Fransiyum Marguerite Perey tarafından 1939’da ismini aldığı Fransa’da keşfedildi. Sentezlenmeden doğada keşfedilen son elementtir. Fransiyum laboratuvar dışında son derece az bulunur, fransiyum-223 izotopunun devamlı olarak oluşup bozunduğu uranyum ve toryum cevherlerinde eser miktardadır. Herhangi bir zamanda yerkabuğunda bu izotoptan 30 gram (1 ons) gibi az bir miktarda bulunur; diğer izotopların tamamı yapay olarak elde edilir.

Şimdiye kadar herhangi bir izotoptan toplanan en büyük miktar 1997’de Stony Brook Üniversitesi’nde ultrasoğuk gaz olarak yaratılan 10.000 fransiyum-210 atomunun oluşturduğu, yani yaklaşık 3.5×10−18 gramlık kümedir.

Fransiyum nedir?
Fransiyum elementinin bilinen bir kullanım alanı bulunmamaktadır. Doğada nadir bulunması ve kararsız izotoplara sahip olması nedeniyle bu ilginç elementten yararlanmak istenilmemiş. Aslında yararlanılmak istenmesine rağmen nadir bulunur olması bu durumu engellemiş. Bilinen tek kullanım alanı spetroskopidir. Spektroskopi en çok tanınan hali ile maddenin özelliklerinin, soğrulan ve salınan parçacıklar, ışık, veya ses aracılığı ile incelenmesidir.

 
Yani bu demek oluyor ki diğer elementlerin incelenmesi sırasında kullanılmaktadır. Herhangi bir şekilde araştırılması da pek güç olduğundan dolayı ne gibi faydaları ve ne gibi zararları olabileceğine dair tahminlerde bulunmamaktadır. Fransiyumun hangi ülkelerde bulunduğu net olarak bilinmemektedir. Sadece uranyum ve toryum filizlerinin bulunduğu ülkelerde bulunabileceği değerlendirilmektedir.