Memorial, Sovyetler Birliği’yle yüzleşme hareketleri içerisinde ortaya çıktı. İnsan hakları aktivistleri ve gruplar 29-30 Ekim 1988'de Moskova’da  konferans yaparak Memorial’in kuruluşunun ilk adımını attılar. Yazar Ülkü Menşure Solak, Memorial’in kapatılma davasını Ortadoğu Haber için değerlendirdi:

Memorial insan hakları savunucuları kurulduğu günden beri Rusya’nın, özellikle KGB’nin dikkati çekti. Politbüro’ya verilen 16 Kasım 1988 tarihli raporda, bu konferansa çoğu Moskova’dan 338 kişinin katıldığı ve “kışkırtıcı” açıklamalarda bulundukları yazıyordu.

Aralık 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, resmi olarak 19 Nisan 1992’de Uluslararası Gönüllü Kamu Örgütü "ANIT Tarih, Eğitim, İnsan Hakları Ve Hayırsever Cemiyeti" olarak kurulmuştur. Tüzüğünde kuruluş amacı şöyle ifade edilmektedir:

Hukukun üstünlüğüne dayalı olgun sivil toplumu ve demokrasiyi teşvik etmek ve böylece totalitarizme dönüşü engellemek;

Demokrasi ve hukuk değerlerine dayalı olarak kamu bilincinin oluşmasına yardımcı olmak, totaliter kalıpları (düşünce ve davranış) ortadan kaldırmak, günlük siyaset ve kamusal yaşamda insan haklarını sağlam bir şekilde tesis etmek;

Tarihsel geçmiş hakkındaki gerçeği tanıtmak ve totaliter rejimler tarafından yürütülen siyasi baskı kurbanlarının anısını sürdürmek.

Memorial’in günümüzde, çoğu Rusya Federasyonu’nda insan haklarının yoğunlukla ihlal edildiği bölgelerde olmak üzere altmıştan fazla şubesi var.

Rusya Federasyonu dışında özellikle, Almanya, Kazakistan, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Belçika, Fransa ve Ukrayna'da da şubeleri bulunmaktadır.

Memorial’in kuruluşundan bu yana büyük bir çaba ve emekle ortaya koyduğu en önemli işlerden biri, SSCB’nin siyasi baskı kurbanlarının anıtı ve arşivi oldu.

GÜNCELLENEN İNFAZ LİSTESİ

Bu yıl beşinci defa güncellenen listelere göre üç milyondan fazla insan Sovyet döneminde işkence, idam, toplama kamplarında kötü koşullar vb yöntemlerle hayatlarını kaybettiler. Yine de bu rakamın tüm kurbanların sadece çeyreğini oluşturduğu düşünülüyor. Bu konuda Memorial aktivistleri şöyle diyorlar: “Mevcut versiyonun, konuyu Ekim 1991 tarihli 'Mağdurların Rehabilitasyonu Hakkındaki Yasa' kapsamındaki bireylerle sınırlasak bile, (SSCB'de) siyasi terör kurbanlarının dörtte birinden fazlasını içermediğini tahmin ediyoruz. Siyasi Baskı yalnızca ‘idam edilen, hapsedilen veya sınır dışı edilenleri’ içerir.”

Sovyet siyasi baskı kurbanları için Memorial’in çabalarıyla 30 Ekim anma günü olarak ilan edilmiş ve 1990’da Lubyanka Meydanı’nda bir anıt dikilmiştir. Memorial, bütün bu kurbanların akrabalarına, kayıplarının mezarlarını ve kaybedilen insanlar hakkındaki belgeleri bulmalarına yardım etmekle kalmayıp, mağdurlara maddi destek sağlamaya da gayret etmiştir.

Elbette bu arşiv kayıtları tarihçilerin çok ilgisini çekti ve özellikle Avrupa’da Stalin ve Sovyetlerle ilgili kitaplarda, kaybedilen insanlar hakkındaki bilgilere yer verildi. 

