Dış Haberler Servisi

Şeyh Raid Salah, hapisten çıkmasından sonra memleketi olan Ummulfahm şehrinde büyük bir kalabalık tarafından gerçekleştirilen karşılama töreninin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalar yaptı. 

Salah, ilkelerine her zaman bağlı kalacaklarını ve bu ilkelerle Allah'a kavuşacaklarını, bu ilkelerin yaşlanmayacağını ve ölmeyeceğini, emekliye de ayrılmayacağını, bu ilkelerin tacını da Kudüs ve Mescidi Aksa'ya sahip çıkılması ilkesinin oluşturduğunu vurguladı. 

Salah basın toplantısında cezaevinde iken maruz kaldığı uygulamalar hakkında da bilgi vererek; "Her gün hücrede sürekli yalnızlığa terk ediyorlardı. Ama Allah bana lütfetti... Benim cezaevinde hücrede iyice yalnızlaşmamı istiyorlardı. O yüzden tek kişilik hücreler kısmında da bütün ilişkilerin koparıldığı iyice yapayalnız kaldığım bir yere attılar." ifadelerine yer verdi. 

Salah açıklamasında; "Benim iyice dilsiz, zavallı, her şeyden ümidini kesmiş ve yenilmiş bir halde yaşamam istendi. Ama hayır, bin kez hayır." diyerek, çok yakın zamanda Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmeyi planladığını dile getirdi.

“TUTUKLAMALARLA SESİMİZİ KESEBİLECEKLERİNİ SANDILAR”

1948 Bölgesi'ndeki İslami Hareket lideri Şeyh Raid Salah’ın yardımcısı Şeyh Kemal Hatip, konuyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada, “Şeyh Raid Salah ile olan birlikteliğimizin üzerinden tam 41 yıl geçti ve şükürler olsun ki hala halkımıza, davamıza ve dinimize hizmet etmek için bedeller ödemeye devam ediyoruz. Bu davaya bağlı kalmanın büyük bedeller gerektirdiğini çok iyi biliyorduk. Nitekim 17 Kasım 2015 tarihinde olduğu gibi hareketin yasaklanması ile olsun, daha önce çokça gerçekleşen ve daha da gerçekleşecek olan tutuklamalar olsun birçok sorun ile karşılaştık. Bu yaptıkları ile sesimizi kesebileceklerini veya bizi tamamen ortadan kaldırabileceklerini sandılar ancak Rabbimizin de inayetiyle bunu başaramayacaklar.” Dedi.

“FİLİSTİN HALKI, BEDEL ÖDEMESİNİ BİLEN BİR HALKTIR”

Ashab-ı Kehf olayına değinen Hatip, “Rablerine iman eden ve Rableri tarafından imanları arttırılan bir gurup genç mağaraya sığındıklarında orada 300 + 9 yıl kalacaklarını bilmiyorlardı. Orada 309 yıl boyunca kaldıkları süre içerisinde dışarıda neler yaşandığının farkında değillerdi. O yüzden uyandıklarında güvenlik korkusu ile aralarından sadece birini ekmek yemek getirmesi için şehre gönderdiler. Kralın iman sahibi birisi ile değiştiğinin insanların tamamen değiştiğinin ve halkın imanının tamamıyla değiştiğinin farkında değillerdi.” İfadelerini kullandı.

Aynı olayın Şeyh Raid Salah’ın da başına geldiğini belirten Hatip, “Şeyh Raid Salah da 1,5 yıl zindanda kaldıktan sonra Mescid-i Aksa’nın heykel dağına görüştüğünün Burak duvarının isminin Mekke Duvarı olarak değiştirildiğinin ve siyonist işgalcilerin artık orada namaz kılabildiklerini bilmiyordu. Sanki 309 yıl orada yatmış gibi bir durum ile karşılaşacağının ve artık yeni bir ortamın oluştuğunun farkında değildi. Ancak ey Raid, hiç tedirgin olma halkının mayası henüz değişmedi. Filistinli halkımızın mayası öyle değerli ki çok az toplumlarda bulunur. Halkın boyun eğmeyi kabul etmeyen ve bedel ödemesini bilen bir halktır. Zorluklar ile mücadele etmeyi başaracak ve Kudüs ile Mescid-i Aksa’nın statüsünü korumak için Filistin topraklarındaki kalıcı halk olmaya devam edecektir.” Diye konuştu.

“İSLAMİ HAREKET, DİNİMİZE HİZMET ETTİĞİMİZ BİR ARAÇTIR”

Yola ilk çıktıkları gün de Mescid-i Aksa’nın tehlike altında olduğunu kaydeden Hatip, “O dönem bizi görenler, ‘Ne için bu kadar abartıyorsunuz? Mescid-i Aksa iyidir. Yeter artık!’ demişlerdi. Ancak bilmelidirler ki Şeref ve onur sahibi olanlar, o gün de bugün gibi Mescid-i Aksa’nın tehlike altında olduğunu çok iyi görüyorlardı.” Açıklamasında bulundu.

“Tüm bu zor şartlarda hareketin yasaklandığı dönemde bizler İslami Hareketin amaç değil bir araç olduğu konusunda ittifak etmiştik ve hala da o görüşteyiz.” Diyen Hatip, “İslami Hareket; dinimize, ümmetimize ve halkımıza hizmet ettiğimiz bir araçtır. İşte bundan ötürü eğer bir araç ortadan kalkarsa, dine ışık tutan ve ona hizmet eden yeni vesileler oluşturmak bizim vazifemizdir.” İfadelerini kullandı.

“SEN HALKININ KININDA BULUNAN BİR OKSUN!”

Şeyh Hatip, Raid Salah’la ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Şeyh Raid’in de çıkması ile üzerimize düşen görev, olduğumuz yerde kalmak yerine, yenilikler yapmaktır. Halkımızın da ihtiyacı olan da tam olarak budur. Halkımızın, daha önce bulunan ve gelecekte de var olacak bu enerjiye ihtiyacı vardır. Bizim atalarımızdan da öğrendiğimiz gibi bir erin, komutanına, ‘ben senin kınındaki bir ok gibiyim, beni istediğin yöne fırlat’ sözünü unutmadık. Şeyh Raid’in de halkına karşı kedisinin kına takılmış bir ok gibi gördüğünü ve güzel bir pikniğe çıkma hayalleri ile bu yola çıkmadığını çok iyi biliyorum.”

Konuşmasının sonunda Şeyh Raid Salah’a seslenen Hatip, “Şeyh Raid! Sen, halkının kınında bulunan bir oksun ve düşmanın da göğsüne saplanmaktasın. Bizlerde hepimiz seninle beraber 41 yıl önce de anlaştığımız gibi birer okuz ve Rabbimize ulaşana kadar da bu yolda devam edeceğiz inşallah. Büyük bir yakin ile de inanmaktayız ki bizler, kurtuluşa daha yakınız” dedi.