Etiyopya hükümeti yaptığı yazılı açıklamada, gençlerin ülkenin dört bir köşesinden savaş cephelerine gittiğini, TPLF ve kuklalarının her yönden sarıldığını belirtti. Açıklamada, "Etiyopya, dış propaganda altında parçalanacak bir ülke değildir. Varoluşsal bir savaş veriyoruz." ifadesi kullanılarak olağanüstü hal ilanının hem toplumu hem de devlet organlarını harekete geçirdiği belirtildi.

TPLF'nin hükümetin "kıtlığı" savaş enstrümanı olarak kullandığı yönünde sahte propaganda yaptığına dikkat çekilen açıklamada, TPLF'nin dezenformasyon ve korku yayarak halk ve hükümet arasındaki güveni kırmayı amaçladığı kaydedildi.

Fedakarlık olmadan Etiyopyalılığın olmayacağına vurgu yapılan açıklamada, ancak birlikte durarak tarihi düşmanların bertaraf edilebileceği ifade edildi.

Ülkede federal ordu ile TPLF arasında çıkan çatışmalar Kasım 2020'den bu yana devam ediyor. Etiyopya hükümeti, kuzeyde ilerleyişini sürdüren isyancı TPLF'nin saldırıları nedeniyle 2 Kasım'da olağanüstü hal ilan etti. TPLF'nin Addis Ababa'ya yapabileceği muhtemel saldırılara karşı savunma görev birlikleri oluşturuldu. Ağır çatışmaların ardından Amhara eyaletindeki Dessie ve Kombolcha kentlerini alan TPLF güçlerinin başkente yaklaşık 350 kilometre uzaklıkta olduğu belirtiliyor.

ABD, Avrupa Birliği, Afrika Birliği ve bazı Afrika ülkeleri, çatışmaların bir an önce durması ve müzakerelerin başlaması çağrısı yaptı.

Etiyopya ordusu, geçen yıl sonu operasyonlarda kısmi başarı sağlasa da insani durumu gerekçe göstererek 28 Haziran'da Tigray'ın merkezi Mekelle'den çekilmişti. TPLF'nin Amhara ve Afar eyaletlerindeki ilerleyişi sonrasında ordu karşı saldırıya geçmişti.

Ülkenin kuzeyinde son 1 yıldır süren çatışmalar, yaklaşık 2,5 milyon kişiyi yerinden etti, bölgede 5 milyondan fazla kişiyi de acil yardıma muhtaç hale getirdi.