Temel tüketim maddeleri başta olmak üzere birçok üründeki fahiş fiyat artışları devam ederken, her güne yeni bir zamla uyanan ve mağdur olan vatandaş, artık zamlara bir çözüm bulunmasını istiyor.

Gıda fiyatlarındaki artışa ve enflasyonun gıda fiyatları üzerindeki etkisi ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, gıda enflasyonunun yüksek olmasının, gıda harcamalarının toplam harcamanın büyük bir bölümünü oluşturmasının dar gelirlileri çok daha fazla etkilediğini belirtti.

Gıda enflasyonundaki artışın, vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azalttığını belirten Aydın, özellikle de dar gelirli kesimi daha fazla etkilediğine dikkat çekti.

“Vatandaşlar temel gıda malzemelerine erişmekte zorlanıyor”

Gıda tedarik zincirinin zor durumda olduğunu belirten Aydın, “Gıda güvencesi yakın tarihimizin en riskli dönemini yaşıyor. Gıda enflasyonunun yüzde 50’leri geçmesiyle birlikte vatandaşlar temel gıda malzemelerine erişmekte zorlanıyor. Halk ekmek de kilometrelerce uzayan kuyruklar vatandaşın satın alma gücü konusunda durumu özetliyor. Gıda güvencesi olarak ifade edilen ‘sağlıklı ve aktif bir hayat sürmek için yeterli miktar ve nitelikte gıda arzının sürekli olarak sağlanabilmesi’ halinin nasıl sağlanacağı konusunda kaygılar taşımaktayız.” dedi.

Üretici maliyetlerinin artan döviz kuru, enerji maliyetleri ve artacak olan istihdam maliyetleri ile yüzde 100’e varacak artışlardan etkileneceğini belirten Aydın, TL’nin değer kaybetmesiyle uluslararası pazarda ucuzlayan Türkiye ürünlerine talebin artacağını, birçok gıda işletmesinin yurt dışına ihracat yapmak isteyeceğini ve bu durumun da iç piyasalarda arz talep dengesinin bozulmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.

 “Bazı gıdalarda ambalaj maliyeti içerisine konulan gıdadan daha pahalı”

Covid-19 salgını ile birlikte tüm dünyada arz sorunu yaşanan kalemlerden birisinin de ambalajlar olduğuna dikkat çeken Aydın, “Gıda üreticilerinin ambalaj maliyetleri son iki yılda yüzde 100’ün üzerinde artmıştır. Öyle ki bazı gıdalarda ambalaj maliyeti içerisine konulan gıdadan daha pahalı hale gelmiştir.” şeklinde konuştu.

“Vatandaşı zam sarmalına sokan yanlışlardan bir an önce dönülmeli”

Gıdanın diğer ihracat kalemlerinden çok farklı bir durumda olduğunu ifade eden Aydın, “Gübre, ilaç ve mazot maliyetleri çok yükseldiğinden bir kısım üreticinin ekim yapmadığını görüyoruz. Et ve hububatta ithalata bağımlı olan iç piyasa yerli ürünlerin azalması, üretici maliyetlerinin artması ile yeni zamlarla karşılaşabilir. Bu risklere karşı toplumcu politikalar geliştirmek ve ülkemizdeki gıda güvencesini sağlamak başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere iktidarın en temel sorumluluğudur. Yıllardır uygulanan ve çiftçiyi, köylüyü, vatandaşı zam sarmalına sokan yanlışlardan bir an önce dönülmeli; yapısal ve köklü değişimlerin geç kalmış adımları bir an önce atılmaya başlanmalıdır.” diye konuştu.

“İsraf niteliğindeki kamusal yatırımlar durdurulmalı”

Kırsal alana geri göçün teşvik edilmesi ve gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde bire düşürülmesi gerektiğini belirten Aydın, şunları söyledi:

“Gıda ambalaj arzına yönelik stratejik yatırımlar yapılmalı, sektörün ambalaj ihtiyacının döviz kurundan ari hale getirilmesi için araştırma ve geliştirme kaynakları arttırılmalı, yerli üretim ve gıda endüstrisi daha fazla teşvik edilmeli, ithalat kalemlerinde sıfırlanan gümrük vergileri yerli üreticiyi koruyacak şekilde düzenlenmelidir. Özelleştirilerek satılan kamu yatırımlarının yerine yeni yatırımlar yapılarak stratejik gıda ürünleri kamusal güvence altına alınmalı, kooperatifçiliğin önündeki bürokratik zorluklar azaltılmalı, üretim ve tüketim kooperatiflerinin kurulması konusunda küçük aile ve bireysel yatırımcılara teşvikler arttırılmalı, israf niteliğindeki kamusal yatırımlar durdurulmalı, dev, çılgın, mega inşaat projeleri yerine tarımsal eğitim politikalarına kaynaklar ayırılmalıdır.” (İLKHA)