Baş Müftü, “Cinsel sapıklık suçu Allahu Teala’nın katında en iğrenç suçlardan biridir. Bu suçların failleri, Allahu Teala’nın katında menfur sayılmakta ve dünya ve ahirette rezil olarak sınıflandırılmaktadır” diyerek, Yüce Allah’ın şu sözlerine dikkati çekti; “Onlar iffetlerini ve harama karşı mahrem yerlerini titizlikle korurlar. Sadece kendi eşleri ve anlaşmalı oldukları savaş esiri kadınlarla yetinirler. Çünkü bunlarla olan münâsebetlerinden dolayı kınanmazlar. Her kim bunun ötesinde bir şey aramaya yeltenirse, işte onlar Allah’ın koyduğu sınırları aşanların tâ kendileridir.” Mü’minûn Suresi 23/5-7)
Âl eş-Şeyh, bu dönemde tüm dünyanın, insanı insanlıktan ve Allahu Teala’nın kendisine ihsan ettiği en güzel özelliklerden yoksun bırakmaya yönelik aşırı cüret, yalan iddialar, dejenere eden sloganlar ve alçak sapıklıklarla karşı karşıya kaldığını sözlerine ekledi. Hz. Lut’un gönderildiği kavmin işlediği suçların en büyüğünü ve en iğrencini işledikleri zaman Allahu Teala’nın nasıl karşılık verdiğinin Kur’an-ı Kerim’de açıkladığını söyleyen Baş Müftü, daha sonra Allahu Teala’nın işledikleri iğrenç suçlardan dolayı üzerlerine şiddetli gazabını indirdiğini vurguladı. Şeyh Abdulaziz Âl eş-Şeyh ayrıca, İslam açısından sapkın cinsel yönelimleri yasaklayan ve suç sayan ayetlere ve sahih hadislere dikkati çekti. Baş Müftü, Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prensi liderliğindeki ülkesinin, bu yanlış iddialara ve utanç verici sloganlara karşı tavrını kesin olarak dile getirdiğini vurguladı. Baş Müftü ayrıca, insan haklarının genel olduğunu ve iyilik, merhamet, adalet ve doğruluk anlamlarını içerdiğini söylerken, bu hakların yeryüzünde bozgunculuğu miras bırakan sapkın arzularda değil, ‘her şeyden önce Allah’ın kanunlarında’ olduğunu dile getirdi.