Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyaretinin ardından gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bir gazetecinin "Türkiye ve Katar arasında Kabil Havalimanı'nın işletilmesi konusunda bir görüşme gerçekleşti mi?" sorusuna, "Gerçekleşti." Cevabını veren Erdoğan, şunları ekledi:

Bu konuyla ilgili olarak şu anda Katar tarafı özel sektörden bir isim belirledi. Aynı şekilde Türkiye tarafı bir isim belirledi. Bu firmalar birbirleriyle görüşmek suretiyle, aynı zamanda Taliban ile de görüşmeleri yaparak, ilgili arkadaşlarımızla bu işe müzaheret edecekler. Başta güvenlik hususu olmak üzere uygun şartlar sağlanırsa Kabil'deki bu havalimanının işletilmesi sürecini ele alacaklar.

Rum Kesimi'nin bakanlar kurulunda, Türkiye’nin kıta sahanlığını da kapsayacak şekilde 5'inci parselde Amerikan firması ile Katar Petrolleri ortaklığına verilen bir arama izni kararının olduğunun hatırlatılması üzerine Erdoğan, Katar tarafına bu konuyla ilgili hatırlatma yaptıklarını, üzüntülerini de belirttikleri kaydetti.

Erdoğan, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bu tek taraflı adımının ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden geldiğini belirttik. Çünkü söz konusu ruhsat sahasının bir kısmı Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığını ihlal ediyor ve Ada’nın ortak sahibi Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayıyor. Temenni ederim ki bunu aşarlar. Tabii Dışişleri Bakanlığımız da bunun takipçisi olacaktır." dedi.

Yüksek faize karşı olduğunu bir kez daha vurgulayan Erdoğan, düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceklerini ve bunu düzenleyeceklerini söyledi.

Erdoğan, "Kesinlikle yüksek faizin, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir anlayış olduğuna inanıyorum. Buna asla müsaade edemeyiz. Dolayısıyla da bu işi bir defa bu güzergâhta, bu düzlemde devam ettireceğiz. Bizim derdimiz düşük faizle yatırımı teşvik etmek suretiyle istihdamı artırmak; istihdamı artırmak suretiyle üretimi ve ihracatı artırmak. Bunu sağladığımız zaman bu bize büyümeyi getirecek." diye konuştu.

Stokçuluk

Şu anda kimi ürünlerde görülen fiyat artışlarının bir sebebinin küresel emtia fiyatlarının yükselişinin, bir sebebinin de piyasadaki açgözlü fırsatçılar olduğuna dikkat çeken Erdoğan, bu durumun özellikle de stokçuluktan kaynaklandığını söyledi.

Erdoğan, "Bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz. Bundan sonraki süreçte cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum. Bunu bilsinler ve bu stokçuluğa tevessül etmesinler. Hem ellerindekine el koyacağız hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız. Stokçuluk bizim dinimizde de haramdır. Bunun adı ihtikârdır. Buna fırsat veremeyiz. Kimse yaptığı işle vatandaşımıza zulüm edemez. Vatandaşımıza yaptıkları bu zulümle, oradan kazandıklarıyla helal lokma yediklerini zannetmesinler. Fakir fukaranın hakkını gasp ediyorlar, bunu yiyorlar, buna fırsat vermeyeceğiz. Bunu da bilmelerini istiyorum." şeklinde konuştu.

"Niye helalinden çalışmıyorsun arkadaş?"

Yeni ekonomik düzenin en önemli adımlarından bir tanesinin de bu olacağını aktaran Erdoğan, "Çalışsın, kazansın. Şu anda Türkiye, imkânlarıyla buna çok büyük fırsatlar veren bir ülke. Niye helalinden çalışmıyorsun arkadaş? Niye haram yollara başvuruyorsun? Stokçuluğu bırakacaksın bir defa. Kim olursa olsun, her alanda stokçuluk yapanın tepesindeyiz."

Erdoğan, yatırımla, üretimle, istihdamla ve ihracatla ekonomiyi daha da güçlendireceklerini, dövizdeki kur ataklarını tersine çevireceklerini vurgulayarak, "Her zaman söylediğim gibi, inşallah bu da bizi teğet geçecektir." ifadesini ekledi.

Erdoğan, seçim yasasındaki mevcut durumu daha adil bir konuma getireceklerini anlattı.

"Böyle bir süreç israille ilgili de niye olmasın"

Bir gazetecinin, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında Abu Dabi Veliaht Prensi'nin Türkiye'ye gelişiyle bir dizi önemli anlaşma imzalandığını hatırlatarak, "Buna benzer bir süreç İsrail ve Mısır'la da devam ettirebilir mi, başlatılabilir mi?" şeklindeki sorusuna Erdoğan,

"Böyle bir süreç israille ilgili de niye olmasın? Çünkü biz bir barış dünyası içerisinde, barışın egemenliği için çalışıyoruz ve bölge barışı için de bunu isabetli buluruz, hayırlı buluruz. Geçmişte benim israil ile görüşmelerim oldu. Fakat israilin bu noktada, bölgede Filistin politikası üzerinde daha hassas davranması gerekir. Kudüs üzerinde, Mescid-i Aksa üzerinde hassas davranması gerekir. Buradaki hassasiyetleri gördüğümüz anda biz de elimizden geleni yaparız, adımlarımızı da atarız." yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılıklı olarak büyükelçilerin tekrar görevlendirilmesinin söz konusu olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, "Bunların hepsi olur. Bizim hassas olduklarımız nelerdir bunu zaten İsrail tarafı biliyor. Biz de İsrail'in hassasiyetlerini biliyoruz. Dolayısıyla bu hassasiyetlerden hareketle işi çözeriz." dedi. (İLKHA)