İspanyolların et yemenin çevreye etkisinin artık farkına varması ve yeme alışkanlıklarını buna uygun olarak değiştirmesi gerektiğini belirten Garzon, İngiliz Guardian gazetesine verdiği demeçte şunları söyledi: "İnsanlar sera gazlarının iklim değişikliğindeki rolünü biliyor ama bu gazları yalnızca otomobil ve ulaşımla ilişkilendiriyorlar. Et tüketim zincirinin etkilerinin, özellikle de bifteğin göz önünde bulundurulması yeni yeni başladı. Diğer ülkeler bu konuda ileride ama İspanya'da bu bir tabuydu."

İçinde bulundukları coğrafyanın ülkeyi iklim krizine karşı önemli ölçüde korumasız hale getirdiğini anlatan Garzon,"Harekete geçmezsek uğraşmak zorunda kalacağımız tek şey iklim değişikliği olmayacak. Üç krizle karşı karşıya kalacağız: Biyo çeşitliliğin kaybı, kirlilik ve iklim değişikliği" ifadelerini kullandı.

"Bu durum İspanya gibi bir ülkenin sonu olur" diye uyaran Garzon şöyle devam etti: "İspanya, Akdeniz havzasında. İngiltere veya Almanya değiliz. Çölleşme ülkemiz için büyük bir sorun çünkü turizm gelirlerine çok bağımlı. Sonuçta çöl ziyareti, Costa del Sol ziyareti kadar çekici gelmez" diye açıklamalarda bulundu.

Hayvanlara kötü muamele  etin kalitesini düşürüyor!

Et tüketimini tamamen bitirme değil azaltma ve yenilen etin kalitesinden emin olma çağrısı yapan Garzon asıl sürdürülebilir olmayan şeyin devasa çiftlikler olduğuna dikkat çekti.

İspanya'da nüfusun olmadığı köylerde 4 bin, 5 bin ya da 10 binlik sürülerin yerleştirildiğini söyleyen Garzon bunun çevre kirliliğine yol açtığını ve hayvanlara kötü muamele edildiği için etin kalitesinin de düştüğünü anlattı.

Temmuzda da benzer bir çağrı yapan Garzon, İspanyolların haftada 1 kilogramdan fazla et tükettiğini ve bunun diğer AB ülkelerindeki tüketimden kat kat fazla olduğunun altını çizdi.