Sağlık çalışanlarının ağır davalara maruz kaldığını ve büyük tazminatlar ödediklerini aktaran Koca, "Öyle ki tazminat davaları fırsatçı bir iş kolu haline gelmeye başladı. Malpraktisten bahsediyorum. Biliyorsunuz, bu kelime, bir meslekte beceri noksanlığından veya hatadan doğan zarar anlamına geliyor. Ülkemizde bu alanda ihtisas mahkemesinin olmaması, davaların seyrini yanlış yönlere sürüklüyor ve hekimler, astronomik tazminat rakamlarının korkusuyla, hastalarına müdahale etmeleri gereken noktada adeta eli kolu bağlı kalıyorlar. Bu konudaki çalışmalara sizden destek bekliyoruz. Unutmayınız, hekimlerimiz en zengin ülkelerin alıcı gözlerle baktığı, en iyi yetişmiş hekimlerdir" diye konuştu.
Bakan Koca, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, Türkiye'de ilaç ve tıbbi cihazın regülasyonundan sorumlu uluslararası tanınırlığı bulunan bir otorite olduğuna dikkati çekerek, kurumun faaliyetleriyle bugün Türkiye'de kullanılan her 100 kutu ilacın 88'inin ülkede üretildiğini, her yıl ilaç ihracatının katlanarak arttığını anlattı.
Koca, "(Türkiye’de ilaç bulunamıyor) haberlerinin somut gerçekle ilgisi yoktur. Somut gerçek, 'Türkiye'ye pahalı ilaç satmaya çalışıyoruz ama satamıyoruz.' feryadıdır. Hastamızı dermansız bırakmayız." diye konuştu.
Türkiye'nin, dünyada COVID-19 aşısını üretebilmiş 6 ülkeden biri olduğunun altını çizen Koca, şunları kaydetti:
"Bu başarı, vekalet ettiğiniz bu milletindir. Türkiye, yaklaşık 50 yıl sonra yüzde 100 kendi imkanlarıyla aşı geliştirdi. Bu değere sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur. Yalnızca COVID-19 aşısı değil, teknoloji transferiyle ülkemize getirilmek üzere suçiçeği, hepatit A ve kuduz aşısı için de çağrıya çıkarak ülkemize yatırım yapılması için imkan sağladık. Bu üç aşı ile aşı yerlileştirme çalışmalarımız devam edecek. Ayrıca ülkemizde aşı geliştirecek, biyoteknolojik ürün geliştirecek ve üretecek modern bir merkeze kesinlikle ihtiyaç var. Bu konudaki hazırlığımızı tamamladık. Dün itibarıyla bu tesisin ihale süreci başladı. Çok yakında tüm detaylarını paylaşacağız. Rahmetli Refik Saydam'ın mirasına sahip çıkıyoruz. Bazı kurumlar tarihlerini tamamlayabilir. Ama siz yükselen kurumlar inşa ediyorsanız, gelecekle iş birliği içindesiniz."