Mehmet Fatih Akgül-ADANA

Esnaf ziyaretinde bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, burada esnafın ve halkın yoğun bir teveccühü ile karşılaştı. Burada esnafla bir süre sohbet eden Yapıcıoğlu, sorunlarını dinledi.

Yapıcıoğlu’na yaşadıkları sıkıntıları anlatan esnaf, son aylarda döviz kurundaki artış nedeniyle işlerinde büyük bir oranda düşüş yaşandığını, eskisi gibi iş yapamadıklarını anlattı. Sadece esnafın değil tüm herkesin ekonomideki sıkıntılardan etkilendiğini ifade eden esnaf, yaşadıkları bu sıkıntıların son bulmasını istedi.

Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, ekonomideki sıkıntıların giderilmesi için üretime dayalı bir ekonomi modelinin geliştirilip; acilen israf ve yolsuzlukların önünün alınması gerektiğini söyledi.

“DÖVİZİN DÜŞMESİ SEVİNDİRİCİ”

Son günlerde neredeyse ülkenin tamamının gündem konularından bir tanesinin döviz olduğunu belirten Yapıcıoğlu, “Dövizin çıkışından şikâyet edenlerin bir kısmının, düşerken yine şikâyet etmeleri aslında ibretlik bir şeydir. Dövizin düşmesi elbette sevindirici bir şeydir. Çünkü döviz çıktığı dönemde de bizim kanaatimiz yine aynıydı ve değişmedi. Bu normal bir çıkış değildi, anormal bir çıkıştı. Ekonomik tablolar ile izah edilemeyecek derecede çok hızlı bir şekilde döviz tırmanıyordu. Bunun önemli bir kısmı psikolojik nedenlerle gerçekleşiyordu.” diye konuştu

“YAPILAN MÜDAHALE İLE DÖVİZİN DÜŞMESİ İYİ OLMUŞTUR AMA KAFALAR RAHAT DEĞİL”

TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesinin ekonomik tablolarla açıklanabilir bir durum olduğunu ancak çok fazla yükselmesinin de elbette anormal bir durum olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu şöyle devam etti: “Yapılan müdahale ile dövizin düşmesi iyi olmuştur. Ziyaret ettiğimiz esnafın da döviz hareketliliği ile ilgili şikâyeti oldu. Esnaf, daha önce fiyatlar çok hızlı yükselirken tedarikçilerden ya da üreticilerden mal temin etmekte ya da satın almakta zorlandığını, sürekli fiyat yükselecek diye kimse elindeki malı çıkarmadığını belirtti. Esnaf, ‘Şu anda piyasa duruldu. Döviz düşünce kısa bir zaman da olsa durulma olur ve daha sonra bir denge gelir. Bundan sonra artık mal üretenler daha rahat bir şekilde piyasaya mal vermeye başlarlar.’ diyor. Ancak elinde parası da olanlar şu anda tam olarak ne yapacakları konusunda kafaları henüz net değil.”

“ESNAF DENGE BEKLİYOR”

Dövizin düşmesinden sonra kısmen de olsa psikolojik bir rahatlama olduğunu ancak tekrar yükselme veya düşme konusunda esnafın bir beklentisinin olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: “Bu soru işaretleri giderildikten sonra tam bir rahatlama sağlanırsa ben inanıyorum piyasa rahatlayacaktır ve dengesini bulacaktır. Esnaf da o dengeyi bekliyor. Bu denge oluşmadan insanlar elindeki parayı harcamaya çok yanaşmıyor. Bir hareketlilik olur diye bir beklenti vardır. Ümit ediyorum dövizin düşüşü kalıcı hale gelir hatta biraz daha aşağı düşer diye bir beklenti vardır. İnşallah o beklentiler boşa çıkmaz.”

“ÜRETİRSEK EKONOMİ RAHATLAYACAKTIR”

“Eğer büyüme sadece inşaatla ya da ithalatla olacaksa, bu eğer istihdama ve üretime ciddi bir katkı sağlamayacaksa bu büyümenin uzun vadede bir şey ifade etmediğini, sürdürülebilir olmadığını defalarca dile getirdik” diyen Yapıcıoğlu, “Eğer üreterek, ihraç ederek büyürsek ve cari açığı kapatırsak inşallah uzun vadede ekonomi ciddi anlamda rahatlayacak. Bu hem istihdama, üretime, ihracata olumlu manada yansıyacaktır hem de cari açığın düşmesi daha kolay bir şekilde sağlanabilecektir.” dedi.

