Elazığ Palu İlçe Halk Eğitim Merkezinde Sedef Kursu öğreticiliği yapan Arif Koçman, 40 yıldan fazladır ustalarından öğrendiği sedef sanatıyla uğraştığını, bu sanatın 60 yıl öncesine kadar unutulduğunu ama İstanbul’da bulunan bazı parçalarla birlikte bu sanatın tekrar rağbet gördüğünü belirtti.
Bu sanatın yapım aşamalarından bahseden Koçman, ceviz ağacı üzerine çizilen motiflerin ardından, tel kakma işinin yapılması, akabinde de oyma kısmını yaptıktan sonra tatlı su kabuklarından elde edilen midye veya istiridye kabuklarını taş motorunda yontup şekil vererek, ceviz ağacına yerleştirdiklerini belirtti.
“60 yıl öncesine kadar sedef sanatı Türkiye’de silinmişti”
Sedef sanatının tarihi hakkında bilgi veren Koçman şunları söyledi:
Arif Koçman
“Çok eski tarihlerde bu sanat icra edilirmiş. Osmanlı döneminde özellikle bu sanat çok rağbet görmüş. Ama bundan 60 yıl öncesine kadar sedef sanatı Türkiye’de silinmiş. 60 yıl önce İstanbul’da bulunan bir obje ile yola çıkılarak başlanmış ve günümüze kadar gelmiş. Biz de bu işi atölyelerde öğrendik. Farklı yerlerde bu işin kursunu veriyoruz. Şu an Palu’da Halk Eğitim Merkezinde bu işin kursunu veriyoruz. Geliştirerek bu işi yapmaya çalışıyoruz.”
Günümüz Türkiye’sinde bunun anavatanının Gaziantep olduğunu belirten Koçman, “Gaziantep’te yapılıyor. İstanbul’da da var. Fakat o biraz farklı bir sanat. Bizimki gibi tel yok onda. Tamamı sedeftir. İsmi de Eser-i İstanbul’dur. Bizim yaptığımız ise sedef el işlemeciliği olarak geçer. Farkı ne? Bizimkinde tel kakma işi de var ama İstanbul’daki sanatta bu yok. Diğer illerde ise kurs olarak var. Atölye ve ustaları olan il yok. Bunun ana yerleri İstanbul ve Antep’tir.” dedi.
“Körfez Savaşından sonra müşteri potansiyeli olan Arap ülkelerinden sipariş gelmeyince bu sanat gerilemeye başladı.”
Koçman konuşmasına şöyle devam etti:
“Sedef sanatında çırak yetişmez oldu. Özellikle Körfez Savaşından sonra müşteri potansiyeli olan Arap ülkelerinden sipariş gelmeyince bu sanat gerilemeye başladı. Çırak da yetişmez oldu. Kültür Bakanlığı da bu sanatı yaşatma adına Halk Eğitim merkezlerindeki kurumlarda kursunu vermek şartıyla, öğretme amaçlı kurslar açtılar. Şu an biz de kursunu veriyoruz. Kısa sürede öğrenilmiyor. Kursların biraz daha süresi uzun tutulursa daha net öğrenilir. Bu sanatta yaş da çok önemlidir. Bir yaştan sonra insanların öğrenme şevki biraz düşüyor. Bu gibi sorunlar dışında genel itibariyle durum iyidir.”
Gençlerin bu sanatı yapmaları konusunda tavsiyede bulunan Koçman, “Hem ekonomik açıdan hem de hobi amaçlı olarak bu iş düşünülürse, fayda sağlayacağını düşünüyorum. Boş durmaktansa, devletimiz de imkânlar sağlıyor. İŞKUR destekli kurslarımız da oluyor. Sedef Kakma Sanatına katılmalarını istiyoruz. Hem sanat ölmez, hem kendileri bir meslek sahibi olur hem de zamanı güzel değerlendirmiş olurlar.” dedi. (İLKHA)