Karaarslan, yaptığı basın açıklamasında, engelliliği olmasa bile engelleri kaldırmanın mümkün olduğunu söyledi.
Dünya Engelliler Günü’nde hiçbir gücün millet olma bütünlüklerini engellemeye yetmeyeceği şuuru ve kararlılığı ile sorunlarını paylaşıp taleplerini ifade edeceklerini söyleyen Karaarslan, “Dünya nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan engelli bireyler, 2011 verilerine göre ülkemiz nüfusunun yüzde 7’sine tekabül etmektedir. Ülkemizde toplam nüfusun iş gücüne katılım oranı yüzde 50.3 iken, engelli nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 22 civarındadır. Kamuda yaklaşık 60 bin engelli personelimiz memur kadrosunda çalışmaktadır. Engellilerin sosyal, kültürel, ekonomik, çalışma başta olmak üzere hayatın her alanında ayrımcılığa uğramadan var olabileceği; engellerle karşılaşmadan, daha erişilebilir ve daha saygın şartlarda yaşayacağı bir düzeni sağlamak hepimizin asli görevidir.” dedi.
Engelliliği ortadan kaldırmak mümkün olmasa dahi engelleyici bakışı, engelleyici mevzuatı, fiziki ve psikolojik bariyerleri ortadan kaldırmanın mümkün olduğunu ifade eden Karaarslan, “Hayattan soyutlamak yerine hayatın içine katan yaklaşımları bir ‘ihsan’ olarak değil insanı önceleyen bir ‘irfan’ olarak değerlendirmek gerekmektedir. Engelliliği, atıl kalmanın kaderi olmaktan çıkarıp üreten, kendine ve içinde bulunduğu topluma değer katan imkânlara kavuşturmak gerekmektedir. Bu şuur, engellilerimizin kendilerini toplumdan soyutlamanın aksine toplumun merkezinde olmak için çalışmasını; toplum, devlet ve Sivil Toplum Kuruluşlarında daha kapsamlı ve kararlı bir tutum içerisinde olmasını gerektirmektedir.” şeklinde konuştu.
Eşref Karaarslan
Konuşmasının devamında Karaarslan, şunları aktardı:
“Engelleri aşmak, engelsiz bir yaşamı kurmak için başlattığımız sendikal yolculuğumuz boyunca engelli kamu görevlilerimizin gerek kazanımları noktasında gerekse sendikal örgütlenme noktasında önemli katkılarda bulunduk. Hâlihazırda 60 bin engelli kamu görevlisinin 40 bini konfederasyonumuzun üyesi durumundadır. Konfederasyonumuzun insan merkezli sendikacılık anlayışı neticesinde, engellilerin kamuya atanırken genel hükümlerin dışında tutularak bağımsız bir merkezi sınavla atama yapılmasını sağladık. Kendisi veya bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinden birisi engelli olan personele tayin kolaylığını, mesai saatlerinde saatlik izin verilmesini, gece vardiyası ve nöbetlerden muaf tutulmasını sağladık. Engelli ve engelli yakını olan memurlara kamu konutlarından yararlanmak için pozitif ayrımcılık yapılmasını sağladık. Engelli memurların mesai saatlerini özür durumlarını da dikkate alınarak diğer memurlardan farklı şekilde düzenlenmesini sağladık. Aile yardımı ödeneğinin engelli çocuklar için yüzde 50 artırımlı ödenmesini sağladık. Engelli çocuğu olan kamu görevlilerine; 0-6 yaş için 189 TL, 6 yaş üstü çocukları için 95 TL çocuk yardımı ödenmesini sağladık. Engelli kamu görevlilerinin mesleki uyum eğitimlerinin ve fiziki çalışma koşullarının iyileştirilmesini, görevlendirilmeleri halinde refakatçilerin kendilerine eşlik etmesi uygulamasını sağladık.”
Son olarak Karaarslan, “Hac ve umre kontenjanları içerisinde, tıpkı şehit yakınları ve gaziler için ayrıldığı gibi, engelliler için de özel kontenjan ayrılmasını, engelliler ve refakatçilerinin hac ve umre farizalarından yüzde 50 indirimli olarak faydalandırılmasını, eğitim durumu uygun olan engelli kamu çalışanlarının görevde yükselme sınavından muaf tutularak istemeleri halinde eğitimin gerektirdiği kadrolara atamasının yapılmasını, engelli kamu görevlileri, yıllık izin haklarından yüzde 25, mazeret izninden yüze 50, süt ve doğum izinlerinden yüzde 100 artırımlı yararlanmasını, engelli personele ihtiyaç duyacağı donanıma sahip araçların olduğu bir servis hizmetinin sağlanmasını talep ediyoruz. Ayrıca, kamuya atanmayı bekleyen binlerce engelli vatandaşımız için de ivedilikle kontenjan açılmasını istiyoruz.” diyerek açıklamasına son verdi.
Açıklamasının ardından Memur-Sen Engelliler Komisyonu üyeleri tarafından farkındalık oluşturmak adına Kızılay’a kan bağışı yapıldı. (İLKHA)