Asgari ücret çalışmaları, hakkında ilk açıklamanın gelmesiyle beraber “Asgari ücret 2022 toplantısı ne zaman, brüt ve net asgari ücret ne kadar olacak?” gibi sorular gündemdeki yerini almaya başladı.

Asgari ücret 2022 konusunda ilk açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'den geldi. Bakan Bilgin, asgari ücret konusunda yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki dönemde asgari ücret görüşmelerine başlayacağız. Asgari ücret sadece düşük gelirli grupların değil çalışma hayatında yer alan herkesin gelirine bir müdahale etme imkanıdır. Aynı zamanda asgari ücret bizim işsizlik sigortasından tutun bütün harcamalara kadar düzenleyici bir eşittir.” demişti.

 

Türkiye'de 7 milyonu aşkın çalışanı ilgilendiren, ayrıca vatandaşların gelirini, ödemesini, işsizlik maaşını ve kısa çalışma ödeneğini belirleyen asgari ücret 2022 konusunda tespit komisyonunun toplanmasıyla zam pazarlığı başlayacak.

Ekonomik krizin yükü halkın sırtına yüklenmeye devam ederken, üst üste gelen zamların her kesimi mağdur ettiği bir dönede asgari ücretin 2022’de halkın geçimini sağlayacağı bir rakamda olması ve asgari ücretten vergi alınmaması isteniyor.

Yüksek enflasyon, işsizlik, bütçe açığı, cari açık, altın ve döviz kurunun yükselmesi gibi sorunlar içeren bir dönemde en çok zorlanan kesimin asgari ücretle çalışanların olduğuna dikkat çekilirken asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir düzeye yükseltilmesi talep ediliyor.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk İş) Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Akif Sarıca, asgari ücret üzerindeki vergi dilimlerinin kaldırılması konusunda çağrıda bulundu.

Asgari ücretliden vergi ve kesintilerin alınmamasını talep eden Sarıca, asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir düzeye yükseltilmesi gerektiğini belirterek, “Tespit edilecek asgari ücret 2021 yılının yaralarını sarmalı ve 2022 yılında ise rahat bir nefes aldırmalı. Elektrik, doğalgaz, su ve internet gibi tüketim kalemlerinden vergi kaldırılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Asgari ücretin artan hayat pahalılığı oranında belirlenmesi gerektiğini ifade eden Sarıca, “2021 yılı gerek pandemiden kaynaklı gerek ekonomik gelişmelerden dolayı asgari ücretle ve emekli maaşı ile geçinenler için tarifi imkansız zorlu geçen bir yıl oldu. Gerçekten 2021 yılı içerisinde her türlü ürüne, tüketim maddelerine zam gelmesine rağmen yerinde sabit kalan emekli maaşı ve asgari ücret oldu. En kısa zamanda bunun düzeltilmesi, bu insanların refah seviyesini artıracak tedbirlerin alınması gerekir.” diye konuştu.

“Asgari ücret insanca yaşanabilecek bir düzeye yükseltilmelidir”

Asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir düzeye yükseltilmesi gerektiğini belirten Sarıca, “Asgari ücret üzerinde çalışmalar yapılıyor. Asgari ücretin belirleyici unsurlarından Türk-İş Konfederasyonumuz ve buna katkı veren Hak-İş ve Disk sendikalarımız var. Masanın karşı tarafında hükümet ve işveren temsilcileri var. 15 kişilik bir heyet tarafından tespit edilmesi gereken bir asgari ücret olacak. Ancak bu komisyonunda bir masaya yatırılması gerekiyor. Çünkü rakamsal olarak katılımcı sayısı doğru orantılı değil. Burada hükümet işveren sayısı daha fazla olmaktadır. Sendika temsilcisi sayısının fazla olması nedeniyle hükümetin ve işveren temsilcilerinin istediği şekilde bir tablo oluştuğunu önceki yıllarda gördük. Bu sene ekonomideki pandemiden kaynaklı bu sıkıntılı dönemi unutturacak insanları rahatlatacak ekonomik olarak bir nebze nefes almasını sağlayacak bir ücret tespit edilir ve insanlarımıza bir nebze olsun gülümseten fırsatı bulur.” ifadelerini kullandı.

“Devletin vergide yapacağı fedakarlık işverene de işçiye de olumlu yansıyacak”

Asgari ücretin belirlenmesinde işverenlerin de elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden Sarıca, “Direkt olarak gider kaleminden muhatap olmayan hükümetimiz de vergi ve sigorta boyutunda asgari ücretin üzerinden bir gelir elde etmektedir. Hükümetinde asgari ücret üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik primleri üzerinde çalışma yaparak, bu verginin kaldırılması ve belli bir miktarda sabit tutulması yönünde yasal düzenlemelerin yapılması, asgari ücretin üzerindeki etkisi azaltılarak verginin kişilerin cebine gelecek para da artış sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu aynı zamanda işverenin de ‘rekabet etmede zorlanıyoruz’ serzenişinde bir nebze son erilmiş olacak. Çünkü işverene de ayrı bir maliyet yüklenecek, devletin vergide yapacağı fedakarlık işverene de işçiye de olumlu yansıyacak. Sonucunda mutlu bir kitle oluşacak.” şeklinde konuştu.