“YOLSUZLUKLARIN ÖNÜ ALINIP İSRAF DURDURULMALIDIR”

Üretimin önemli olduğunu ancak israfın, yolsuzlukların önlenmesinin çok daha aciliyet arz ettiğine dikkat çeken HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mutlaka o deliklerin kapatılması gerekiyor. Mutlaka yolsuzlukların önünün alınması gerekiyor. Kesinlikle hiçbir şekilde en küçük bir müsamaha gösterilmemeli ve mutlaka en tepeden en aşağıya kadar israf durdurulmalıdır. Küresel manada krizin yaşandığı, ayak seslerinin geldiği bir dönemde ayakta kalmak ve minimum düzeyde etkilenmek için bizim mutlaka bunları yapmamız gerekiyor.”

 “SURİYELİ İŞÇİLERİN VAHŞİCE ÖLDÜRÜLMESİ SİYASETİN GÜNDEMİNDE YER ALMADI”

Ülke gündemini sarsacak pek çok olayın yaşandığına fakat ekonomi gündeminin her şeyin üzerini örtmesi nedeniyle bazılarının gündemde hak ettikleri yeri bulamadığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, şöyle dedi: “Mesela geçtiğimiz günlerde bir iş yerinde çalışan 3 Suriyeli işçi çok vahşi bir şekilde öldürüldü. Fakat özellikle siyasetin gündeminde maalesef yer almadı. Bir insan düşünün kendi işinde, gücünde, kendi halinde hiç tanımadığı birisi tarafından sadece taşıdığı etnik kimlik dolayısıyla vahşi bir şekilde öldürülüyor ve yer almıyor siyasetin gündeminde. Bir memleket düşünün insanlığı kaybetmek para kaybetmek kadar değerli görülmüyor veya insanların gündemine girmiyor. Gerçekten iyi bir durumda değiliz. Herkes bu durumu görsün, şapkasını önüne koysun ve nereye gidiyoruz diye kendi kendine sorsun.”

“HAYVANLARA GÖSTERİLEN ŞEFKAT ANNESİZ BABASIZ BÜYÜYEN ÇOCUKLARA GÖSTERİLMİYOR”

Memlekette birilerinin kendi çıkarları dışında hiçbir şey yapmadığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Yine bir memleket düşünün birileri ‘memleket batıyorsa batsın yeter ki benim yelkenim biraz daha şişsin, benim gemim biraz daha yol alsın’ diye dua ediyor. Ve böyle insanların sayısı maalesef gittikçe artıyor. Bir memleket düşünün aile kurumu çatırdıyor, boşanmalar gittikçe artıyor; evlenen gençlerin önemli bir kısmı o evlilikleri sürdüremiyor ve henüz evliliğin başında her dört evlilikten bir tanesi 5 yılını doldurmadan sona eriyor. Yüzbinlerce çocuk anne baba şefkatinden yoksun bir şekilde büyüyor.

Bir memleket düşünün hayvanlara gösterilen şefkat o annesiz babasız büyüyen çocuklara gösterilmiyor. Ama varsa yoksa dolar ne olacak, altın ne kadara çıktı veya ticari kârlarımızı ne kadar artıracağız. Evet, insanın pek çok ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaçları karşılamak için insanın iktisadî bazı faaliyetlerde bulunması gerekir, kabul fakat dünya bundan ibaret değildir.” diye konuştu.

“MEMLEKETİN BU HALE GELMESİNDEN HEPİMİZ SORUMLUYUZ”

“Memleketin bu hale gelmesinden hepimiz birlikte sorumluyuz” diyen Yapıcıoğlu, “Hiç kimse kendi sorumluluğundan kaçamaz. Sadece memleketin bu hale düşmemesi için elinden gelen bütün çabayı sarf edenler hariç. Sadece gerçekten salih ameller işlemeye gayret sarf eden, toplumun ıslahına çalışan ve bu konuda elinden gelen bütün çabayı sarf eden, kendi dışındaki insanlara da hakkı ve sabrı tavsiye etme noktasında olanlar hariç. Bunlar hariç herkes çok büyük hüsran, zarar içerisindedir. Bunun farkına varalım.” ifadesini kullandı.

“BİZ KENDİ İKTİSADİ, SİYASİ, AİLEVİ HAYATIMIZI RABBİMİZİN ÇİZMİŞ OLDUĞU MEŞRU DAİRE İÇERİSİNDE YAŞAMALIYIZ”

İnançlarına, fıtratlarına aykırı sistemlerin şu anda acısını çektiklerini kaydeden Yapıcıoğlu, son olarak şunları söyledi: “Yaşanan olumsuzluklar bundandır. Biz kendi iktisadi, siyasi, ailevi hayatımızı da Rabbimizin bizim için çizmiş olduğu meşru daire içerisinde yaşamak zorunda olduğumuza inanıyoruz. Bu manada siyaset yaparken de doğru kimden gelirse gelsin onu destekleme, yanlış kimden gelirse gelsin ona karşı durma gibi bir prensibimiz var.”  (İLKHA)