Araştırmaları bilimsel çalışmalara konu olan ve dünya tarihinde bir eksik sayfayı tamamlarken aynı zamanda milyonlarca insanın acısına ortak olup, hak arayışlarını dillendiren Memorial, sadece Sovyet baskı kurbanlarıyla ilgili değil Sovyet ve sonrası coğrafyadaki tüm insan hakları ihlalleriyle ilgili çeşitli yayın ve filmlere de fon sağlıyor veya yardım ediyor. Bu filmlere Zarema Mukuşeva'nın 'Ağlayan Güneş: Çeçenya Dağlarında Savaşın Etkisi' filmi örnek olarak verilebilir.

Memorial bugün, “Kızıl Terörün” Kovalevsky Ormanı'nda öldürdüğü ve oraya gömdüğü 4.500 işçi için toplu mezar bölgesinde bir anıt dikmek için de çaba harcıyor. İşçilerin cesetlerinin olduğu toplu mezar 2002’de ortaya çıkarıldı. Bundan daha önce Memorial yaptığı araştırmalarda, Medvezhegorsk kasabası yakınlarında büyük bir katliam alanı daha buldu. Stalin tarafından kurban edilmiş 7 bin insanın yattığı toplu mezar Sandarmorkh ölüm alanı da üzerine anıt dikilmek için çaba harcanan kıyım noktalarından.

Bir şubesini, en ihtiyaç duyulan zamanlarda Çeçenistan’da açan Memorial, dünyanın Çeçenlere sırtını döndüğü bir anda 10 Temmuz 2001’de Moskova’da düzenledikleri bir konferansta Rus güvenlik güçlerinin Çeçenlere karşı işledikleri savaş suçlarını kamuoyunun dikkatine sundu. 2006’da Çeçenistan’da Rus ordusu tarafından işlenen insanlık suçları hakkında ilk kapsamlı raporunu yayınlayan Memorial’in ofisi sık sık basılıyordu. 

ÇEÇEN CİNAYETLERİ

Çeçenya'daki cinayet ve insan kaçırmaları araştıran Memorial aktivisti Natalia Estemirova, 15 Temmuz 2009'da Grozni'de kaçırıldı ve İnguşetya'da vurularak öldürüldü. Memorial'ın başkanı Oleg Orlov, Ramazan Kadırov'u cinayetin arkasında olmakla suçladı ve Kadırov'un kendisini açıkça tehdit ettiğini iddia etti.

Her ne kadar o gün bu cinayeti reddetse de Kadirov, insan hakları savunucularına açık tehdidini bugün, 2021 yılında bile rahatlıkla dile getirebilmektedir. Bu cinayetten üç gün sonra Çeçenistan’dan çekilen Memorial, Eylül 2009’da yine Çeçen aktivistlerin çabalarıyla Grozni, Urus-Martan, Gudermes ve Sernovodsk kentlerinde yeniden faaliyete geçti. Bugün Memorial’in Çeçenistan temsilciğini yapan Oyub Titiev, modern çağın KGB politikası olan “öldürmeden yok etme” girişimleri çerçevesinde, uyuşturucu bulundurmakla suçlanan onlarca Kafkasyalı hak savunucusundan biridir.

Aslında, Çeçenistan’da kaybedilen insanların işkence ve ölümle karşılaşmadan bulunması için ailelerine yardım etmek gibi bir despotizm karşıtlığı suçu (!) işleyen Tititev, bununla yargılanamayacağından sahte tanık ifadeleri ve kumpaslarla uyuşturucu suçundan yargılanarak bir süre cezaevinde tutulmuştur.

Elbette Memorial’in sadece Çeçenistan temsilcileri hayati tehditler altında yaşamıyor. 2000’lerden bu yana Sanal Gulag Müzesi'ni oluşturmak için uğraşan Memorial’in Gulag arşivlerinin bulunduğu St. Petersburg ofisi 4 Aralık 2008’de polisler tarafından basıldı. 20 yıllık bir araştırmanın ürünü olan tüm dijital arşivlere el kondu.

