Rahva Yerleşkesindeki Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen çalıştay, serginin gezilmesinin ardından İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Programda konuşan Adilcevaz Kaymakamı İsmail Demir, Adilcevaz için bir hikaye yazmak için yola çıktıklarını belirterek, Adilcevaz'ın tanıtımına büyük katkı sunacak çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür etti.

Kaymakam Demir konuşmasında şunları söyledi:

Adilcevaz sahillerinde Vangölü'nün gizemli dünyasını tanıttığımız sergimize hepiniz hoş geldiniz. Günümüz dünyasında her şehrin bir tarihi, kültürel dokusu, ruhu ve hikayesi var. Bizler de şirin ve mütevazi ilçemiz Adilcevaz'ın doğal zenginliklerinden istifade ederek bir hikaye yazmak istedik. Bunu da 3'lü sac ayağına oturttuk. Öncelikle Adilcevaz sahillerindeki su altındaki mikrobiyalit sahalarının su altı parkı ilan edilmesi için bakanlığımıza başvurumuzu yaptık. Bunun Türkiye'de tek bir örneği var. O da Gelibolu'da. Bunun için başvurumuzu yaptık. Daha sonra mikrobiyalitlere farkındalığı artırma adına Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği'nin Adilcevaz sahillerinde çekmiş oldukları fotoğraflarla bir sergi yapmak istedik. Bu anlamda hem mikrobiyalitlerin tanıtılması adına hem de Adilcevaz isminin duyurulmasını istedik. Sac ayağının son halkasında da bir dalış okulu ile halkayı tamamlamak istiyoruz. Bu hedefimizin gerçekleştirilmesi halinde ilçemiz dalış turizmi açısından önemli bir merkeze dönüşeceğine inanıyoruz.

Çalıştay'da konuşan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş ise yapılan çalışmanın Adilcevaz'ın tanıtımına büyük katkı sunduğunu ifade etti.

Elmastaş, "Vangölü ve çevresi Türkiye'nin çok önemli bir köşesidir. Aslında doğal bir hazinedir. Yer altında ve üstünde çok önemli varlıkları olan bir köşedir. Vangölü ve çevresinde çok önemli mekanlarımız var. Nemrut ve Süphan volkanı, devamında Tendürek volkanı, Nemrut ve diğer göllerle birlikte Nazik, Aygır ve ortada Vangölü ile çok önemli doğal bir ortamı içinde barındırıyor. Dolayısıyla Vangölü önemli bir alan. Vangölü koyları ve körfezleri ile bilinen bir alan. Fakat burada bilinmeyen özelliklerini de son yıllarda ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bu da Vangölü altındaki mikrobiyalitler. Son zamanlarda Vangölü'nün yaşayan tek türü olan inci kefali gündeme taşındı. Şimdi de hocalarımız sayesinde mikrobiyalitler artık yavaş yavaş gündeme taşıyorlar. Kaymakamımız bir hikayeden bahsetti. Bu Adilcevaz için çok önemli bir hikayedir. Anladığımız kadarıyla Vangölü altındaki en güzel mikrobiyalitler Adilcevaz sahillerinde yer alıyor. Diğer kıyılarda da var. Ancak Adilcevaz burada ön plana çıkıyor. İstanbul'da bir toplantıda bizden bir istekleri vardı. Su altı yüzme okul için. Biz de Adilcevaz Meslek Yüksek Okulunda bir bölümümüz var. Su altı teknolojisi programımız var. Üniversite olarak aynı projede bizlerde yer almak istiyoruz. Alacağımız yeni hocalar ve yetiştireceğimiz öğrencilerle bu projenin içinde yer almak istiyoruz. Ciddi bir emek var. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Konuşmaların ardından moderatörlüğünü Adilcevaz Kültür, Sanat ve Turizm Derneği Başkanı Cumali Birol'un yaptığı, SUFOD Başkanı Ateş Evirgen, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ve Su Altı Belgesel Yapımcısı Savaş Karakaş'ın katıldığı panelle devam etti. Programın sonunda katılan panelistlere plaket verilmesi ile program sona erdi.

Programa Adilcevaz Kaymakamı İsmail Demir, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, SUFOD Başkanı Ateş Evirgen, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, öğretim üyeleri ve kurum amirleri katıldı. (İLKHA)