Doğruhaber

 
Hayâ müminin ahlâkıdır. Edep, kulluk ve tüm güzellikler hayâ ile gelir. Şimdilerde anne-babasının, öğretmeninin yanında bacak bacak üstüne atabilen, uzanabilen, kendinden büyüklerin huzurunda hiç çekinmeden sigara içebilen gençlik, hayâ duygusundan yoksun bir hale gelmiştir.

Eskiden bir şarkıyı güftesindeki bazı uygunsuz cümlelerden ötürü reddederken şimdi güftesi bir uçtan bir uca ahlâksız, klibi tamamıyla müstehcen şarkıları çocuğumuzun dilinde duyduğumuzda “Ne güzel de sesi varmış benim yavrumun!” demekle yetiniyoruz.

Genç kızımız ve oğlumuzla beraber izlediğimiz dizilerde hoşumuza gitmeyen bir bölüm olursa zaplayıp, bir müddet sonra aynı kanala dönerek eğlencemizden ödün vermiyoruz. Eğlence, espri, popüler kültür derken çoğalan eksilerimizin arasında çocuklarımıza hayâdan bahsetmek aklımıza çoğu kez gelmeyebiliyor.

Gençlere hayâ duygusunu aşılayabilmenin en güzel yolu yaşayarak göstermektir. Onlara bu konuda, öncelikle büyükler örnek olmaya çalışmalıdır. Eğer kendimiz örnek olmada yetersiz kalıyorsak onları örnek alabilecekleri şahsiyetlerle tanıştırmayı ihmal etmemeliyiz. Bu şahsiyetlerin ilki, Efendimiz (SAV) olmalıdır. Gençleri, âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (SAV)’deki zirve ahlâkın izlerini sürmeye teşvik etmeliyiz. Ebu Said el-Hudri’nin (RA) ifade ettiğine göre Allah Resulü (SAV), perdenin arkasındaki bir genç kızdan daha fazla hayâ sahibiydi.

Efendimiz (SAV), hayâ hakkında en güzel öğüdü ashabına şöyle ifade buyurmuştur: “Hayâ insan için ziynettir…”

Hayâ duygusu, yanlıştan uzaklaştırır. Gençlere hayâ duygusunu anlatırken Allah’tan (CC) utanmanın önemine değinmeyi ihmal etmemeliyiz. Çünkü Allah’tan utanmak, hayânın hem kökü ve hem de meyvesi mesabesindedir. Allah’tan utanan bir kul, o utancı sayesinde insanlardan da hayâ eder. Allah’a karşı duyduğu hayâ hissiyle dini müeyyidelere tâbi olur.

Hayâ duygusu kişiyi yanlış işlerden alıkoyar. Efendimiz (SAV), “Utanmıyorsan dilediğini yap!” buyururken insanın fıtratında bulunan hayâ hissinin nasıl kuvvetli bir otokontrol sistemi olduğuna dikkat çeker. Hayânın sembolleştiği Peygamberlerden biri olan Yusuf Aleyhisselam, ona yaklaşmayı arzu ettiğinde odadaki putun üzerini örten Züleyha’ya neden böyle yaptığını sormuştu. “Puttan utandığım için” demişti Züleyha. Yusuf Peygamber’in sözleri manidardı: “Sen sahte olan ilahından hayâ ediyorsun. Ya ben, Rabbim’den nasıl utanmam?”