Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısından önce ilkeleri kamuoyuyla paylaşacaklarını anlatan Arslan, "Hak-İş olarak bu ilkelerden birkaç tanesini paylaşmak istiyorum. Asgari ücretin bir çalışan için değil, dört kişilik bir aile için belirlenmesini istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu‘nun yapısının yeniden değerlendirilip, genişletilmesini istiyoruz. Asgari ücret tespit edilirken uluslararası alandaki, özellikle gelişmiş demokratik ülkelerdeki asgari ücretten farklı olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. Asgari ücret Batı'da bir geçim ücreti değildir, Batı'da bir kriterdir. Bu ücret en az ücrettir. Fakat bizim ülkemizde asgari ücret başka bir şeydir." dedi.

Son günlerde yaşanan döviz dalgalanmasına da değinen Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Özellikle son yaşadığımız döviz, altın krizinde maalesef geçmiş alışkanlıklarımız bazı siyasi anlayışlar tarafından yeniden gündeme taşındı. Nedendir bilinmez, Türkiye 18 defa IMF ile stand-by anlaşması yapmış, bu konuda dünyada en tecrübeli ülkelerden bir tanesiyiz. Maalesef muhalefetten bir kısım siyasi aktörler Türkiye’nin yeniden IMF ile bir anlaşma yapmasını seslendirmeye başladılar. Belki çoğunuz şunu bilmez, biz IMF reçetelerinin uygulandığı her dönem Türkiye için büyük krizlere neden olmuştur. İşsizlik aynı zamanda adaletsiz bir gelir dağılımı, aynı zamanda yüksek fiyat hareketleri ve siyasi krizleri de beraberinde getiren IMF anlaşmalarına yeniden dönmek, Türkiye’ye en büyük kötülüklerden bir tanesidir. Ben bu konudaki kararlı tutumundan dolayı, bütün yönlendirmelere, bütün yol arayışlarına rağmen, işverenlerin tehditlerine rağmen, bir kısım güç odaklarının IMF ile anlaşın baskısına rağmen, bu baskılara direnen ve IMF ile biz yollarımızı 2013’te ayırdık bir daha birleşmeyeceğiz diyen Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz ve ona destek oluyoruz." dedi.