HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Adana’da sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.

 

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından burada bir konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini söyledi.

Özellikle ekonomik manada son bir ayın çok çalkantılı geçtiğini ifade eden Yapıcıoğlu, aynı zamanda Türkiye’nin bir seçim sath-ı mailine girdiğini vurguladı.

Yapıcıoğlu, “Kimilerine göre erken seçim kaçınılmaz ve mutlaka yakın bir gelecekte olacak ama hükümet seçimin zamanında yapılacağını söylüyor. Her halükarda seçim 2023’ün haziranında da yapılsa, erkene de çekilse seçime çok bir zaman kalmadı ve Türkiye bir seçim havasına girdi.” dedi.

“Suriyeli işçilerin vahşice öldürülmesi siyasetin gündeminde yer almadı”

Ülke gündemini sarsacak pek çok olayın yaşandığına fakat ekonomi gündeminin her şeyin üzerini örtmesi nedeniyle bazılarının gündemde hak ettikleri yeri bulamadığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, şöyle dedi:

“Mesela geçtiğimiz günlerde bir iş yerine çalışan 3 Suriyeli işçi çok vahşi bir şekilde öldürüldü. Fakat özellikle siyasetin gündeminde maalesef yer almadı. Bir insan düşünün kendi işinde, gücünde, kendi halinde hiç tanımadığı birisi tarafından sadece taşıdığı etnik kimlik dolayısıyla vahşi bir şekilde öldürülüyor ve yer almıyor siyasetin gündeminde. Bir memleket düşünün insanlığı kaybetmek para kaybetmek kadar değerli görülmüyor veya insanların gündemine girmiyor. Gerçekten iyi bir durumda değiliz. Herkes bu durumu görsün, şapkasını önüne koysun ve nereye gidiyoruz diye kendi kendine sorsun.”

“Hayvanlara gösterilen şefkat annesiz babasız büyüyen çocuklara gösterilmiyor”

Memlekette birilerinin kendi çıkarları dışında hiçbir şey yapmadığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Yine bir memleket düşünün birileri ‘memleket batıyorsa batsın yeter ki benim yelkenim biraz daha şişsin, benim gemim biraz daha yol alsın’ diye dua ediyor. Ve böyle insanların sayısı maalesef gittikçe artıyor. Bir memleket düşünün aile kurumu çatırdıyor, boşanmalar gittikçe artıyor; evlenen gençlerin önemli bir kısmı o evlilikleri sürdüremiyor ve henüz evliliğin başında her dört evlilikten bir tanesi 5 yılını doldurmadan sona eriyor. Yüzbinlerce çocuk anne baba şefkatinden yoksun bir şekilde büyüyor.

Bir memleket düşünün hayvanlara gösterilen şefkat o annesiz babasız büyüyen çocuklara gösterilmiyor. Ama varsa yoksa dolar ne olacak, altın ne kadara çıktı veya ticari kârlarımızı ne kadar artıracağız. Evet, insanın pek çok ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaçları karşılamak için insanın iktisadı bazı faaliyetlerde bulunması gerekir, kabul fakat dünya bundan ibaret değildir.” diye konuştu.

“Memleketin bu hale gelmesinden hepimiz sorumluyuz”

“Memleketin bu hale gelmesinden hepimiz birlikte sorumluyuz” diyen Yapıcıoğlu, “Hiç kimse kendi sorumluluğundan kaçamaz. Sadece memleketin bu hale düşmemesi için elinden gelen bütün çabayı sarf edenler hariç. Sadece gerçekten salih ameller işlemeye gayret sarf eden, toplumun ıslahına çalışan ve bu konuda elinden gelen bütün çabayı sarf eden, kendi dışındaki insanlara da hakkı ve sabrı tavsiye etme noktasında olanlar hariç. Bunlar hariç herkes çok büyük hüsran, zarar içerisindedir. Bunun farkına varalım.” ifadesini kullandı.

“Biz kendi iktisadi, siyasi, ailevi hayatımızı Rabbimizin çizmiş olduğu meşru daire içerisinde yaşamalıyız”

İnançlarına, fıtratlarına aykırı sistemlerin şu anda acısını çektiklerini kaydeden Yapıcıoğlu, son olarak şunları söyledi:

“Yaşanan olumsuzluklar bundandır. Biz kendi iktisadi, siyasi, ailevi hayatımızı da Rabbimizin bizim için çizmiş olduğu meşru daire içerisinde yaşamak zorunda olduğumuza inanıyoruz. Bu manada siyaset yaparken de doğru kimden gelirse gelsin onu destekleme, yanlış kimden gelirse gelsin ona karşı durma gibi bir prensibimiz var.”

Toplantı soru-cevap bölümünün ardından son buldu.(İLKHA)