MARDİN - Özel bir Otel`de düzenlenen toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler, DTK eş başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, Mardin Valisi Turhan Ayvaz, AK Parti Milletvekilleri Abdurrahim Akdağ, Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, Milliyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Milliyet Yazarları, Mardin`deki STK Başkanları ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Seyirci kalırsak ilerde bir söz söylemeye hakkımız olmayabilir
Milliyet Gazetesinin tanıtıldığı kısa bir tanıtım filmi ile başlayan program açılış konuşmaları ile devam etti. Programda bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Muammer Güler, Devlet ve PKK arasındaki şiddet sorunun çözümü noktasında girilen sürec hakkında adeta bilgilendirme toplantısı yaptı.
Konuşmasını yaptığı kürsüde yorulunca oturma masası isteyen Bakan Güler konuşmasına buradan devam etti. Bir saate yakın sürec ile ilgili daha önce aldığı notlardan bilgiler paylaşan Bakan Güler, "Sürecin hassasiyetini hepimiz biliyoruz. Az konuştuğumuzu çok iş yaptığımızı biliyoruz. Elbette ki kimseyi rencide etmek istemediğimiz ama meşruiyet çizgisine dahil olmadan bu işi çözmek istediğimizi belirtmek istiyorum. Şimdi ayırıştırmanın zamanı değil kucaklaşmanın zamanıdır. İşin başındayız hesaplaşmanın değil helalleşmenin zamanıdır. Ben Türkiye`deki bu büyük güç ve destekle oluşturulan bu umut ve bahar havasının önünde hiç kimsenin duramayacağının ve ülkenin bu sorunun çözülmesinin özelikle şimdi çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun çok önemli olduğunu ve bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini özellikle ifade ediyorum. Bu bizler için fırsattır. Bu bölge için bir fırsattır. Ülkemizi daha huzurlu, daha demokratik, daha özgür yapmak için sorumluluğu elbette siyasi iktidar ve diğer siyasi partilerdir. Toplumun her kesimine iş düşmektedir. Yalnız bazı sorunlar vardır ki siyasal iktidarı aşan ülkenin bütün siyasi partilerin sivil toplum kuruluşlarının ve kanaat önderlerinin de katkı vermesi gerektiren bir sorundur. Sorun herkesin taşın altına elini koyması ve mutlaka bu çözüm sürecinde kendini ifade etmesi gerekmektedir. Burda seyirci kalırsak illerde bir söz söylemeye hakkımız olmayabilir."ifadelerini kullandı.
"Güvenlik politikaları ile bu iş sürmez"
Bakan Güler konuşmasının devamında, "Kavgayla bu işi bir yere götüremeyiz. Güvenlik politikalarıyla bu işin sürdürülmesi mümkün değildir. Çatışma ortamını sürdürerekte bunu çözülmesi mümkün değildir. Bu işi çatışmayla götürmek isteyenler bir yere varmaz. Güvenlik politikaları sürdürülebilir ama çözüm sürecinde birbirimizi anlayarak bu işi bir ortak nokta da buluşturmak vardır. Bunu yapmak bizim ellerimizde. Kavga istersek kavga ederiz ama bu işi sonlandırmak huzuru sağlama imkanı bizim elimizde. Gelin hep beraber bunu yapalım. Bu ülkenin gücünü kuvvetini kaynaklarını böylesine çatışmalarla heba etmeyelim." dedi.
Bölgedeki destek yüzde 90
Medyanın önemine vurgu yapan Bakan Güler, "Geleceğe yatırım Türkiye`ye yatırım çok önemli bir toplantı. Ufuk turu yapıp burada rahat bir ortamda seslenebilmek için daha ayrıntılı bir görüşmeyi yapabileceğiz. Çözüm sürecine böyle toplantıların yapılması çok değerli. Mardin için çok değerli. Geleceğe yatırım Güneydoğu`dan geçiyor. Çözüm sürecinin gündeme geldiği günden itibaren pek çok yatırım isteği var. Halk desteği yüzde 80 diyorlar ama gerçeği yansıttığına inanmıyorum. Burada halkın desteği yüzde 90 durumunda. Hangi etnik kökende olursa olsun artık kurtulmak istiyor. Sıkıntılar var sıkıntıları çözmek sebeplerini göz ardı edemeyiz. Bu sorunların sebeplerini de düşünürsek Türkiye`nin demokratik yapısını dikkate alarak çözmeye çalışalım. İktidarları muktedir kılacak bir anlayışın Türkiye Cumhuriyeti devletine hangi etnik kökenle olursa olsun eşit saygıdeğer ve hukuktan en çok faydalanacak vatandaşlar olarak bakmamız lazım." diye konuştu.
Kürt Türk`ün, Türk de Kürt`ün karşılığı değildir
Bakan Güler konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; "Bizim bakış açımız vatandaşlar bugüne kadar yaşanan sorunlarda illa A`yı B`ye B`yi C`ye alternatif yapmak değil. Kürt Türk`ün, Türk de Kürt`ün karşılığı değildir. Bunlar birbirinin kesinlikle karşılığı değil. O karşılığı yaratanların anlayışı demokratik bir devlet yapısı olmadığını düşünmemiz lazım. Bu sorunların çözümü için doğru adres burası." şeklinde konuştu.
Türk: Pazarlık yok
Bakan Güler`den sonra bir konuşma yapan DTK eş başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, "Türkiye`nin geleceği açısından önemli fırsatların yaşandığı bir sürecin içindeyiz. Bu sürecin kalıcı barışa dönüşmesi. Halklarımızın sevgiyle birbiriyle kucaklaştığı bir ülkeye dönüştürmektedir. Türkiye kendi sorunlarını çözdüğü zaman Ortadoğu` nun demokratikleşmesine de önemli katkılar sunar. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, huzur ortamının sağlanması ekonomik gelişmelerin de önünü açar demokrasiyi kalıcı hale getiremezsek ekonomik kalkınma hayal olur. Bu, toplumun şekillenmesi demokratik değerler etrafından herkesi kucaklayacak yeni bir ortamın doğması gerekir. Barış konusunda gerçekten iradeli ciddi adımların atıldığına inanıyorum. Bazı gerçekleri de unutmamak lazım. Bu bir çözüm sürecidir. Sorunların nedenine inmek zorundasınız. Çözümden söz ediyorsak kalıcI meseleye basit silahların susması olarak bakmamak lazım. Adalet ve eşitlik olmazsa bugün susan silah, yarın başka bir silah. Muhalefetten karşı sesler çıkıyor. Pazarlıklar yapılıyor deniyor. Pazarlık yok bizim aradığımızı hak adalet ve eşitlik. Yüzyıllık inkâr politikasını sömürmeye çalışırsak elbette barış da eşitlik de gelmez. Elini taşın altına koyanların yarınlarımızı demokratik Türkiye`yi inşa etmek gibi bir beklentilerinin olduğu bir süreç." ifadelerini kullandı.
Program verilen yemekle sona erdi. (Mehmet Arasan - İLKHA)