MUŞ - Peygamber Sevdalıları Platformu Muş Koordinatörlüğü tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Kutlu Doğum etkinliği İstasyon Meydanında düzenlendi.
Mehmet Şirin Çağlayan tarafından okunan Kur`an tilavetiyle başlayan programda konuşmalar yapıldı, ilahiler okundu. Binlerce kişinin katıldığı etkinlikte yer gök adeta salavatlar ve tekbirler ile inledi.
Programın açılış konuşmasını yapan Peygamber Sevdalıları Muş Koordinatörü Mahfuz Ural, İslam düşmanlarının insanları Hz Peygamberden uzaklaştırmak amacıyla yaptıkları oyunlara dikkat çekti Ural "Bugün insanlığı Allah`ın peygamberinden uzaklaştırmak için türlü oyunlar oynanıyor . Dünyanın her tarafında insanlığı ondan uzaklaştırmak için nefsi, şehevi ve benzeri duygularla ondan bizi uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Eğer biz Allah`ın Peygamberlerini tanımasak onlara biat etmesek inanın hem bu dünyada hem de öteki dünyada kaybederiz. Asrı Saadetten öncesine bakarsak insanlar nefislerinin kölesi olmuşlardı. Onlara putperest deniliyordu. O insanlar putların beş para etmediğini biliyorlardı. Ama nefislerinin kölesi olmuşlardı. İnsanları kendilerine kul köle etmek için o putlara tapıyorlardı. Bu oyunların önüne geçmek için Peygamberlerimizi çok iyi tanımalıyız. Peygambere olan biatı canlı tutmalıyız." dedi.
"Sahabelerin itaatiyle Hz Peygambere itaat etmeliyiz"
"Nasıl ki sahabeler peygamberimize itaat ediyorlardı ise bizler de öyle itaat etmeliyiz." diyen Ural "Allah`u Tealanın ayeti kerimede buyurduğu gibi, `Ey iman edenler iman edince kurtuluşa ereceğinizi mi sanıyorsunuz.` Yok biz iman ehliyiz , biz kurtuluş ehliyiz deyip geçmememiz lazım.
"Nasıl ki sahabeler peygamberimize itaat ediyorlardı ise bizler de öyle itaat etmeliyiz." diyen Ural "Allah`u Tealanın ayeti kerimede buyurduğu gibi, `Ey iman edenler iman edince kurtuluşa ereceğinizi mi sanıyorsunuz.` Yok biz iman ehliyiz , biz kurtuluş ehliyiz deyip geçmememiz lazım.
Kur`an-ı Kerim Resulullah`a hitap edilerek hepimize indirmiştir. Bizler Kur`an-ı kerime olan borcumuzu ödemezsek ne bu dünyada nede ahirete rahat ederiz. İki dünyada da hüsrana uğrarız. özgürlük ve kurtuluş peygamberi hazreti Muhammedi sizlere iki kelimeyle kısaca anlatılamaz.
Özgürlük, insanın insana kul olmasından kurtulup sadece Allah`a kul olmaktır özgürlük ise kulun peygambere itaat ederek Allah`ın azabında korkarak günah işlemeyerek onun azabından kurtulmaya denir.
Tarihte peygamberlerin mücadelelerine baktığımızda bu tür mücadeleleri görürüz. Bizlerde bu anlayışı beynimizde hep taze tutmalıyız ve birbirimize de hakkı anlatmalıyız." İfadelerini kullandı.
Özgürlük, insanın insana kul olmasından kurtulup sadece Allah`a kul olmaktır özgürlük ise kulun peygambere itaat ederek Allah`ın azabında korkarak günah işlemeyerek onun azabından kurtulmaya denir.
Tarihte peygamberlerin mücadelelerine baktığımızda bu tür mücadeleleri görürüz. Bizlerde bu anlayışı beynimizde hep taze tutmalıyız ve birbirimize de hakkı anlatmalıyız." İfadelerini kullandı.
Köleliğin zincirini Hz Muhammed kırdı
Grup Vuslatın ve Grup Vahdetin okuduğu ilahilerden sonra mikrofona gelen Ömer Çelik Hoca ise konuşmasında İslam`ın insanlığa getirdiği özgürlüğe dikkat çekti. Çelik, "Özgürlük Peygamberi , Hz. İnsanlık Peygamber efendimizle özgürlüğüne kavuştu. Köleliğin bendi, zincirini Efendimiz (sav)tarafından yıkıldı. Özgürlük Allah`ın İnsanı yarattığı fıtrat üzere kalması demektir. Bir insanın özgür olması Allaha Kul onu tanıması peygamberin izinden gitmesi demektir. Bir özgürlük içinde Allah kulluk yoksa, dinini rahat bir şekilde yaşamıyorsa, Sünneti Seniyeyi yaşamıyorsa; bu özgürlük değildir.
Grup Vuslatın ve Grup Vahdetin okuduğu ilahilerden sonra mikrofona gelen Ömer Çelik Hoca ise konuşmasında İslam`ın insanlığa getirdiği özgürlüğe dikkat çekti. Çelik, "Özgürlük Peygamberi , Hz. İnsanlık Peygamber efendimizle özgürlüğüne kavuştu. Köleliğin bendi, zincirini Efendimiz (sav)tarafından yıkıldı. Özgürlük Allah`ın İnsanı yarattığı fıtrat üzere kalması demektir. Bir insanın özgür olması Allaha Kul onu tanıması peygamberin izinden gitmesi demektir. Bir özgürlük içinde Allah kulluk yoksa, dinini rahat bir şekilde yaşamıyorsa, Sünneti Seniyeyi yaşamıyorsa; bu özgürlük değildir.
