Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Abdullah el-Muallimi, Arab News gazetesine verdiği röportajda, Arap Barış Girişimi'nin "İsrail tarafından 1967'de işgal edilen tüm Arap topraklarının işgaline son verilmesini, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını ve Filistinlilere kendi kaderini tayin hakkının verilmesini" öngördüğünü aktardı.
"Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, 2002'de öne sürülen barış girişiminin (Arap Barış Girişimi) şartları uygulandığında, İsrail ile ilişkileri normalleştirmeye hazır olduğumuz yönündedir." diyen Muallimi, bu gerçekleştiğinde, tüm İslam dünyasının, İslam İşbirliği Teşkilatının 57 üyesinin siyonist rejimi tanımada ve ilişki kurmada kendilerini izleyeceğini savundu.
Muallimi, "İsrail'in Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki yerleşim birimleri, abluka ve Filistinlileri haysiyetlerinden ve haklarından yoksun bırakma yönündeki uygulamaları yanlıştır ve bu değişmez." diye konuştu.
Siyonist Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) kasım ayının başlarında yayımladığı bir haberde, ABD'deki 20 Yahudi cemaati liderinden oluşan bir heyetin, Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek Tel Aviv ile Riyad arasındaki ilişkilerin normalleşmesini sağlamak amacıyla, bakanların da aralarında olduğu üst düzey yetkililerle görüştüğü ifade edilmişti.