Türk Eğitim-Sen Adıyaman Şube Başkanı Şemsettin Ağar, hazırlıkları tamamlandığı söylenen Meslek Kanunu’nun eğitimin paydaşlarıyla henüz paylaşılmamış olmasını da anlayamadıklarını belirtti.
Sendika adına açıklamayı okuyan Ağar, "Hazırlıkları tamamlandığı söylenen Meslek Kanunu’nun eğitimin paydaşlarıyla henüz paylaşılmamış olmasını da anlayabilmiş değiliz. Kapalı kapılar arkasında süreç yürütülmesini kabul etmiyoruz. Meslek Kanunu’nun bir an önce paydaşlar ve kamuoyu ile paylaşılması noktasında Bakanlık’tan bir an önce adım atmasını bekliyoruz. Ayrıca şu hususu da özellikle vurguluyoruz ki; eğitim çalışanları 23 Ekim 2018 tarihinden beri beklemektedir. Söz verildiği halde üç yılı aşkındır Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili somut bir adım atılmamış olması kabul edilemez bir durumdur. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. Bundan dolayı bu konuda daha fazla gecikme yaşatılmamalı ve 2022 bütçe görüşmelerinin tamamlanmasıyla birlikte meslek kanunu TBMM gündemine getirilmeli ve derhal yasalaşmalıdır. Bu konuda TBMM’deki tüm partilerin katkısını beklediğimizi ifade ediyoruz." dedi.
"Halen öğretmenler kadrolu, sözleşmeli, ücretli olarak üç modelle istihdam edilmektedir"
Meslek Kanunu’nda olmasını talep ettikleri hususlar dile getiren Ağar, "Halen öğretmenler kadrolu, sözleşmeli, ücretli olarak üç modelle istihdam edilmektedir. Aynı işi yapan öğretmenlerin farklı statüde istihdamı hem eğitimimize vurulan bir darbedir hem de öğretmenlik mesleğinin geleceğini zedelemektedir. Bu noktada eğitim-öğretim hizmetlerinde tek istihdam modeli kadrolu öğretmen olmalıdır, öğretmenlerimiz öğretmen odalarında bölük pörçük edilmemelidir. Öğretmen atamaları KPSS puan üstünlüğüne göre, mülakat yapılmadan gerçekleştirilmelidir. Kariyer basamakları; 10 yıl öğretmenlik yapan uzman öğretmen, 20 yıl öğretmenlik yapan başöğretmen olarak düzenlenmeli ve kesinlikle sınavsız olmalıdır. Çünkü öğretmenlik sadece "bilme" değil, “Bildiğini aktarma” mesleğidir ve bundan dolayı kariyer basamaklarında tek ölçüt, tecrübe yani hizmet yılı olmalıdır. Bu sürelere adaylık dönemi, askerlik süreleri, dershane ve özel okullarda geçirilen süreler dahil edilmelidir." ifadelerini kullandı.
"Eğitim kurumlarına müdür ve müdür yardımcısı olarak atanacaklar sadece yazılı sınavla belirlenmelidir. Yazılı sınavla idareci olup, önceki yıllarda görevi bırakan idarecilere de tekraren hak verilmelidir. Yazılı sınav kazanarak atanmış olmak şartıyla atanmış olan okul müdürleri, eğitim öğretim hizmetleri sınıfında kalmak kaydıyla kadrolu olarak görev yapmalıdır. Okul idarecilerinin de öğretmenlerde olduğu gibi idareci olarak, iller arası tayin istemelerinin sağlanması için düzenlemeler yapılmalıdır. Başarı, üstün başarı belgeleri objektif kriterler belirlenerek uygulamaya geçmelidir. Mevcut ek ders saat ücretleri eğitim hizmetlerinin onuruna yakışır düzeyde değildir. Ek ders ücretleri yüzde 100 artırılarak öğretmelerin rahat bir nefes almaları sağlanmalıdır. Bu oran Destekleme ve Yetiştirme Kurs ücretlerine de aynı oranda yansıtılmalıdır. Eğitim çalışanlarının vergi dilimi yüzde 15’te sabitlenmelidir. Performans değerlendirmesi gibi öğretmenlerin çalışma azmini olumsuz etkileyecek sübjektif bir değerlendirme kesinlikle olmamalarıdır. Tüm öğretmenlerin aylık karşılığı ders saati 15 saat olmalıdır. Müdür, Müdür Başyardımcısı ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapanların aylık karşılığı ve isteğe bağlı ek ders ücreti karşılığında derse girme zorunluluğu kaldırılmalıdır. Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilecek şekilde düzenlenmelidir. " şeklinde konuştu. (İLKHA)