Yayınlanan bir makaleyi bahane ederek gerçekleştirilen bu baskın Putinizmin, Stalinizmin 21. Yüzyıl yüzü ve çocuğu olduğunu açıkça ortaya koyuyor. İngiliz tarihçi Orlando Figes'e göre, baskının "açıkça Memorial'ı sindirme amacı vardı".  Dünyanın her yerinden akademisyenler, Dmitry Medvedev'e disk ve materyallerin ele geçirilmesini kınayan açık bir mektubun imzacısı oldular ve uluslararası kamuoyu olayı kınadı

20 Mart 2009'da, Dzerzhinsky Bölge mahkemesi, 4 Aralık 2008'de Memorial'da yapılan aramanın ve 12 HDD'ye el konulmasının usul ihlalleri ile yapıldığına ve kolluk kuvvetlerinin eylemlerinin yasadışı olduğuna karar verdi ve 12 sabit disk, optik diskler ve bazı belgeler Memorial'a iade edildi.

Rusya Federasyonu, 2012’de yurtdışından fon alan ve siyasi faaliyette bulunan tüm kurumları yabancı ajan olarak niteleyen bir yasaya imza attı. 2014’te Memorial’e ilk kapatma davası açıldı. Bu yasa kapsamında Memorial, 2015 yılında yönetim biçimini değiştirmeye çalışmakla suçlandı ve yabancı ajan örgütü olduğunu kabul etmeye zorlandı. Memorial yönetimi, yaptıkları toplum faaliyetlerinin bu yasa kapsamındaki "siyasi faaliyet" kriterlerini karşılamadığını savundu.

Rusya Adalet Bakanlığı yıllık "yabancı ajan" denetiminde Memorial'ı "Rusya Federasyonunun anayasal düzeninin temellerini baltalamakla" ve ülkede "siyasi rejim değişikliği" çağrısında bulunmakla suçladı. Haziran 2017’den itibaren Memorial, Rusya'nın "yabancı ajan kurumlar” listesinde bulunuyor.

Memorial sadece mahkemeler aracılığıyla baskılanmıyor. 17 Ocak 2018’ de, Memorial’in İnguşetya ofisi kundaklandı. Dağıstan ofisi temsilcisinin aracı kundaklandı. 2019 ve 20020’de yirmiden fazla para cezasına çarptırıldı ve 2021’de Moskova ofisi tam da Sovyet baskı kurbanlarını anlatan bir filmin gösterimi sırasında bilinmeyen vandallar tarafından basılarak eşyaları kırılıp parçalandı.

25 Kasım 2021’de Memorial’in kapatma davasını ferdi şekilde elinde “Biz Memorializ” yazan bir kartonla protesto eden, Dmitry Bulavkin, Konstantin Kotov, müzik öğretmeni Alexei Belenkin “halka açık eylem yapmak” suçlamasıyla, 9 ila 25 günlük tutuklama kararlarıyla hapsedildiler. Kapatma davasının ikinci duruşması 29 Kasım 2021’de.

Memorial bugün İnguşetya sınır değişikliği protestosu davası, Çeçenistan’daki kaybedilmeler, cezaevlerinde işkence konularında kamuoyunu bilgilendirme ve hak savunuculuğu görevini sürdürürken, Sovyet baskı kurbanları ve gulaglarda katledilen topluluklar hakkında da araştırma ve bilgilendirme çalışmalarını sürdürüyor.

Memorial’in kapatılması, işkence ve ölümün olağanlaştığı Kafkasya gibi bölgeler başta olmak üzere tüm Rusya Federasyonu’nda, insan hakları ihlallerine uğrayan kişilerin hak aramalarının çok daha zor olacağı anlamına geliyor. Böylece rejimin, Stalin’den kalma sindirme ve “temizlik” politikası tepki almaksızın sürdürebilir hale gelecek ve adalet, eşitlik, insan hakları temelli bir Rusya Federasyonu daha da uzak bir hayal olacaktır.