Bakan Pakdemirli, Osmaniye Sektör Buluşması Toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

Gıda piyasalarıyla ilgili fiyatlarda çok ciddi dalgalanmaların olduğunu söyleyen Pakdemirli, bu durumun şu anda çiftçi ve üretici lehine gözükmekle beraber ileride de aleyhe dönebilecek durumlara dönebileceğini söyledi.

Pakdemirli, salgının yanı sıra bu yıl kuraklık ve iklim değişikliğini yaşandığına işaret eden Pakdemirli, "Belki Osmaniye kuraklıktan fazla etkilenmedi ama Türkiye'nin dört bir tarafı özellikle Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu kesimleri kuraklıktan bu sene çok ciddi bir şekilde etkilendi. İster istemez hem çok ciddi bir belirsizliği, tarım orman sektörü olarak yönetmek durumunda kaldık. Pandemiyle alakalı kuraklığın getirdiği ürün azlığı, arz azlığı ve tabii ki seller ve yangınlarla da mücadele etmek durumunda kaldık." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin gıda stokları yeterli"

İklim değişikliği nedeniyle 2050'de yüzde 10-25 tarımsal üretim kaybı olacağını ifade eden Pakdemirli, gübreden birçok ürüne kadar çok ciddi artışlarla karşı karşıya olunduğunu söyledi. Pakdemirli, bununla ilgili ellerindeki bütün tedbirleri aldıklarını ve almaya devam edeceklerini belirtti.

"Türkiye'nin gıda stokları yeterli." ifadesinin altını çizen Pakdemirli, "Türkiye'de kimse sentetik olarak veya gereksiz bir yere gıda stoklarıyla alakalı spekülasyon yapmaya kalkmasın." dedi ve şunları ekledi:

"Gıda fiyatlarıyla alakalı ciddi bir artış var"

Elbette gıda fiyatlarıyla alakalı ciddi bir artış var. Bu artışın ana ve temel sebeplerinden bir tanesi yurt dışı fiyatlarında çok ciddi bir tırmanış olması. Birkaç misline fırlayan, çıkan fiyatlar var. Tüm dünyadaki gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere gıda fiyatlarındaki artış, tüm dünyanın ana gündemine oturmuş durumda. Biz bununla ilgili gıda komitelerinde hem kısa hem orta hem de uzun vadede tedbirlerin hepsini hükümetimizin içerisinde konuşuyoruz. Bu konuyla alakalı yapılan çok şey var, daha önümüzde yapılacak çok şey de var.

Yem fiyatlarındaki artışa ilişkin özellikle besicileri koruyabilmek maksadıyla da Toprak Mahsulleri Ofisi olarak yem ham maddelerin satışına temmuz ayında başladıklarını hatırlatan Pakdemirli, büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı sektörüne uygun fiyatlı yem ham maddesi teminine başladıkları söyledi.

Buğday, mısır ve arpa ürünlerini hem sanayiye hem de yetiştirici ve besiciye tedarik ettiklerini belirten Pakdemirli, bunu uygun fiyattan verdiklerini ekledi. Pakdemirli, şu ana kadar 3,7 milyon ton hububatı arz ettiklerini, maliyetlerde de en az 2-3 milyar liralık maliyetin önüne geçmiş olduklarını kaydetti.

"Çiftçiye iyi fiyat verdik"

Muhalefet partilerinin, "Siz çiftçiye iyi fiyat vermediniz." İfadelerine tepki gösteren Pakdemirli, "İyi fiyat verdik, çok iyi fiyat verdik. Bir de biz bunu bir baz olarak veriyoruz. Yani bunun altında piyasa olursa biz hepsini girer alırız diye bir fiyat verdik ve mayıs ayında verdiğimiz fiyatı kasım ayındaki fiyatla karşılaştırmak özellikle böyle derin bir pandemi yaşadığımız ve dünya çapında çok ciddi problemler yaşadığımız dönemde maalesef cahillikten öte bir şey değil. Maalesef veya kötü niyet ama biz her zaman üreticimizi memnun edecek fiyatları açıkladık ve verdik, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Pakdemirli, Türkiye'de ilk defa 2020'de ekilen alanların arttığını belirterek, "2020'de 370 bin dekar alanı üretime kazandırdık, bunun anlamı 52 bin futbol sahası. Nadas alanlarını 2 milyon dekar alan azalttık. Tarım dışına çıkan alanları son üç yılda 10 kat azalttık, senelik 14 bin hektara düştü. Bu 2002'ye kadar senelik 120 bin hektar civarındaydı. 10 kat aşağı düştü. Büyük ovaları koruyoruz." bilgilerini paylaştı. (İLKHA)