“Asgari ücret 2021’in yaralarını sarmalı ve 2022’de rahat bir nefes aldırmalı”

Yaşam şartlarının çok ağırlaştığına dikkat çeken Sarıca, “Çünkü en düşük kira bedeli bin TL den başlıyor. Elektrik, su, internet ve doğalgaz giderleri asgari ücreti kemiriyor. Önceki gün şekere yüzde 25 zam geldi. Bunlar gerçekten sabit gelirliyi çok fazla etkiliyor ve yoruyor. 2021 yılı pandemi ve ekonomik dalgalanmadan dolayı zorlu bir yıl oldu. 2021 yılının tolere edilmesi gerekiyor. 2021 yılındaki ücretin aşınmadan dolayı tolere edilerek 2022'nin masaya öyle yatırılması gerekiyor. İnsanlara kıt kaynaklarla yaşamını devam ettirmesi, sağlıklı ve verimli bir nesil oluşturmak istiyorsak, sağlık, temel gıda, barınma gibi şeylerden kısıtlamanın olmayacağının ortaya konduğu, Avrupa Birliği’ndeki birçok bilimsel araştırmalarda bu ortaya konmuştur. Asgari ücretin temel amacı en düşük ücretlendirme olmasından dolayı bu ücretten bile insanca yaşanabilir, sağlıklı bir aile ortamının devam ettirilebilmesi için tespit edilen bir ücrettir. Fakat bunun çok geride kaldığını görüyoruz. Asgari ücretin insan yaşanabilir bir seviyeye getirilmesi, işverenin rekabetini etkilemeyecek şekilde hükümetin ve işverenin ortak bir fedakarlığı sonucunda bu rakamın tespit edilmesi gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.

“Her şeyin fiyatı arttı ama asgari ücret yerinde duruyor”

Ev kira bedellerinin yüksekliğine dikkat çeken Sarıca, “Birçok insan yaşamını kiralık evlerde sürdürüyor. Bununla ilgili mutfağın sabit bir takım giderleri var. Beyaz etinden, kırmızı etinden balığından, sebze ve meyvesine kadar birçok ürün var. fakat bu ürünler artık asgari ücretli için lüks bir tüketim maddesi haline geldi. Bunların lüks olmaktan çıkarılması lazım. Tarım sektöründe girdiler çok yüksek. 17 TL'ye aldığımız 5 kilogramlık yoğurt şu anda 35 TL'den satılmaktadır. Bir ailenin ve bizim bölgemizde yoğurt ile ayran katı olarak kullanılmaktadır. Yüzde 100 artışa maruz kalan yoğurt var. Kırmızı et ve tavuk fiyatı yükseldi. Tavuğun yılbaşında fiyatı belliydi. Yumurtanın fiyatı yükselmiş. Bu ürünler sofralarımızın olmazsa olmazıydı. Fakat şu anda neredeyse lüks bir gıda maddesi haline geldi. Bu nedenlerden dolayı asgari üretin tespiti ile ilgili çok detaylı bir araştırmaya gerek yok. 3-5 marketi dolaştığınızda, bir sofrada sabahleyin, öğle ve akşam olması gereken neyse bunları oturup düşündüğümüzde zaten rakamı otomatik olarak ortaya çıkarmaktadır. 4 kişilik bir ailede bunu tespit etmek için haftalarca ve aylarca çalışmaya gerek yok. Her şey apaçık bir şekilde ortadadır. Her şeyin fiyatı arttı ama asgari ücret yerinde duruyor.” dedi.

“Asgari ücret vergi dışı kalmalıdır”

Elektrik, doğalgaz, su ve internet gibi tüketim kalemlerinden verginin kaldırılması gerektiğini ifade eden Sarıca, şunları söyledi:

“Asgari ücretlilerden KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler alınmaktadır. Bunların oranları yüzde 1 ile yüzde 18 arasında değişiyor. Bugün yüzde 18 KDV ödemesi dolaylı vergi kapsamında yüzde 20 bandında olan gelir vergisini yüzde 38'e çıkarmaktadır. Yani 100 TL’nin 38 TL'si vergi olarak alınıyor. Şu anda bu ekonomik durumdan dolayı devletimiz, elektrik, doğalgaz internet, temel gıda maddeleri gibi zaruri tüketim unsurlarında KDV’den fedakarlık yapması lazım. Bunları sıfırlanması veya makul bir seviyeye düşürülmesi gerektiği önem arz etmektedir.”

“Asgari ücret bir an önce açıklanmalıdır”

2022 yılı asgari ücretinin bir an önce karara bağlanması gerektiğini belirten Sarıca, “Ümit ediyorum ki emekçilerin, asgari ücretle çalışmakta olanların ve 1500 TL bandında emekli maaşı ile hayatını devam ettirmek zorunda kalanların fotoğrafının çekilmesi, buna göre masada bir ortak akılla kararın oluşturulması arzumuz ve talebimizdir. Bunun çok zamana yayılmaması lazım. Çünkü işverende 2022 yılı için planlar ve yatırım planlarını yapmaktadır. Buna paralel olarak emekçiler de ödemelerini bir düzene koymaya çalışıyor. Çoluk çocuğunun küçük ihtiyaçlarını karşılama ile ilgili plan ve programları olabilir. Kış faturalarını ödemek gibi Borçlarını ödemekle ilgili plan ve programları var. Asgari ücretin bir an önce tespit edilip kamuoyu ile paylaşması gerekir.” çağrısında bulundu. (İLKHA)