülüyorlar. Yeniden zam olacak diye bazı ürünleri satmıyor firmalar, şuan ürünü vermiyorlar." şeklinde konuştu.

İlaç üretiminde kur dalgalanmaları bahane edilmemeli

Kur nedeni ile zaman zaman ilaç temini noktasında ciddi problemlerin yaşandığı belirten eczacı Mehmet Akbaş ise konu ile ilgili şunları söyledi:

"İlaç fiyatları yılda bir defa sabit kur fiyatları ile devam etmektedir. Bizim Hükümet'ten istediğimiz şudur, kur fiyatlandırması yılda dörde bölünmesi lazım ve ona göre fiyatlandırma yapılması lazım. Kur dalgalanmalarında her hangi bir ilaç sıkıntı yaşanmaz. İlaç firmalarına da seslenişimiz şudur, bu dönem geçmişte kazandıklarını ani kur dalgalanmalarını bahane ederek ilaç üretmemelerinin önüne geçilmesi gerekiyor. Çünkü ilaç birebir insan sağlığını etkileyen bir etmendir. O yüzden bu noktada hassas olmaları gerektiğini düşünüyorum." (İLKHA)