HEKİM-SEN'den yapılan açıklamaya göre  doktorlar, 14 Aralık Salı günü ve 15 Aralık Çarşamba günü yarım gün, 16 Aralık Perşembe günü tam gün iş bırakma eylemi yapacak.

HEKİM-SEN'den yapılan açıklama şu şekilde;

"Sağlık Çalışanlarının bunca fedakarlıklarına rağmen, kaybolan haklarını vermek bir yana dursun her basamakta sahip oldukları özlük hakları günden güne eriyip gitmektedir. Hekimler, salgının özellikle başında normal popülasyona göre 4-5 kat fazla sayıda vefat etmiş ama görev şehidi bile sayılmamışlardır. Malpraktis uygulaması ve çıkarılmak istenen kanun, hekimlere karşı kabul edilmesi mümkün olmayan haksızlıklarla doludur. Sağlık Bakanlığı ve idari erkler tıbbi konularda tıbbi olmayan karar, yönetmelik, uygulama çıkarabilmekte ama sahada çalışan hekimler ve temsilcilerinden hiçbir geri bildirim kabul etmeyip adeta 'Biz yaptık, oldu!' demektedirler. En son imzalanan toplu sözleşmede, hekimlerin performans sisteminden kaynaklı mali hakları diğer sağlık çalışanları arasında pay edilmiş, hekimler bu SUT gelirleri ile ek ödeme alamaz hale getirilmişlerdir.

Bir hekim, ne kadar nöbet tutarsa tutsun, yaklaşık olarak 4 günlük nöbet ücreti alabilmekte, 16 saatlik gece nöbeti için aldıkları ücretle gündelikli işçi bile çalıştıramamaktadırlar. Aynı şekilde icap nöbetleri de böyledir. 30 gün icapçı olabilmekte , aldıkları icap ücreti hastaneye geliş gidiş ücretine yetmemekte, ertesi gün poliklinik çalışmalarına devam etmektedirler. Asistan hekimlere tutturulan nöbetler mesai saatleri ile 36 saate varabilmekte, meslektaşlarımız yorgunluktan eve dönüş yolunda elim trafik kazalarında hayatlarını kaybedebilmektedirler. Diş hekimlerine keza ciddi haksızlıklar yapılmakta, sanatlarını icra edemez duruma getirilmektedirler; hasta vatandaşlarımıza ayrılan süreler tanı ve tedavi için yetersiz kalmaktadır. Bununla beraber diş hekimlerimiz de diğer hekimler gibi yoksulluk sınırının altında yaşamak durumunda bırakılmışlardır. Hekimlere yapılan haksızlık öyle bir düzeydedir ki, ASM'lerde çalışan bir hemşire Acil Polikliniğinde çalışan bir hekim kadar kazanabilir. Son düzenlemelerle önümüzdeki şubat ayında da hastanede çalışan bir hemşire yine bir pratisyen hekim kadar maaş alabilecektir.

Biz, Hekimsen sendikası olarak hemşirelerimizin aldığı ücreti çok bulmuyoruz ancak hekimlere verilen ücret kabul edilemez bir düzeye inmiştir. Bir hekim sadece Tıp Fakültesinde 3,2 kat bir mühendise göre fazla ders almaktadır, zorluk düzeyi ise çok katlarla yine fazladır. 'Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği', daha önce de izahını yaptığımız gibi o kadar büyük haksızlıklarla doludur ki kabul edilebilirlikten çok uzaktır. Hekimlerin özlük haklarında daha çok emekliliklerini içeren bir iyileştirme yapılmış, hemen tüm sendikalar bu iyileştirmeye karşı eyleme gitmişlerdir. Bu durum tarihe, verilen bir hak düzenlemesine karşı yapılan ilk eylem olarak kayıtlara girmiştir. Bu eylemlerin sonucu olarak, bu kısmi iyileştirmeyi yapan 'Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu' yapılması planlanan düzenlemeyi iptal etmiş ve bu iyileştirme teklifi geri alınmıştır. Bugüne kadar hemen hiçbir talebimiz dikkate alınmamış, haklarımız gasp edilmiş, birçok hekim çalışmak için yurtdışına gitmiş, klinik tıp uzmanlıkları artık asistan alamayacak duruma gelmişlerdir. Ülkemizde hekimler değersizleştirilmekte, hakları göz ardı edilmekte, sair sağlıkta çalışanlara denk tutulmaktadırlar.''