Halk diziler yününden ahlaksızlaşmışsa, Okul önlerinde esrar uyuşturucu madde satılıyorsa, kendi yaşadığı coğrafyada kendi dilini rahat konuşamıyorsa, bu özgürlük değildir." İfadelerini kullandı.
Özgürlüğün İnsanın Allahtan uzaklaşması, dinden uzaklaşması olmadığını ifade eden Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bazıları özgürlüğü milliyetçilikte aradılar, sosyalizmle aradılar, Arap milliyetçiliği yapanları görüyoruz şimdi İsrailin uşağı olmuşlar. Kâbe Arabın olsun Çankaya bize yeter diyen zihniyette kaybetmiştir. Çocuklara her gün Türküm doğruyum çalışkanım diyen zihniyete bir bakın, okullara bir bakın, bu kadar polise , askere ,mite ajana muhbire topa tüfeğe rağmen bir bakın Allah aşkına okulların önündeki tiner, bali çeken çocuklarımıza bir bakın bunun müsebbibi kimdir, durum içler acısıdır. Gençlerimize bunları yapanlar kimlerdir.
Özgürlük bu mudur? Gençliğimiz ahlaksızca yozlaştıran bu tuzaklara düşürülüyor, Cezaevleri gençlerle dolup taşıyor. Yeni cezaevleri inşa ediliyor. Yapın yapın E tipi F tipi hatta alfabede 29 harf var hepsini o harflerin şekillerine göre yapın, yapsanız da zihniyet değişmedikçe, Allah resulüne yönelmedikçe düzelmeyecektir. Bu hayasızlıkla baş edemeyeceksiniz. Bu insanları Cezaevleri ile ıslah edilmeyeceksiniz, ıslah yerleri değil ifsat yeridir."
"Özgürlük Allah`a ve Resulüne uymaktır"
"Bizim iman dokumuzla uyuşmayan, inancımızla anlaşmayan hiçbir fikir hiçbir hayat tarzı bize özgürlük getirmeyecektir." diyen Çelik "Bilakis özgürlükten ziyade kölelik getirecektir. Bununla beraber ben Allah ile savaştım, Allah`ı yendim, Allah`ın sırtını yere getirdim, Allah`ın en büyük hatası kadınları erkeklerin himayesine bırakmaktır diyen zihniyet, evlenmek kadına yapılan en büyük hakarettir diyen zihniyet, biz kimsenin namusu değiliz diyerek kadınlarımızdan namus ve haya ve iffet duygularını söken zihniyet de bize özgürlük getiremeyecektir. Her fırsatta Peygamberimize İslam`a ve İslami değerlere ahlaksızca, insafsızca saldıran bu maymun zihniyeti de halkımıza insanımıza özgürlük getiremeyecektir. Çünkü özgürlük Allah Ve resulüne uymaktadır.
Biri size gelip özgürlük getireceğim derse ona çekinmeden sorun, o sistemden Allah`ın peygamberi Muhammed Mustafa var mıdır, Kur`an var mıdır, sünnet var mıdır, tesettür ve örtü var mıdır onu sorun, eğer yoksa kesinlikle bilin ki o iblisin yeryüzündeki temsilcisidir. Onlara sorun sizin sisteminizde namaz kılmak var mıdır, oruç var mıdır, Kuran var mıdır? Sokaklardaki çocuklar Allah`u ekber diye bağıracak mı, eğer varsa amenna, ama yoksa terkedin, inanmayın…"
"Özgürlük Allah`a ve Resulüne uymaktır"
"Bizim iman dokumuzla uyuşmayan, inancımızla anlaşmayan hiçbir fikir hiçbir hayat tarzı bize özgürlük getirmeyecektir." diyen Çelik "Bilakis özgürlükten ziyade kölelik getirecektir. Bununla beraber ben Allah ile savaştım, Allah`ı yendim, Allah`ın sırtını yere getirdim, Allah`ın en büyük hatası kadınları erkeklerin himayesine bırakmaktır diyen zihniyet, evlenmek kadına yapılan en büyük hakarettir diyen zihniyet, biz kimsenin namusu değiliz diyerek kadınlarımızdan namus ve haya ve iffet duygularını söken zihniyet de bize özgürlük getiremeyecektir. Her fırsatta Peygamberimize İslam`a ve İslami değerlere ahlaksızca, insafsızca saldıran bu maymun zihniyeti de halkımıza insanımıza özgürlük getiremeyecektir. Çünkü özgürlük Allah Ve resulüne uymaktadır.
Biri size gelip özgürlük getireceğim derse ona çekinmeden sorun, o sistemden Allah`ın peygamberi Muhammed Mustafa var mıdır, Kur`an var mıdır, sünnet var mıdır, tesettür ve örtü var mıdır onu sorun, eğer yoksa kesinlikle bilin ki o iblisin yeryüzündeki temsilcisidir. Onlara sorun sizin sisteminizde namaz kılmak var mıdır, oruç var mıdır, Kuran var mıdır? Sokaklardaki çocuklar Allah`u ekber diye bağıracak mı, eğer varsa amenna, ama yoksa terkedin, inanmayın…"
Okunan ilahilerin ardından sahne alan Selam Der Tiyatro Ekibi Abdullah İbni Mesud`un mücadelesini konu alan oyunu sergiledi. Tiyatro gösterimi halk tarafından gözyaşları içersinde ilgiyle izlendi.
Program Molla Mahmut Kılıç`ın yaptığı Kürtçe konuşmadan sonra Molla Kerbela Şanlı`nın yaptığı kapanış duası ile son buldu. (İnan Sur/M. Şirin Çağlayan-İLKHA)