DOĞRUHABER / Mehmet Erkan Yavuz

Umut Kervanı Vakfı, genelde sömürgeci BATI’nın, özelde ise Fransa’nın sömürgesi altında bulunan Batı Afrika ülkelerinden Mali'de başta Kur’an-ı Kerim, su kuyusu, katarakt Ameliyatı ve gıda yardımında bulundu.

BATI’nın sömürgesi ve kışkırtması ile Mali'de oluşan iç karışıklıktan kaçmak için çevre bölgelere göç eden insanlar geri dönme fırsatı bulamazken, yerlerinden olan mülteciler ise açlık ve sefaletle karşı karşıya kalmış durumda.

“TÜRKİYE'DEKİ HAYIRSEVERLERİMİZİN DESTEKLERİ İLE BİRÇOK PROJE GERÇEKLEŞTİRDİK”

Türkiye’deki hayırsever bağışçıların katkılarıyla Mali’de, suyu kuyusu açan, katarakt ameliyatı, Kur’an-ı Kerim hediyesi ve gıda yardımı yapan Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı Başkanı Cengiz Kurtaran, “Umut Kervanı olarak Batı Afrika Mali ülkesinde Türkiye'deki hayırseverlerimizin destekleri ile birçok proje gerçekleştirdik.

Bu projelerimizi şöyle sıralayabiliriz Mescit temel atma, birçok su kuyusu temeli atma, yapım aşaması tamamlanan ve hizmete giren su kuyularının açılışını yapma, önceki dönemde açtığımız su kuyularını yerinde ziyarette bulunarak kontrollerini sağlamak, Katarakt Ameliyatları, Çadır kamplarda kalan mültecilere gıda yardımı, giyim yardımı, sıcak yemek ve Adak akika ve sadaka kurbanlarının kesilmesi, Canlı süt keçisi projesi ve talebelere Kur'an-ı Kerim hediye edilmesi projelerini gerçekleştirdik."

"Yaklaşık 20 Milyon nüfusu olan Mali'de %95'i Müslüman %2 Hristiyan ve %3'nü de diğerleri oluşturuyor. Gerçekleştirmiş olduğumuz projeler genel olarak sahada tespit etmiş olduğumuz ihtiyaçlar doğrultusunda yapmaya çalıştığımız projelerdir ancak yaptığımız yardımlar veya diğer yardım kuruluşlarının yapmış olduğu yardımlar yeterli değildir halk özellikle çok yoksul, yokluk içerisinde masum ve çaresiz halde.” dedi.

“TAHTANIN ÜZERİNDE KUR'AN AYETLERİNİ YAZARAK EZBERLİYOR”

“Afrika Mali de özellikle orta kesimlerde iç savaş ve karışıklıktan dolayı kendini güvende hissetmeyen halk ülkenin başkenti olan Bamako yakınlarında yapılan çadır kamplarda hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar.” Diyen Kurtaran, sözlerine şöyle devam etti:

“Ancak çadırlarda durum gerçekten de vahim yiyecek bulmakta sıkıntı çekiyorlar, temiz suya ulaşma imkanları ancak açılan su kuyuları ile idi ama düşünebilir misiniz ki bu insanlar kendi temizliklerini acaba nasıl yapıyorlar, nasıl çamaşırlarını yıkayıp hijyenik bir ortamda bulunabilirler ki bu insanı derinden etkileyen bir ortam idi. Öyle ki çadır kamplarda bazı çadırlara çadır denilemez birkaç ağaç dikerek bu ağaçları birbirine bağlayarak o ağaçların altında üzerini örtecek bez parçası olmayan çadırlarda yaşam mücadelesi veriyorlardı."

"Ülkede özellikle yetimhaneler ve medreseler bulunmakta idi hem yetimhaneleri ziyaret ettik hem de bu medreselerde okuyan talebeleri ziyaret ettik bildiğiniz gibi yokluk içinde olan halk aynı zamanda talebelerin de Kur'an okuma ve ilim öğrenme konusunda sıkıntıları vardı özellikle bazı medreselerden görüntülerde de gördüğünüz gibi Luh denilen tahtanın üzerine Kur'an ayetlerini yazarak ezberliyor daha sonra onun üstündeki yazıyı silerek başka bir ayeti yazarak Kur'an ezberini o şekilde yapmaya çalışıyorlardı bu bizi çok duygulandırdı ve Türkiye'deki hayırseverlerimizin kendilerine göndermiş olduğu Kur'an-ı Kerim hediyelerini ulaştırdık hem hocaları hem de talebeler çok memnun oldular. Türkiye’deki hayırseverlerimize çok teşekkür edip kendilerine duada bulundular. Hele ki Kur'an-ı Kerim aldıklarında ve buna sahip olduklarında gözlerinin içindeki mutluluk gerçekten de görülmeye değerdi.”

“MALİ’Yİ SÖMÜREN BATI ÜLKELERİNİN BAŞINDA FRANSA GELİYOR”

Mali’nin zengin kaynaklara sahip olduğunu, ancak Batı tarafından sömürüldüğünden dolayı halkın istifade edemediğine vurgu yapan Kurtaran, “Orada gördüğümüz genel manzara kafalarda oluşan Afrika çölleri aksine ülkenin hemen hemen her tarafı yeşilliklerle çevrili. Aslında Mali zengin yeraltı kaynakları özellikle altın rezervi olarak dünyada sayılı ülkeler arasında ama sömürgeci ülkeler tarafından zenginlikleri elinden alınan dünyada en fakir 25 ülke arasında yer alıyor. Varlık içinde yokluk çeken bir ülke.

İnsanlar perişan yokluk ve yoksulluğun pençesinde mazlumiyeti yaşıyorlar. Yönetimde büyük bir boşluk var ve yöneticiler kendi halkına hizmeti götürme noktasında çok zayıf kalıyorlar ya da halklarına hizmetlerini yapmayıp yeraltı zenginliklerini emperyalist ve sömürgeci özellikle ilk sırada Fransa'ya peşkeş çekiyorlar. İnsanlar günlük karınları doyduktan sonra herhangi bir uğraş derdine girmedikleri rahat bir şekilde görülebiliyor özellikle halk çaresiz kalmış, işsizlik çok üretim yok denecek kadar az ve çaresiz bir halde. Umut Kervanı olarak oradaki kardeşlerimizin her daim yardımcısı olacağız.” ifadelerini kullandı.